Ocak 1994-Nisan 2003 arasında interstisyel akciğer hastalığı tanısı alan hastaların retrospektif olarak incelenmesi
dc.contributor.advisor | Demir, Ramazan | |
dc.contributor.author | Bilgin, Ahmet | |
dc.date.accessioned | 2020-12-30T08:15:48Z | |
dc.date.available | 2020-12-30T08:15:48Z | |
dc.date.submitted | 2003 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/496510 | |
dc.description.abstract | ÖZET Ocak 1994-Nisan 2003 arasında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs hastalıkları servisinde interstisyel akciğer hastalığı tanısı almış 13'ü(%30.2) erkek, 30'u(%69.8) kadın toplam 43 hasta alındı. Hastaların yaş ortalaması, 53 ± 15 (18-79) yıl idi Büyük bir çoğunlukda (%97.7) nefes darlığı takipne (%86) ve öksürük (%88.4) vardı. Hemoptizi onüç hastada tespit edildi. Hastaların tamamında selofan rai tespit edilirken çomak parmakl9, plöretik göğüs ağrısı sekiz hastada mevcuttu. Arteriyel kan gazı incelemesine, hipoksemi (%88.5), hipokapni (%51) oranmda bulundu. Solunum fonksiyon testlerinde hakim olan bulgu restriktif tipte solunum fonksiyon bozukluğu idi ve solunum fonksiyon testine ulaştığımız tüm hastalarda vardı. Etyolojik nedenlerin başmda idiyopatik pulmoner fibrozis gelirken (%51), kollajen doku hastalıklan (%18.7) ve sarkoidoz (%16.3) öd ve üçüncü sırada yer aldı. Hastalarımızın 30'unda (%69.8) bu klinik ve laboratuar verilerle tam konurken, 13 (% 30.2) hastada ise tüm bu verilere rağmen TBB ve torakoskopi 56eşliğinde akciğer biyopsisi gibi invaziv girişimlerle tanrya ulaşılmıştır. Hiçbir hastadan transtorakal akciğer biğne biyopsisi alınmamıştır. Yıllara göre dağılımında son yıllarda bir artışın olduğunu tespit edildi Bu artışta, tanıda büyük önemi olan, YRBT gibi tetkiklerin daha sık kullanılmasının rolü olduğunu düşünmekteyiz. Tedavide öncelikle steroid, antioksidan yada bunların kombinasyonunu kullandık. Turn bu tedavi rejimlerine rağmen 1 1 hasta kaybedildi Sonuç olarak interstisyel akciğer hastalıkları yıllar geçtikçe artmaktadır. Uygun klinik ve laboratuar bulgularına sahip hasta ile karşılaşıldığında tanı olarak interstisyel akciğer hastalığı da düşünülmelidir. Bunun için çok iyi bir kronolojik mesleki hikaye alınmalı, standart PA akciğer grafisi, arteryal kan gazı analizi, solunum fonksiyon testleri ve YRBT istenmelidir. Bunlarla neticeye gidilemez ise, TBB, transtorakal akciğer iğne biyopsisi ve gerekirse açık akciğer biyopsisi gibi invaziv tanı yöntemlerine başvurulmalıdır. Tanı koyulduğu anda tedavisine başlanmalıdır. Tedavide ilk seçenekler steroid ve antioksidan ajanlardır. Netice alınamaz ise immünosüpresif ve sitotoksik ajanlar gibi diğer tedavi yöntemleri kullanılabilir, interferon Jî'nın tedavide kullanılabileceği bildirilmektedir. 57 | |
dc.description.abstract | SUMMARY This study was carried out at chest department of Medical Faculty of Erciyes University. Between January 1994 and April 2003 a total of 43 patients (13, %30.2; male, 30, %69.S; female; mean age 53 ± 15 years, 18-79) with diagnosis of interstitial lung diseases (ILD) were evaluated. Dyspnea (%97.7), tachypnea (%86) and cough (%88.4) were seen in most of patients. Hemopthysis, clubbing, pleuretic chest pain were seen in 13, 19, 8 patients respectively. The physical examination in all patient were revealed fine crackles. Hypoxemia (%88.5), hypocapnia (%51),were detected in arterial gases examination. Pulmonary function test typicially showed a restrictive impairment in all patients. In this study idiopathic pulmonary fibrosis (%51) was found the most common form of ILD. The other common forms were collogen vascular diseases (%18.7) and sarcoidosis (%16.3) subsequently. Thirty (%69.8) patients were diagnosed by clinical findings and laboratuary assessment, but in 13 (%30.2) patients open lung biopsy was required. Transthorachal lung biopsy not required in any patients. 58We found that ILD was increased recently according to distrubition per year. We purpose that diagnosis of IPD increased by using of high-resolution computed tomography (HRCT) which have more important role in diagnosis. We used steroid and antioxidant or combination of both of these drugs priorly. Despite of treatment 1 1 patients died. In conclusion ILD cases progressively increased by the each year. ILD must be considered in patient with appropriate clinical features and laboratory evaluation, therefore cronological and occupational history of patient must be taken carefully. After that cest radiography, arterial blood gases, pulmonary function test and HRCT must be considered, if required, TBB, transthorachal and open lung biopsy should be takea Treatment must be started after diagnosis. First choices of treatment is steroid and antioxidant. Immunsupressive and cytotoxic treatment must be considered as an alternative treatment, interferon p was reported to be using in ILD. 59 | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/embargoedAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Göğüs Hastalıkları | tr_TR |
dc.subject | Chest Diseases | en_US |
dc.title | Ocak 1994-Nisan 2003 arasında interstisyel akciğer hastalığı tanısı alan hastaların retrospektif olarak incelenmesi | |
dc.title.alternative | Retrospective analysis of interstitial lung disease between January 1994 - April 2003 in Erciyes University Medical School Chest Department | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Anabilim Dalı | |
dc.identifier.yokid | 142770 | |
dc.publisher.institute | Tıp Fakültesi | |
dc.publisher.university | ERCİYES ÜNİVERSİTESİ | |
dc.type.sub | medicineThesis | |
dc.identifier.thesisid | 138490 | |
dc.description.pages | 67 | |
dc.publisher.discipline | Diğer |