Show simple item record

dc.contributor.advisorKüçükaydın, Mustafa
dc.contributor.authorÇiftler, Ahmet Necip
dc.date.accessioned2020-12-30T08:11:33Z
dc.date.available2020-12-30T08:11:33Z
dc.date.submitted2008
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/495525
dc.description.abstractGiriş ve Amaç: Çocuklarda en sık üst üriner sistem obstrüksiyonu sebebi olan pelviüreterik bileşke darlığı (PÜD), düzeltilmediğinde hidronefroza, böbrek parankim hasarına ve kalıcı fonksiyon bozukluklarına neden olmaktadır. Tedavinin hedefi parankimal hasarın önlenmesi, böbrek fonksiyonlarının korunmasıdır.PÜD'de kollajenin anormal artışı gösterilmişse de, PÜD etyopatogenezi halen tam olarak bilinmemektedir. İnterstisiyel Cajal hücreleri (İCH) peristaltizm gösteren organlarda bulunan ?pacemaker? hücrelerdir. İCH'deki azalmanın, pelviüreterik bileşkede (PÜB) peristaltik dalga iletiminde yetersizliğe; PÜD'e ve hidronefroza yol açabileceği düşünülmektedir. Bu çalışmada PÜD etyopatogenezini açıklama ve klinik gidişi önceden belirleme çabasına katkıda bulunulması amaçlanmıştır.Materyal ve Metod: Şubat 2001-Mart 2007 arasında pyeloplasti yapılan, ortalama yaşları 41 ay (15 gün?12 yıl) olan 35 hasta (27 erkek, 8 kız), pyeloplasti yaşlarına göre üç gruba ayrıldı: Grup I (0?3 ay), grup II (4?24 ay), grup III (>24 ay). Kontrol grubu (grup IV), nefroblastoma nedeniyle nefroüreterektomi yapılmış 9 çocuktan oluşuyordu. Masson-Trikrom ile boyanan kesitlerde kollajen artışı, düz kas dokusu-kollajen dağılımı göreceli olarak değerlendirildi. Toluidin mavisiyle boyanan kesitlerde mast hücresi, immünohistokimyasal yöntemlerle boyanan kesitlerde İCH yoğunluğuna bakıldı. Grupların histopatolojik inceleme sonuçları birbirleriyle karşılaştırıldı. Hasta grupları ameliyat öncesi son inceleme değerlerine göre ameliyat sonrası, renal pelvis ön-arka çapı, parankim kalınlığı, bölünmüş renal fonksiyonlardaki değişiklikler açısından karşılaştırıldı.İstatistiksel analiz ?SPSS 13.0 for Windows? programı ile One-Way Anova, Kruskal Wallis Varyans Analizi ve Ki-kare testleri kullanılarak yapıldı. P değerinin 0.05'den küçük olması istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.Bulgular: Grup I'de 10 (3 kız, 7 erkek), grup II'de 11 (2 kız, 9 erkek), grup III'te 14 (3 kız, 11 erkek), grup IV'te 9 (3 kız, 6 erkek) hasta bulunuyordu. Gruplar arasında cinsiyet dağılımı ve ameliyat edilen taraf açısından istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p>0.05).İCH ortalaması en düşük olan grup III ile en yüksek olan grup I arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık varken (p<0.05) diğer gruplar arasında İCH ortalamaları açısından istatistiksel anlamlı fark saptanmadı (p>0.05).Mast hücreleri özellikle grup III'te artmış ise de, mast hücre yoğunluğu açısından gruplar arasında istatistiksel anlamlı farklılık gözlenmedi (p>0.05). Kollajen artışı, grup I'de en belirgin olmak üzere tüm hasta gruplarında gözlendi. Gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu görüldü (p<0.05).Pyeloplasti sonrasında renal pelvis ön-arka çapında azalma grup I'de %80, grup II'de %100, grup III'te ise %29 bulundu. Renal pelvis ön-arka çapı değişiklikleri açısından da gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptandı (p<0.05). Parankim kalınlığında ve bölünmüş renal fonksiyon değerlerinde pyeloplasti sonrası değişiklikler grup I'de daha iyi görünmekteyse de, gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark görülmedi (p>0.05).İCH sayısı ile parankim kalınlığında artış ve renal pelvis ön-arka çapında azalma arasında pozitif yönde zayıf bir ilişki belirlendi, ancak istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (p>0.05). Bölünmüş renal fonksiyonlardaki değişim ile İCH sayısı arasında ise ters yönde zayıf bir ilişki tespit edildi, bu da istatistiksel olarak anlamlı değildi (p>0.05).Sonuç: Bu çalışmada İCH sayısı ile parankim kalınlığında artış ve renal pelvis ön-arka çapında azalma arasında pozitif yönde zayıf bir ilişki belirlenmiştir. Bölünmüş renal fonksiyonlardaki değişim ile İCH sayısı arasında ise negatif yönde zayıf bir ilişki tespit edilmiştir. İlk iki yaşta, özellikle de ilk üç ay içerisinde pyeloplasti yapılan hastaların klinik gidişlerinin daha iyi olduğu görülmüştür. PÜD olgularında erken pyeloplastinin renal parankim hasarını önlemede ve renal fonksiyonların korunmasında etkili olduğu kanaatine varılmıştır.
dc.description.abstractIntroduction and Aim: Pyeloureteral junction obstruction (PUJO) is the most common cause of the upper urinary tract obstruction in children. PUJO may cause hydronephrosis, renal parenchymal damages and functional losses if it is not treated. The main purpose of the PUJO management is preventing from renal parenchymal damage and preserving renal functions.Etiopathogenesis of the PUJO is still unknown, even abnormal collagen deposition is shown. Interstitial Cajal cells (ICC) are pacemaker cells that are found in organs showing peristalsis. The changes in ICC density may cause insufficient conduction of peristaltic waves and thus result with hydronephrosis. It was aimed to contribute to explain Etiopathogenesis of the PUJO and to obtain additional knowledge about clinical course of the PUJO.Materials and Method: Thirty-five patients (27 male, 8 female) with mean age of 41 months (15 days-12 years) old, who underwent pyeloplasty between February 2001-March 2007, were separated into three groups according to pyeloplasty age: Group I (0-3 months), group II (4-24 months), and group III (>24 months). Nine children who underwent nephroureterectomy for nephroblastoma were served as control group (group IV).Histologic sections were stained with Masson's trichrome and toluidine blue in order to evaluate amount of the collagen and density of the mast cells respectively. ICC density was evaluated on slides stained with anti- CD117 by immunohistochemistry. In terms of histopathological findings comparisons were made among the groups. Study groups were compared with each other regarding postoperative changes in renal pelvis antero-posterior diameter (APD), parenchyma thickness and differential renal functions. Statistical analyses were performed by using ?SPSS 13.0 for Windows? software, One-Way Anova test, Kruskal Wallis variant analysis and Chi-square test. If p value <0.05, the difference was considered statistically significant.Results: There were 10 patients in group I (3 female, 7 male), 11 patients in group II (2 female, 9 male), 14 patients group III (3 female, 11 male), and 9 patients in group IV (3 female, 6 male). There were no statistically significant differences between groups in terms of gender and operation sites (p>0.05).There was significant difference in terms of ICC density between group I and group III only (p<0.05). Mast cell density was more increased in group III, but no statistically difference was found between groups (p>0.05). Amount of the collagen was increased in all study groups however it was prominent in group I and the differences between all groups are statistically significant (p<0.05). The decreasing of APD was found 80% in group I, 100% in group II, and 29% in group III. The differences between each groups were statistically significant (p<0.05). Although renal parenchyma thickness and differential renal function seem to be increased after pyeloplasty in group I especially, there was no statistically significant difference (p>0.05). A weak positive correlations between ICC density and parenchyma thickness, APD were found but it was not statistically significant (p>0.05). There was a weak reverse correlation between ICC density and differential renal function, this was also not statistically significant (p>0.05).Conclusion: In this study, ICC density was showed a weak positive correlation with renal parenchyma thickness and APD. A weak reverse correlation between ICC density and differential renal function was showed. However patients who have undergone pyeloplasty in first two years, especially in first three months of the life had better clinical course than others. Early pyeloplasty seems to be effective to prevent renal parenchymal damage and preserve renal functions in the cases with PUJO.en_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectÇocuk Cerrahisitr_TR
dc.subjectPediatric Surgeryen_US
dc.subjectÇocuk Sağlığı ve Hastalıklarıtr_TR
dc.subjectChild Health and Diseasesen_US
dc.subjectÜrolojitr_TR
dc.subjectUrologyen_US
dc.titleÇocuklarda pelviüreterik darlık etyolojisinde Cajal hücre eksikliğinin rolü ve Cajal hücre yoğunluğunun klinik gidiş üzerine etkisi
dc.title.alternativeThe role of Cajal cell deficiency in etiopathogenesis of pyeloureteral junction obstruction in children and the effect of Cajal cell density on its clinical course
dc.typedoctoralThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentÇocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
dc.subject.ytmThree electron atom
dc.subject.ytmHydrocarbon generation time
dc.subject.ytmHydronephrosis
dc.subject.ytmUreteral obstruction
dc.subject.ytmC cells
dc.identifier.yokid306630
dc.publisher.instituteTıp Fakültesi
dc.publisher.universityERCİYES ÜNİVERSİTESİ
dc.type.submedicineThesis
dc.identifier.thesisid224512
dc.description.pages78
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/openAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/openAccess