Geleneksel cam resminde teknik uygulama yöntemleri

Abstract

ÖZET Cam geçmişte ve günümüzde aynı şekilde tanımlanır. Cam ısıtıldıkça akıcılık kazanan, soğudukça da sertleşen ve kınlabilen bir malzemedir. Bu malzemeye 'teknik öğesi silis olan bir madendir' diyebiliriz. Isındıkça akıcılık kazanıp, önce yumuşama noktasına ulaşan ve sonra ergiyen cam, bu niteliği ile diğer madenlerden biçimlendirme zamanı açısından farklılık gösterir. Saydam veya opak (saydam olmayan), renkli veya renksiz çeşitleri olduğu gibi, el ya da makineyle, sıcak veya soğuk yöntemlerle şekillendirilebilir. Camın ilk nerede ve nasıl elde edildiğine ilişkin çeşitli savlar üretilmiştir. İlk üretim ve tasarımın kumun (silis) bol olduğu Mısır ve Mezopotamya'da gerçekleştirilmiş olduğu savı akla yakın gelmektedir. İlk cam örneklerine Mısır, Mezopotamya, Doğu Akdeniz ve Anadolu gibi eski medeniyetleri barındırmış olan pek çok yerde rastlanmaktadır. Teknolojisi eski çağlara dayanan ve uzun zaman büyük bir gizlilik içinde uygulamalar yapılan cam, Plastik Sanatlar alanlarının bir parçası olmuştur. Cam teknolojisiyle ilgili ilk kitap Alman Georg Agricola tarafından yazılmıştır. Diğer bir klasik eserde Antonio Neri tarafından 1679'da yazılmış olan `Camcılık Sanatı` (L'arte Vetreria)'dır. Cam, öncelikle teknik ve teknolojisinin iyi bilinmesi gereken bir malzemedir. Bazı cam sanatçıları ihtiyaç duydukları tüm teknikler üzerinde uzmanlaşma yolunu tercih ederken, kimileride işin bazı kısımlarını tekniğin uzmanına emanet etmeyi yeğlemişlerdir. Bu tercih ortaya çıkan üretimde birtakım endüstriyel çağrışımlar oluşturmuştur. VCam sanatında değişik tekniklerin birlikteliği oldukça iyi konumdadır. Son 20-30 sene içinde, cam anlatım dili oldukça geniş teknik çeşitlilik ve seçenekler oluşturmuştur. Eski bir geleneği olmasına karşın, Türk Cam Sanatı istenilen düzeye gelememiştir. Eğitim Kurumları, devlet, özel sektör ve bazı kuruluşlar arasında kurulabilecek iletişim sayesinde, çalışmaların beklenilenin üzerine çıkması umulmaktadır. VI

SUMMARY The definition of the glass is quite the same in the past and the present. Glass is a matterial that becomes fluid when it is heated, brittle and hard when it is cooleddown. Glass can be called a kind of mine, that of which technical element is silica. Glass differs from the other mine in terms of forming time and process, for its getting softness point after gainning fluidity and melting when heated. It can be formed by hand or machine, either by cold or hot procesess, and it has kinds that are either colored or colorless, transparrent or opaque. There are various thesis about first making of the glass, and the most probable one is that it was first designed and made in Egypt and Mesopotamia where silica is found abundantly. First examples of the glass has been met in Egypt, Mesopotamia, East Meditteranean and Anatolia which are sheltered various civilisations. The technology of the glass is based on the ancient era and it has been a fragment of the fine arts, after being put in to practice in a great secrecy for the longest time. The first book, that covers the technology of the glass has been written by the German author Georg Agricola, on the otherside there is another work which has been released in 1679 by Antonio Neri, is called `The Art of Glassmaking` (L'arte Vetreria). The glass is a matterial that of which, both the technic and the technology of it should be wellknown taking precedence. As some of the glass artists choose mastering all the technical methods that they might need, some others prefer to entrust some of the work to an accomplished technicion who is experienced on that particular method, though this preference creates some industrial association. VIIThe marriage of different methods, applied on the same work is highly common and successfully realized. All the exposition language of the glass has been developed in the last 20-30 years, and it has been created quite wide technical choices. Allthough Turkish glas art has a very old traditon, it has still not yet reached the required level of excellence but it is hoped that it will develop more than it is expected by the communication which might set between the Education instituions, government, and the private organizations. vra