Çağdaş Türk resminde gelenek sorunu
dc.contributor.advisor | Koçan, Hüsamettin | |
dc.contributor.author | Mintaş, Zafer | |
dc.date.accessioned | 2020-12-30T07:39:08Z | |
dc.date.available | 2020-12-30T07:39:08Z | |
dc.date.submitted | 2001 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/489729 | |
dc.description.abstract | Osmanlı İmparatorluğu'nun toprak kaybetmeye başlaması, Avrupa ile yüzleşmeye başlamasının başlangıcını oluşturur. Aslında bu yüzleşmenin entelektüel bir yaklaşım içermediği, Osmanlı hanedanlığının devamlılığını sağlama arzusunu içerdiği görülür. Osmanlının yenileşme hareketleri Fransız ihtilalinin sonucunda yoğunlaştı. Özellikle milliyetçi görüşlerin doğurduğu bunalıma denk geldiği düşünülürse bugün bile izlerini taşıdığımız `kimlik` sorunu gibi konunun kaçınılmaz olduğunu anlarız. 18. yüzyıl sonlarında başlayan Osmanlı Yenileşme hareketleri içinde çağdaş Türk resmi, bagün geldiği noktaya kadar oldukça `zor` bir süreçten geçti. Bu sürecin başlangıcı bir noktada tesadüflere dayanmaktaydı. Türk modernleşmesinin temel niteliği olan devlet merkezli planlama anlayışından resim de nasibini aldı. Çağdaş Türk Resmi de, eğitim, edebiyat, müzik, mimari vs. de olduğu gibi devlet eliyle şekillendirildi. Özellikle cumhuriyetin başlangıç döneminde cumhuriyetin söylemlerini yansıtmayan her grup ve ressam, resmi kanallarca ve yeni devletin gönüllü sözcüleri tarafından `acımasızca` eleştirildi. Güdümlü bir sanatçı olmayı benimseyen veya bunu yapmakta bir mahzur görmeyen ressamlar ve farklı disiplinlerden sanatçılar ise temsil edebilecek geniş alanlar ve kaynaklar bulabildiler. Cumhuriyet 1940'lara kadar Batı anlayış ve modelini alarak devrimlerini sürdürdü. Ardından sıra devletin `çağdaş-milliyetçilik` temeline dayanan yeni kimliğin içini doldurmaya geldi. Atatürk teori ve pratiğinde, Selçuklu ve Osmanlı geleneğini reddeden bu anlayışın, biçimde Batı, içerikte ise Anadolu'ya dayandığını söyleyebiliriz. Bu görüşün en önemli sözcülerinden biri de hiç kuşkusuz ressamlarımızdı. Özellikle 1940'lerde gelenekten anlaşılan temaların Anadolu'dan özellikle köylülerin yaşamlarından seçilmiş olmasıydı. Modernleşme sürecinde çağdaş Türk resmi baştan beri gelenekle problemli bir ilişki kurdu. İlk dönemler büyük oranda doğanın ve nesnelerin tuvale aktarımıyla sınırlı resim sanatına, Avrupa merkezli akımlar ve tartışmalar girmeye başladı. Böylece problem daha geniş bir alana yayıldı. 1950'ler sonrasında ise Çağdaş Türk Resmi IIIgelenekle her alanda bir hesaplaşma içine girdi. Resim sanatının devlet eliyle temsil edilme olanaklarının azaldığı oranda, bireysel arayışlar serpildi ve gelişti. Bu arayışlar içinde önemlice bir soruyu da `gelenek` in özgün Çağdaş Türk Resminde kendisine nasıl bir temsil alanı bulacağında yatıyordu. Belirttiğimiz temsil etme sorunu çoğu zaman `akademik`, `entelektüel` olmaktan çok, biçimsel bir estetik problemi olarak gözüküyordu. Kısacası, asker ressamlarla başlayan Çağdaş Türk Resmi, başlangıçta oldukça zorlu bir `planlama` sürecinden geçirilmeye çalışıldı. Ancak kendine bulduğu oldukça `dar özgürlük alanında` gelenekle iç hesaplaşmasını 1950'ler sonrasında başlayabildi. Bu hesaplaşmanın bizi götüreceği yer konusunda henüz bir fikrimiz olmasa da, küreselleşme, kimlik, yerellik gibi kavramların bugün gerçek aydın ve sanatçılar sorumluluğu içerisinde sürdüğünü söyleyebiliriz. | |
dc.description.abstract | The beginnig of the Ottoman Empire's losses in land was also the beginning of its facing europa. It can be seen that this facing did not really include an intellectual apporach, but only the desire for the contuniation of the ottoman dynasty. The renovation activitiesb in the Ottoman empire became more intense after the french revolution if it is considered that it can in the same time with the crisis arising from natioanalist views it can be understood that the matter of `identity` whose traces can still be seen, was inescapable. In the Ottoman modernisation which began at the end of the 18 Century, the contemporary Turkish art went through a `difficult` process until reaching its present point.The beginnig of this process depends on coincidences. Art got its share from the government centretd plannig understanding which was the basic characteristic of Turkish modernisation. Contemporary Turkish art was shaped by the state, as the case was in education, litareture, music, architecture etc. Especially in the first years of the republic, all groups and artists not reflecting the view of the republic were ciriticised `mercilessly` by official channels and the willig spokesmen of the state. Artists who chose to become guided artists or who did not mind to be guided, and artists from other disciplines found large spaces and sources to represent. The republic continued with its renovations based on the western approach and model until 1940. Then it was time to fill in the new indentity of the state, based on `contemporary-nationalism`. It can be said that this approach which disowned the Seljuk and Ottoman tradition on the theory and practice of Atatürk was based on the west in shape and on Ana tolia in its essence. One of the most important spokesmen of this outlook was without doubt, the artists.In the 1940s in particular, what was understood from tradition was choosing themes from Anatolia, especially from the life of peasants. In the modernisation process, the relation of contemporary Turkish art with tradition was one with many problems, right form the beginning. Trends and considerations of European origin started to enter Turkish art which IVwas mainly limited to paintings of the nature and objects in the first years, thus the problem being extended to a larger area. After the 1950s,however, contemporary Turkish art began settling accounts with the tradition in every field. As the possibility of representing art through the government became less, individual searches began and developed. An important question in these searches was how `tradition` would find it self a representation field in the genuine Contemporary Turkish Art. This representation problem was seen as an aesthetic problem concerning the structure, instead of on `academic` and `intellectual` problem. In short, Contemporary Turkish Art beginning with military artists was tried to be taken through a difficult `planning` procces in the beginning. However, it could begin with settling accounts with tradition after the 1950s due to the `small freedom` it could find for itself. Although we may not have an idea about where this settling of acconuts will take us, we can tell that concepts such as globalisation, identity, locality are within the responsibility of true intellectuals and artists. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Güzel Sanatlar | tr_TR |
dc.subject | Fine Arts | en_US |
dc.title | Çağdaş Türk resminde gelenek sorunu | |
dc.title.alternative | Tradition problems in contemporary Turkish art | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Resim Anasanat Dalı | |
dc.subject.ytm | Turkish painting art | |
dc.subject.ytm | Traditions | |
dc.subject.ytm | Modern painting | |
dc.subject.ytm | Pictures | |
dc.subject.ytm | Painting art | |
dc.identifier.yokid | 113540 | |
dc.publisher.institute | Güzel Sanatlar Enstitüsü | |
dc.publisher.university | MARMARA ÜNİVERSİTESİ | |
dc.type.sub | proficiencyinArt | |
dc.identifier.thesisid | 112775 | |
dc.description.pages | 223 | |
dc.publisher.discipline | Diğer |