Üniversite öğrencilerinin aşka ilişkin tutum biçimleri ile depresyon düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi

Abstract

İnsanoğlu aşk olgusunu dünya var olduğundan beri yüreğinde hissetmektedir. Aşk hem bireyin ruh sağlığını zaman zaman olumsuz etkilemekte hem de zaman zaman yaşamdan aldığı doyumu arttırmaktadır. Birey aşkın tesiri altındayken olumlu ve olumsuz güçlü duyguları bir arada yaşamakta ve bu güçlü duygular bazen onun depresif durumunu arttırabilmektedir. Bu çalışmada, üniversite öğrencilerinin aşk tutumları ile depresyon düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemek amaç edinilmiştir. Bu ana amaç çerçevesinde, üniversite öğrencilerinin aşk tutumlarının ve depresyon düzeylerinin çeşitli bağımsız değişkenlerine (cinsiyet,yaş,üniversite türü, bölüm, yaş, yaşamın çoğunun geçirildiği yer, ailenin gelir düzeyi, ailenin algılanan çocuk yetiştirme türü, daha önce duygusal ilişki yaşama deneyimi, yaşanan duygusal ilişkinin süresi) göre farklılaşıp farklılaşmadığına bakılmıştır. Araştırmanın örneklemini 2010-2011 eğitim-öğretim yılında İstanbul'da farklı üniversitelerde öğrenim gören 125'i erkek, 275'i kadın olmak üzere toplam 400 lisans ve yüksek lisans öğrencisi oluşmaktadır. Araştırma verilerini toplamak amacıyla; Lee (1973)'nin aşk sınıflandırması temel alınarak Hendrick, Hendrick ve Dicke (1998) tarafından geliştirilen Aşka İlişkin Tutumlar Ölçeği (Kısa Form) ve Beck ve arkadaşları tarafından (1961) geliştirilen, Beck Depresyon Envanteri kullanılmıştır.Araştırma sonucunda elde edilen bulgular incelendiğinde;Öğrencilerin depresyon puanları ile tutkulu aşk tutumu puanları arasında istatistiksel olarak ters yönde, oyun gibi aşk tutumu ve sahiplenici aşk arasında ise istatistiksel olarak doğrusal yönde anlamlı ilişkiler elde edilmiştir. Diğer aşk tutumları ile depresyon düzeyleri arasında ise anlamlı ilişkilere ulaşılamamıştır. Bağımsız değişkenler çerçevesinde yapılan analizlerde ise; cinsiyet, yaş, yaşamın çoğunun geçirildiği yer, ailenin çocuk yetiştirme tutumu değişkenlerine göre hem depresyon puanlarının hem de aşk tutumlarının değişmediği görülmüştür. Ancak; öğrencilerin mantıklı aşk tutumu puanlarının özel üniversitelerde öğrenim görenlerin lehine, arkadaşça aşk tutumu puanlarının sayısal bölümlerde öğrenim gören öğrencilerin lehine, tutkulu aşk tutumunun 3. Sınıfta öğrenim gören öğrencilerin lehine, oyun gibi aşk tutumu puanlarının yüksek gelir düzeyinde olanların lehine anlamlı sonuçlar gösterdiği belirlenmiştir. Ayrıca duygusal ilişkinin süresine göre de öğrencilerin aşk tutumlarında farklılaşmalar olduğu görülmüştür. Elde edilen bulgular ilgili literatür ve konuyla ilgili yapılan diğer araştırmalar bağlamında tartışılmış ve yine ulaşılan bulgular çerçevesinde çeşitli öneriler getirilmiştir.

Humans have been sensing the feeling of love from time immemorial. Love may negatively affect one's mental health time to time on the one hand and may increase the pleasure one gets from life time to time on the other hand. When under the influence of love, one may experience both positive and negative strong feelings at the same time, and such strong feelings might increase one's state of depression. This study aims to review the relation between college students' love attitudes and depression levels. For this purpose it was reviewed whether college students' love attitudes and depression levels change due to various independent variables (gender, age, type of university, studied program, place where most of life spent, income level of family, observed child bringing principles of family, previous experience of romantic relationship, duration of romantic relationship). Subjects selected were 125 male and 275 female bachelor's or master's degree students i.e. total 400 students from various universities in Istanbul in academic year 2010-2011. Data for this study were collected employing both the Love Attitudes Scale (short form) developed by Hendrick, Hendrick and Dicke (1998) based on the love styles classification by Lee (1973), and the Beck Depression Inventory developed by Beck et al (1961).Review of the findings obtained from this study reveals as follows:There are meaningful statistically inverse correlations between the students? depression points and passionate love attitudes, and meaningful statistically linear correlations between their playful love attitudes and possessive love. No meaningful correlations were found between their other love attitudes and depression levels. The analyses conducted on the independent variables show that neither the depression points nor the love attitudes of the subjects have changed with reference to gender, age, place where most of life spent, and child bringing principles of family. However, it was found that the subjects' reasonable love attitude points show meaningful results in favor of those studying at private universities, their friendly love attitude points show meaningful results in favor of those studying science degrees, their passionate love attitude points show meaningful results in favor of third year (junior) students, and their playful love attitude points show meaningful results in favor of those from high income level families. Furthermore, it was observed that the subjects' love attitudes change depending on the duration of their romantic relationships. The findings obtained were discussed with reference to relevant literature and the other studies conducted on this subject, and various suggestions were made under the frame of the findings.