Hazık Mehmet Divanı
dc.contributor.advisor | Ocak, Tulga | |
dc.contributor.author | Tezcan Aksu, Faika Belgin | |
dc.date.accessioned | 2020-12-29T18:14:26Z | |
dc.date.available | 2020-12-29T18:14:26Z | |
dc.date.submitted | 1996 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/471440 | |
dc.description.abstract | ÖZET Tezimizin konusunu, XVIII. yüzyılın ilk yansında yaşamış olan Hazık Mehmet'in Divanı'nın dört yazma ve bir matbu nüshalarının karşılaştırılarak tenkitli metninin oluşturulması, yazı çeviriminin yapılması ve incelenmesi oluşturmaktadır. Hazık Mehmet'in yaşamış olduğu XVIII. yüzyıl; 1699 yılında imzalanan Karlofça, 1714 yılında imzalanan Pasarofça ve 1774 yılında imzalanan Küçük Kaynarca antlaşmalarının ağır hükümleri nedeniyle toprakların kaybedilmesi, yıllarca süren seferlerin etkisiyle ekonomik durumun bozulması ve bunun sonucu olarak da halkın huzursuz olması sebeplerine dayalı olarak, Osmanlı İmparatorluğu için gerileyiş ve çöküş devridir. Ancak bu yüzyılın ilk yansında, Damat İbrahim Paşa'nın sadrazam oluşuyla başlayan ve Osmanlı İmparatorluğunun Avrupa medeniyetinden faydalanmayı bir ihtiyaç hâlinde hissettiği, sonradan `Lâle Devri` olarak adlandınlan dönemde, savaş hazırlıklan ihmal edilmeden, bir taraftan geç kalınmış kültür ve kalkınma hamlelerine girişilmiş, bir taraftan da köşkler, saraylar, konaklar, camiler ve medreseler yapılarak İstanbul şehri imar edilmiştir. Ne yazık ki, cahil, mutaassıp ve belki de kışkırtılmış bir isyanla 1730 yılında Lâle Devri sona ermiş, yapılan köşkler saraylar yerle bir edilmiştir. Yüzyılın tarihî ve sosyal olaylan az çok edebiyata da yansımıştır. Konu olarak sosyal problemler, divan edebiyatında daha az, halk edebiyatında ise daha çok işlenmiştir. Divan edebiyatı, imparatorluğun gerileyişinden ve çöküşünden bu yüzyılda fazla etkilenmemiştir. Arada bir şairler, şiirlerinde imparatorluğun içinde bulunduğu huzursuz ortamından az da olsa etkilenerek şiirler yazmışlarsa da, genellikle geçen yüzyıllardaki klasikleşmiş sanatı devam ettirmişlerdir. Edebiyat alanında sanat anlayışı ve türler açısından bir değişim söz konusu değildir. Sadece dilde ve konuda yerlileşme akımı güçlenmiştir. Şairler günlük yaşayış ile ilgili konulan, konuşma dilini, deyimleri ve ata sözlerini şiirlerinde daha fazla kullanır olmuşlardır. 1102/1691 tarihinde Erzurum'da doğan Hazık Mehmet, Erzurum'da Hatuniye Medresesi müderrisi Kara Bekir Efendi'nin oğludur. Şair, babasının yanında tahsilini yaptıktan sonra Yazıcızade İbrahim Paşa Medresesi'nde müderrislik görevindeyken Arapça ve Farsça alanında birçok öğrenci yetiştirmiştir. Bunlardan en meşhur olanı Şeyh İbrahim11 Hakkı Efendi'dir. Şairimiz 1177/1763 yılında Erzurum müftüsü iken vefat etmiştir. Mezarı Erzurum'dadır. Hazık Mehmet Divanının çeşitli kütüphanelerde on bir yazma nüshasmı tespit edebildik. Matbu Divan'ı ise, Erzurum'un bilginlerinden Abdürrezzak îlmî Efendi tarafından 1318/1900 yılında İstanbul'da `Matbu'a-i Osmaniyye`de yayımlanmıştır. Şair, sade ve samimî bir nazım diliyle çevresindeki büyüklere kasideler; camilere çeşmelere, konaklara tarihler söylemiştir. Bu şiirlerinde Nefî ile yarıştığını belirterek, onun bazı şiirlerini tazmin etmiştir. Parlak ve ahenkli gazellerinde Nabfnin etkisi görülmektedir. Şair yazdığı bütün şiirlerinde ağırbaşlı bir anlatım kullanarak daha çok manaya önem vermiş, ancak klâsik mazmunları da başarıyla kullanmıştır. Şiirlerinde maddî aşkın yanında ara sıra tasavvuf! aşka da yer vermiştir. | |
dc.description.abstract | SUMMARY The subject matter of the thesis transcription and forming the critical text of Hazık Mehmet's Divan by comparing its one printed and four manuscript. The eighteenth century in which Hazık Mehmet lived was the period of decline and fall of Ottoman Empire due to the loss of territories after Treaties of Karlofça (1699), Pasarofça (1714) and Küçük Kaynarca (1774), weakened economic conditions and discontentment of the people because of constant wars. However in the first half of eighteenth century after Damat İbrahim Paşa had become grand vizier -the period which was later called Tulip Age- the Ottoman Empire Felt the necessity of benefiting from European civilization. In this period cultural developments as well as military arrangements were attempted to be improved. Istanbul was almost rebuild architecturally within the construction of new palaces, mosques, mansions. Unfortunately these all were destroyed and this period came to an end with a riot in 1730 lead by ignorant and fanatic crowds. Historical and social events of this century have reflections on literature in a certain amount. In classical literature social problems as subject matter took place less than they took place in folk literature. In this century classical literature wasn't influenced much by the decline and fall of the Empire. Although the classical poets wrote some of their poems under the influence of the bad conditions from which the Empire was suffering they generally followed the classical art of the previous centuries. In literature art concept and genres were not subject to any major changes but Ihe trend of nativism increased in the language and in the subject matter. In poems, daily life matters, everyday language, idioms and proverbs were preferebly used by the poets. Hazık Mehmet was born in Erzurum in 1102 / 1691. His father Kara Bekir Efendi was a `müderris` (professor) in `Hatuniye Medrese` (Muslim theological school). After Hazık Mehmet had completed his education he taught Arabic and Persion at İbrahim Paşa Medrese. The most distinguished of Hazık Mehmet's pupils was Şeyh İbrahim Hakkı Efendi. Hazık Mehmet died in 1177 / 1763 when he was `müftü` (provincial director of religious affairs) in Erzurum. His tomb is in Erzurum. Eleven script copies of Hazık Mehmet's Divan were found recorded in various libraries. The printed Divan was published in 1318 / 1900 in Istanbul `Matbu'a-iIV Osmaniyye` by Abdürrezzak İlmî Efendi who was a scholar from Erzurum. The language in this eulogies is pure and sincere. In these poems he was of the influence of Nefî but his performance was not at the same quality. NaWs influence is noticed in his charming, harmonious lyrics. His poetic expressions bear dignity and he gives primary importance to the meaning while he is using classical puns. In his poems mystical love takes place as well as humane love. i, | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/embargoedAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Türk Dili ve Edebiyatı | tr_TR |
dc.subject | Turkish Language and Literature | en_US |
dc.title | Hazık Mehmet Divanı | |
dc.title.alternative | Hazık Mehmet's Divan | |
dc.type | masterThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Diğer | |
dc.subject.ytm | Divans | |
dc.subject.ytm | 18. century | |
dc.subject.ytm | Old Turkish literature | |
dc.subject.ytm | Divan literature | |
dc.subject.ytm | Hazık Mehmed Efendi | |
dc.subject.ytm | Divan literature | |
dc.subject.ytm | Old Turkish literature | |
dc.identifier.yokid | 52891 | |
dc.publisher.institute | Sosyal Bilimler Enstitüsü | |
dc.publisher.university | HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 52891 | |
dc.description.pages | 540 | |
dc.publisher.discipline | Diğer |