dc.contributor.advisor | Tekinalp, Pelin Şahin | |
dc.contributor.author | Kiliç, Aylin | |
dc.date.accessioned | 2020-12-29T17:29:28Z | |
dc.date.available | 2020-12-29T17:29:28Z | |
dc.date.submitted | 2010 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/466206 | |
dc.description.abstract | Avrupalı devletlerin geçirdiği ekonomik ve siyasi dönüşüm karşısında yaşanan güç kaybı, Osmanlı İmparatorluğu'nun Batı ile kurduğu ilişkilerin niteliğini değiştirmiş ve Osmanlı yönetimi ayakta kalabilmek için başta askeri alan olmak üzere pek çok alanda hızlı bir yenileşme içine girmiştir. Bu bağlamda askeri okulların müfredatlarına giren resim dersleri, asker ressamlar diye anılan bir kuşağın yetişmesine yol açmıştır. Bu tez çalışmasının konusu on dokuzuncu yüzyılın son çeyreğinde yetişen iki asker ressam, Hüseyin Zekâi Paşa ve Ahmet Ziya Akbulut'tur.Hüseyin Zekâi Paşa (1860-1919) Harbiye'de öğrenci iken yaptığı bir tablo ile II. Abdülhamid'in (saltanatı:1876-1909) takdirini kazanmış ve mezuniyetinin ardından saraya yaver olarak alınmıştır. Sanatçı, II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesine kadar saray için hizmet etmiş ve çeşitli görevlerde bulunmuştur. Bu görevler arasında II. Abdülhamid'e fotoğraf albümleri oluşturma, Mahmut Şevket Paşa'nın gözetiminde askeri bir müze kurma çalışmaları, Yıldız Sarayı Porselen Fabrikası'nda porselen ürünlerin dekorlanması, Alman İmparatoru II. Wilhelm'in Suriye gezisinde eski eser uzmanı olarak yer alması sayılabilir. Şeker Ahmet Paşa'nın ölümünden sonra Osmanlı Sarayı'nın son mabeyn ressamı ve yabancı misafirler teşrifatçısı olmuştur. Emekliliğinin ardından sanatçı, deneyimlerinden yararlanmak üzere Sanayi-i Nefise Encümeni'ne davet edilmiştir. Eski eserlere son derece meraklı olan sanatçının 1913 (H.1326) tarihli Mübeccel Hazineler adlı bir kitabı bulunmaktadır. İleri yaşlarında Galatasaray Sergilerine de katılan Hüseyin Zekâi Paşa, resimlerinde çoğunlukla manzara ve natürmort çalışmıştır. Erken dönem resimlerinde fotoğraftan yararlanarak perspektife önem veren bir anlayışla çalıştığı, ancak giderek fotoğrafik etkiyi ortadan kaldıran gerçekçi bir üsluba yöneldiği görülmektedir. Kendisini yenilemeyi sürdüren sanatçı, yaşamının ilerleyen yıllarında biçimi dağıtmadan gevşek fırça vuruşlarına yönelmiştir.Ahmet Ziya Akbulut (1869-1938) 1889 yılında Harbiye'den mezun olarak, Edirne'de, Askeri Lisede öğretmenliğe başlamıştır. İstanbul'a tayin edilmesinin ardından, pek çok okulda yoğun bir öğretmenlik hayatına başlayan sanatçı, matematik, geometri, perspektif, Fransızca ve astronomi dersleri vermiştir. Emekliliğinin ardından Sanayi-i Nefise'de perspektif derslerine devam eden Akbulut, aynı zaman yirmiye yakın kitap yazmış üretken bir yazardır. Çok yönlü sanatçı, öğretmenliğin yanı sıra, pek çok görevi aynı anda yürütmüş bir devlet memurudur. Aynı zamanda bir astronom olan sanatçı, müneccimbaşılığın lağvedilmesinden sonra kurulan başmuvakkıtlık müessesinin başına getirilmiş, Kandilli Rasathanesi müdür yardımcılığı da yapmıştır. Ahmet Ziya Akbulut, rubu tahtaları, güneş saatleri ve Takvim-i Ziya adlı cep takvimleri üretmiştir. Resimlerinde perspektifin uygulanmasını ana unsur olarak benimseyen Akbulut, bu konuda Amel-i Menazır ve Usul-i Ameliye-i Fenn-i Menazır adlı iki eser yayınlamış ve bu kitaplar Sanayi-i Nefise ve Harbiye mekteplerinde ders kitabı olarak okutulmuştur. Figüratif resimde başarılı olsa da, tarihi yapıları resmetmeyi tercih eden sanatçı, perspektif kurallarını resimlerinde uygulama olanağı bulmuştur.Tezimizde ressam olmalarının yanı sıra birer Osmanlı aydını olan bu iki sanatçının resimleriyle birlikte yazılı eserleri değerlendirilmiştir.ANAHTAR SÖZCÜKLER: Hüseyin Zekâi Paşa, Ahmet Ziya Akbulut, 19. yüzyıl Osmanlı Resim Sanatı, Batılılaşma, Asker Ressamlar, Mübeccel Hazineler, Perspektif | |
dc.description.abstract | The economic and political transformation that the European countries had gone through engendered changes in the relations between the Ottoman Empire and the West. Trying to prevent the collapse of the Empire, the Ottoman government started to implement a series of reforms, which resulted in an accelerated modernization in many areas, especially in the military field. Therefore, painting classes, embedded into the new curriculum of the military schools, led to a generation called soldier painters. The subject of this thesis study is two soldier painters who grew up in the last quarter of the nineteenth century: Hüseyin Zekâi Pasha and Ahmet Ziya Akbulut.Hüseyin Zekâi Pasha (1860-1919), during his school years, made a painting that grabbed the attention of lI. Abdulhamid (reign: 1876-1909), and thus was accepted to the court as an aide of high government official. The artist, thereon, worked for the Palace until II. Abdulhamid was dethroned. Among his assignments was leading the committee which was entrusted with the task of photographing the properties within the borders of the empire; taking part in a comittee for the foundation of the Esleha (Arms) Museum under the supervision of Mahmut Şevket Pasha ; decorating the porcelain products at Yıldız Porcelain Factory; he also was appointed to the Suriye trip of German Emperor II Wilhelm as antiquities expert. After the death of Şeker Ahmet Pasha, he became the last court painter of the Ottoman Palace and the protocol officer for foreign guests. After his retirement, he was invited to share his experiences at Sanayi-i Nefise Encümeni (Fine Arts Committee). The artist, interested in ancient artworks, published Mübeccel Hazineler in 1913. Hüseyin Zekâi Pasha, who took part in Galatasaray Exhibitions in his old ages, produced mainly landscapes and still lifes. In his early years of painting, he utilized photographs and he placed emphasis on linear perspective. In time, he adopted a realistic approach, eliminating the photographic effects in his paintings. The artist, who continued to improve his artistic abilities , painted with loose brush stokes and without diffusing the form.Ahmet Ziya Akbulut (1869-1938) started teaching at the Military High School in Edirne right after his graduation from Harbiye in 1889. Once he was appointed back to Istanbul, he taught intensively in different schools of the capital and mathematics, geometry, perspective, French and astronomy were among the subjects he taught at these schools. Akbulut, who continued to teach perspective at Sanayi-i Nefise Mektebi (School of Fine Arts) up until his death, was also a prolific writer of around 20 books. Being a man of multiple interests, Akbulut was a government employee who managed to carry out many other assignments well at the same time. The artist, also an astronomer, was appointed to the başmuvakkitlik (chief time-keeper) position after the abolition of müneccimbaşılık (chief astronomership); he also worked as co-administrator at Kandilli Observatory. Ahmet Ziya Akbulut devised many devices of astronomy, sundials, and pocket calendars known as Takvim-i Ziya. Akbulut, who adopted the application of perspective as the main element into his paintings, wrote two books on perspective: Amel-i Menazır ve Usul-i Ameliye-i Fenn-i Menazır; these books were used as coursebooks at such schools as Sanayi-i Nefise and Harbiye at the time. Despite being good at figurative painting, Akbulut preferred depicting historical buildings and had the opportunity to apply perspective into his paintings.In this thesis study, the two painters, who were considered to be Ottoman intellectuals as well as being important painters of their times, were evaluated with their paintings along with the books they wrote.KEY WORDS: Hüseyin Zekâi Paşa, Ahmet Ziya Akbulut, 19. century Ottoman Painting, Westernisation, Soldier painters, Mübeccel Hazineler, Perspective | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Güzel Sanatlar | tr_TR |
dc.subject | Fine Arts | en_US |
dc.subject | Sanat Tarihi | tr_TR |
dc.subject | Art History | en_US |
dc.title | Asker ressamlar kuşağı temsilcilerinden Hüseyin Zekai Paşa ve Ahmet Ziya Akbulut | |
dc.title.alternative | Hüseyin Zek?i Paşa ve Ahmet Ziya Akbulut: Two representatives of soldier painters generation | |
dc.type | masterThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Sanat Tarihi Anabilim Dalı | |
dc.subject.ytm | Ottoman art | |
dc.subject.ytm | Painters | |
dc.subject.ytm | Soldiers | |
dc.subject.ytm | 19. century | |
dc.subject.ytm | Painting art | |
dc.subject.ytm | Military painters | |
dc.subject.ytm | Hüseyin Zekai Pasha | |
dc.subject.ytm | Akbulut, Ahmet Ziya | |
dc.identifier.yokid | 388237 | |
dc.publisher.institute | Sosyal Bilimler Enstitüsü | |
dc.publisher.university | HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 288248 | |
dc.description.pages | 245 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |