dc.contributor.advisor | Özer, Füsun | |
dc.contributor.author | Öztürk, Bora | |
dc.date.accessioned | 2020-12-29T16:32:50Z | |
dc.date.available | 2020-12-29T16:32:50Z | |
dc.date.submitted | 2002 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/456563 | |
dc.description.abstract | 6-ÖZET S.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü Diş Hastalıkları ve Tedavisi Anabilim Dalı DOKTORA TEZİ / KONYA-2002 Bora Öztürk Farklı Adeziv Sistemlerin Bağlanma Dayanımlarının, Mikrosızıntılarının ve Rezin-Dentin Bağlanma Arayüzeylerinin Pulpa Odası Duvarında Değerlendirilmesi Endodontik tedavi sonrasında yapılan restorasyonlarla diş yapısı arasındaki bağlanma ve marjinal kapamadaki eksiklik kök-kanal tedavisinin başarısını olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Son zamanlarda endodontik tedavili dişlerin rezin kompozitlerle başarılı şekilde restore edilebilme şansı, yeni nesil dentin bonding sistemlerin geliştirilmesine bağlı olarak artmıştır. Bu in vitro çalışmanın amacı; beş forklı adeziv sistemin (Clearfil SE Bond (CSEB); Prompt L-Pop (PLP); Prime&Bond NT (PBNT); Scotchbond Multi Purpose Plus (SMPP); EBS-Multi (EBSM) ve bir cam iyonomer siman (ChemFil)'ın NaÖCl uygulamadan önce ve uyguladıktan sonra pulpa odası duvarı dentinine bağlanma dayanımlarım değerlendirmek, pulpa odası duvarı dentinindeki sızdırmazlık özelliklerini nitel bir şekilde ölçmek, rezin-dentin bağlanma arayüzeylerini SEM (Scanning electron microscopy) altında incelemek ve bağlanma dayanımıyla sızdırmazlık yetenekleri arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir. Bu çalışmada 164 adet yeni çekilmiş insan molar dişi kullanıldı (Bağlanma dayanımı çalışması için=60, mikrosızıntı çalışması için=90 ve SEM çalışması için- 14). Pulpa odası tavam ve köklerin alt yarısı kesme cihazı ile uzaklaştırıldı. Pulpa dokusu el ve kanal aletleri kullanılarak çıkartıldı. Bağlanma dayanımı çalışması için dişler önce iki ana alt gruba ayrıldı, ilk 30 dişin pulpa odasına 1 dakika %5'lik NaOCI uygulanırken, kalan 30 diş NaOCI uygulanmadan bırakıldı. İki ana gruptaki örnekler daha sonra 5 dişten oluşan 6 alt gruba ayrıldı ve test edilecek materyallerle restore edildi. Restore edilmiş pulpa odası mesial duvarlarından 3 tane kare şekilli ince çubuklar elde edildi ve toplam 180 örneğin mierotensile bağlanma dayanımları ölçüldü (MPa). Mierotensile sonucu Mpa cinsinden elde edilen değerler; iki yönlü varyans analizi, Bağımsız t testi, Kruskal VVallis ve Mann- Whitney U testleriyle 90değerlendirdi. Bulgular NaOCI uygulamasının genel olarak bonding ajanların bağlanma dayanımlarını azalttığım gösterdi. NaOCI uygulanmayan örneklerde hem CSEB hem de PLP grupları en yüksek bağlanma değerleri gösterdi. NaOCI uygulanan gruplar arasında da CSEB ve PLP, diğerlerinden daha iyi performans gösterdi. Sonuçta pulpa odası duvarı dentinine bağlanmada self-etching sistemler (CSEB, PLP) diğer sistemlerden (Tek-şişe and multi-step) daha başarılıydı. Kırılma yüzey analizi sonuçlan ise bağlantı başarısızlık tipinin ağırlıklı olarak (%83) adeziv olduğunu gösterdi. Mikrosızıntı çalışmasında kullanılan 90 diş herbirinde 15 diş içeren 6 gruba ayrıldı. Restoratif materyallerle pulpa odası kapatıldı. Mikro sızıntının nitel olarak değerlendirilmesi için fluid filtrasyon metodu kullanıldı. Sıvı geçişinin ölçümleri 2 dakika aralıklarla toplam 8 dakikada yapıldı. Her bir örneğin restorasyondan hemen sonra, 1 gün, 1 hafta ve î ay sonrasında ölçümleri yapıldı. Ölçüm sonuçlan; tekrarlayan ölçümlerde varyans analizi, Friedman testi, Wilcoxon Signed, Kruskal Wallis ve Mann- Whitney U testleri kullanılarak istatistiksel açıdan değerlendirildi. Sonuçta, mikrosızıntı değerleri farklı ölçüm periyodlarında önemli bir şekilde farklılık gösterdi. Genel olarak bütün gruplarda mikrosızıntı değerleri zamanla azaldı. Ancak PBNT ve PLP uygulanmış örneklerde restorasyonların hemen sonrasında yapılan ölçümlerde en az sızıntı değerleri gözlendi. Bir ay sonunda ise, sızıntı adeziv sistemlerin hiçbirisinde önemli bir farkılık göstermedi. Bu çalışma sonucunda kullanılan materyallerin hiçbirisinin pulpa odası duvarı dentininde mükemmel bir kapama sağlayamadığı ortaya çıktı. SEM çalışması için bir örneğin pulpa odasına hiçbirşey uygulanmadı (Nç adeziv material nede NaOCI). Bir örneğe sadece bir dakika %5'lik NaOCI uygulandı. Kalan 12 örneğin 6 tanesi bir dakika %5'lik NaOCİ uygulandıktan sonra diğer altı örnek ise NaOCI uygulamaksızın adeziv sistemlerle restore edildi. Örnekler uygun işlemlerden sonra SEM'de incelendi. Hiçbirşey uygulanmayan pulpa odasının SEM görüntüsünde smear tabakası bulundurmayan, düzensiz dentin yüzeyi (Predentin) gözlendi. NaOCİ uygulanmasını takiben ise, kollajen fibrillerin ortamdan uzaklaştığı, daha düz bir dentin yüzeyi ile birlikte huni şekilli genişlemiş dentin tübül ağızlan oluştuğu gözlendi. NaOCI uygulanmış örneklerin rezin-dentin arayüzeylerinde hibrit tabakasına rastlanmazken kalın bir adeziv rezin tabaka ve uzun rezin uzantılan mevcuttu. Bütün adeziv materyaller birlikte değerlendirildiklerinde, bağlanma dayanımları ve mikrosızıntıları arasında önemli derecede ters bir ilişki bulundu. Yani, bağlanma dayanımı artarken mikrosızıntı azaldı. Ancak her bir adeziv materyal ayrı ayrı 91değerlendirildiğinde, bağlanma dayanımı ve mikrosızıntı arasında istatistiksel olarak önemli bir ilişki bulunamadı. Sonuç olarak, endodontik tedavi görmüş dişlerin pulpa odasının restorasyonunda daha güçlü bağlantı ve daha az sızıntı sağlayacak olan self-etching dentin bonding sistemlerin kullanımı tavsiye edilebilir. Yine de mükemmel bir bağlanma dayanımı ve pulpa odası dentininin sızdırmaz bir şekilde kapatılması için bonding sistemlerinin geliştirilmesine yönelik yeni çalışmalara gereksinim vardır. 92 | |
dc.description.abstract | 7-SUMMARY Evaluation of Bond Strength, Microleakage and Resin-Dentin Interfaces of Different Adhesive Systems on the Pulp Chamber Wails Lack of adhesion and sealing between the final restoration and tooth structure may adversely affect the results of root canal treatment. Recently the chance of restoring endodontically treated teeth with resin composites has increased due to new developments in dentin bonding systems. The aims of this in vitro study were to evaluate bond strengths of five different dentin adhesive materials (Clearfil SE Bond (CSEB); Prompt L-Pop (PLP); Prime&Bond NT (PBNT); Scotchbond Multi Purpose Plus (SMPP); EBS-Multi (EBSM) and a glass ionomer cement (Chem Fill) to pulp chamber dentinal wall before or after NaOCl irrigation; quantitativaly measure the sealing properties of the adhesive materials to pulp chamber dentinal wall after NaOCl irrigation; investigation of resin-dentin interfaces by SEM (scanning electron microscopy) and investigation of relationship between bond strength, and sealing ability. One-hundred sixty four recently extracted human molar teeth were used in the study (for bond strength study=60; for microleakage study=90 and for SEM study- 14). The top of pulp chambers and the bottom half of the roots were removed using isomet saw. The pulp tissue was removed by hand and canal preparing instruments. For bond strength study, the teeth were divided into two main groups. While the first 30 teeth pulp chambers were irrigated with the 5% NaOCL for 1 minute, the remaining 30 teeth were left unirrigated. The specimens of the main groups were subdivided into 6 groups of 5 teeth each and then restored with the test materials. Three rectangular thin sticks were obtained from mesial pulp chamber wall of restored teeth. A total number of 180 sticks were obtained. Microt ensile bond strengths of materials to pulp dentin wall measured (MPa). Data were analyzed by two way ANOVA, Independent t test, Kruskal Wallis and Mann- Whitney U tests. The results indicated that NaOCl application generally decreased the bond strength values of the bonding agents. Both CSEB and PEP without NaOCl showed the highest bond values. Among NaOCl applied groups, CSEB and PLP performed better than the others. In conclusion; self-etching systems (CSEB,PLP) were more succesful than the others system (One-bottle and multi-step) in bonding pulp chamber dentinal wall. The fracture analysis of the surfaces showed that the failure was mostly adhesive in nature (83%). 93In microleakage study, 90 teeth were randomly divided into 6 groups of 15 teeth each. The pulp chambers were restored with test materials. A fluid filtration method was used for quantitative evaluation of microleakage. Measurements of fluid movement were made at 2 minute intervals for 8 minutes. The quality of the sealing ability of the each specimen was measured immediately after restoration, 1 day, 1 week and 1 month. The results of measurement were statistically analyzed with Repeated Measurements Multivariate ANOVA, Friedman test, Wilcoxon Signed, Kruskal Wallis ve Mann- Whitney U tests. The results indicated that the microleakage values of the materials were significantly different at different measurements periods. In all groups generally the microleakage values were decreased by the time. PBNT and PLP showed the least leakage during immediate measurements after restorations (p<0.05). But after 1 month, the leakage of all adhesive systems did not show any significant difference (p>0.05). This study concluded that none of the materials showed perfect ability to seal pulp chamber walls. For SEM study, nothing (neither adhesive material nor NaOCl) was applied to the pulp chamber dentin of one tooth. Only 5% NaOCl for 1 minute was applied to one specimen. 6 of remaining 12 teeth were restored after 5% NaOCl application for 1 minute, other 6 teeth were restored without NaOCl irrigation. The specimens were observed under SEM after special procedures. In SEM observation of mesial dentin wall nothing applied of specimen irregular dentin surface was observed without any smear layer. However, NaOCl aplication removed the collagen fibrils by leaving dentin surface smooth. Funnel shaped enlarged dentin tubule orafices were also observed. In resin-dentin interfaces of specimens treated with NaOCl, no hybridization zone was observed. But there was thick adhesive resin zone and long resin tags. There was significantly inverse correlation between bond strength and microleakage performance of all adhesive materials when they evaluated all together. While the bond strength was increased, the microleakage was decreased. But, when each adhesive material separately evaluated, no significant correlation was found between bond strength and microleakage. In conclusion, because of higher bond strength and microleakage preventive values of self-etching adhesive systems. The use of these materials may be recommended for the restoration of pulp chamber of endodontically treated teeth. More studies are needed to develop current bonding systems. 94 | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Diş Hekimliği | tr_TR |
dc.subject | Dentistry | en_US |
dc.title | Farklı adeziv sistemlerin bağlanma dayanımlarının, mikrosızıntılarının ve rezin-dentin bağlanma arayüzeylerinin pulpa odası duvarında değerlendirilmesi | |
dc.title.alternative | Evaluation of bond strength, microleakage and resin-dentin interfaces of different adhesive systems on the pulp chamber walls | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Diş Hastalıkları ve Tedavisi Anabilim Dalı | |
dc.identifier.yokid | 119424 | |
dc.publisher.institute | Sağlık Bilimleri Enstitüsü | |
dc.publisher.university | SELÇUK ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 115956 | |
dc.description.pages | 120 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |