Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalında beş yıllık süre içinde yatan akut solunum yolu hastalıklarının değerlendirilmesi

Abstract

47 ÖZET Bu çalışmada Mayıs 1987 - Mayıs 1992 tarihleri arasında Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıktan Anabilim Dalına yatarak tedavi gören pnömoni hastalarının dosyalan geriye yönelik olarak değerlendirildi. Değerlendirilmeye alman toplam dosya sayısı 266 idi. Hastaların yaş, cinsiyet, beslenme durumları, aile durumları, ikamet etlikleri yerler, hastaneye geliş şekilleri, klinik seyir ve sonuçlan aldıkları tedaviler ve çıkış durumları bu bu araştırma ile değerlendirildi. Sonuçlara göre erkek hasta sayısı kız hastadan daha fazla idi. Ortalama yaş 26 ay idi. Şehirde ikamet edenlerin sayısı kırsal kesimdekilere göre daha faz-la idi. Kış aylarında hasta yoğunluğu dikkati çekiyordu. Hastaların 1/5 malnütrisyonlu çocuklar olması, malnütrisyonun pnömoni için önemli bir risk faktörü olduğu fikrini destekliyordu, öksürük ve ateş en fazla görülen şikayetlerdi. Fizik muayene bulgularından ise en fazla tesbit edilen railer idi. Pnömoniye en fazla eşlik eden hastalıklar, akut gastroenterit ve konjenital kalp hastalıkları idi. Akciğer grafisinde en fazla iki yanlı bilirgin infiltrasyon tesbit edilmişti. Bunun yanında yaş büyüdükçe daha çok lober infiltrasyonlar görülüyordu. Skorlama yapılan hastaların aldığı puanlara göre % 57 sinde bakteriyel, pnömoni %42 sinde viral pnömoni olma ihtimali olduğu düşünüldü. Bunların lökosit sayılan bakımından aralarında anlamlı farklılık vardı. En fazla kullanılan antibiyotik Penisiln G idi. Pnömonin komplikasyonu olarak gelişen kalp yetmezliğinin fazlalığı dikkati çekiyordu. Vakaların % 83 ü salah veya şifa ile çıkarken % 4 ü haliyle taburcu edilmişti. Mortalite oranı ise %13 idi. En fazla mortalite yüzdesi yenidoğan grubunda görülürken, tüm mortalite vakalarının % 89 u 1 yaşın altındaki çocuklarda olmuştu. Malnütrisyonlu çocukların mortalite yüzdesi normallerden daha yüksek bulunmadı. Elde edilen sonuçlar mevcut kaynaklarla mukayese edilerek tartışıldı. Hastalarımızda mevsim, yaş, cinsiyet, malnütrisyon ve kalabalıkta yaşama gibi predispozan faktörler, şikayetler, klinik ve laboratuvar bulgulan, hastanede yatış süreleri gibi faktörlerin literatür bilgisi ile uyumlu olduğu görüldü. Buna mukabil, hastaneye ortalama müracaat süreleri ve mortalite gibi parametrelerin ise farklı olduğu tesbit edildi.