Karın orta hat kesilerinin kapatılmasında tek tek ve devamlı sütür tekniklerinin yara iyileşmesi üzerine etkileri (Deneysel çalışma)
dc.contributor.advisor | Özer, Şükrü | |
dc.contributor.author | Karademir, Mehmet | |
dc.date.accessioned | 2020-12-29T16:10:42Z | |
dc.date.available | 2020-12-29T16:10:42Z | |
dc.date.submitted | 2000 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/452555 | |
dc.description.abstract | 7. ÖZET: İnsizyonel herni; hastada oluşturduğu rahatsızlık ve hayatı tehdit edici sorunlara yol açmasından dolayı önemli bir tıbbi sorundur. Batın duvarı kapatılırken kullanılan farklı sütür tekniklerinin yara iyileşmesine ve postoperatif insizyonel herni oluşumuna etkisini incelemek için bu çalışma planlandı. Yaşlan, ağırlıkları ve cinsiyetleri aynı olan iki grup rat üzerinde çalışma yapıldı, (n = 12) Genel anestezi (Ketamin HCI ) uygulandıktan sonra kuyruk veni kullanılarak 2-3 mi kadar kan alındı. Karın orta hat kesişi yapıldıktan sonra batın explore edildi. Batın duvarı (periton ve fasia) I. Grupta tek tek 4/0 polipropilen (prolen) ile II. Grupta ise devamlı sütür tekniği kullanılarak 4/0 polipropilenle kapatıldı. Cilt ise ayrı olarak 4/0 ipekle sütüre edildi. Postoperatif 7. gün ratlara genel anestezi uygulandıktan sonra cilt sürürleri alındı, cilt yana ayrıldı. Batın duvarı ( periton ve fasia ) 4X4 cm'lik kare şeklinde çıkarıldı. Ratlar sakrifiye edildi. Bu arada batın içi yapışıklıklar tespit edildi. Batın duvarındaki polipropilen sütürler alındı. Granülasyon dokusunda gerilim kuvvetini ölçmek için germe-kopma testi uygulandı. Granülasyon dokusundan parça alınarak hidroksiprolin düzeyi ve histopatolojik değerlendirme yapıldı. Postoperatif 7. gün yapılan laparatomide I. grupta %25, II. grupta ise %50 batın içi yapışıklık tespit edildi. İki grup arasındaki fark istatistiki olarak anlamlı bulundu. Preoperatif olarak alınan kanda bakılan lökosit, hemoglobin, üre, SGOT, albumin, demir ve çinko düzeylerinde iki grup arasında istatistiki fark tespil edilemedi. Postoperatif 7. gün yapılan granülasyon dokusunda gerilim kuvveti ölçümlerinde I. grupta daha yüksek değerler bulundu. İki grup arasındaki fark istatistiki olarak anlamlı idi. 42Postoperatif 7. gün granülasyon dokusunda bakılan hidroksiprolin düzeyinde I. grupta yükseklik tespit edildi. İki grup arasındaki fark istatistiki olarak amlamlı idi. Granülasyon dokusunun histopatolojik değerlendirmesinde, I. grupta fibroblast sayısı daha fazla bulundu. İstatistiki olarak iki grup arasında fark mevcuttu. Sonuç olarak tek tek sütür kullanılarak kapatılan batın duvarındaki (Grup I) yara iyileşmesinin, devamlı sütür tekniği ile kapatılandan (Grup II) daha iyi olduğu kanaatine varıldı. 4J | |
dc.description.abstract | 8. SUMMARY: Background: There have been a lot of factor affecting wound healing after the abdominal operations. Purpose: The aim this study is to investigate the effect of different suture tecniques on the healing of abdominal wall wound. Material and Methods: 24 wistar-albino male rats were included in this study. The rats were divided into two groups. A four cm lengt midline laparatomy was performed after ketamine HC1 anaesthesia. Group I; The incision was sutured with a 4/0 polypropylene interruptedly and Group II; The wound closed with a 4/0 polypropylene continuously. The Skin was sutured with an interrupted 4/0 silk suture. 2 cc blood withdrawn for biochemical and hematological tests from tail vein. All the rats were sacrified at postoperative 7th day. Tensile strength were measured and tissue samples were taken for hydroxyproline measurements and histopathological evalution. Meanwhile the intraabdominal adhesions have been determined. Results: Tensile strength was 751+31 gr in Group I and 622+28 gr in Group II. The differences were significant (p<0. 05). hydroxyprolyne levels were 3.13 ±0.15 mic.gr/mg tissue in group I and 2.81+0.15 mic.gr/mg tissue in group II. The differences were significant (p<0.05). intraabdominal adhesions were found in 3 rats in Group I and in 6 rats in Group II respectively. There was significant diffirences between two groups regarding tissue fibroblast numbers(p<0.05). Conclusion: Closing the abdominal wound with the interrupted suture tecnique is superior than the continious suture tecnique. 44 | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/embargoedAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Genel Cerrahi | tr_TR |
dc.subject | General Surgery | en_US |
dc.title | Karın orta hat kesilerinin kapatılmasında tek tek ve devamlı sütür tekniklerinin yara iyileşmesi üzerine etkileri (Deneysel çalışma) | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Diğer | |
dc.subject.ytm | Suture techniques | |
dc.subject.ytm | Wound healing | |
dc.subject.ytm | Sutures | |
dc.subject.ytm | Abdomen | |
dc.identifier.yokid | 88702 | |
dc.publisher.institute | Tıp Fakültesi | |
dc.publisher.university | SELÇUK ÜNİVERSİTESİ | |
dc.type.sub | medicineThesis | |
dc.identifier.thesisid | 88702 | |
dc.description.pages | 52 | |
dc.publisher.discipline | Diğer |