dc.contributor.advisor | Karamağaralı, Haluk | |
dc.contributor.author | Samur, Tahsin | |
dc.date.accessioned | 2020-12-29T15:44:33Z | |
dc.date.available | 2020-12-29T15:44:33Z | |
dc.date.submitted | 1990 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/451431 | |
dc.description.abstract | IV ÖZET Akşehir ilk çağlardan beri Orta Anadolu'nun önemli yer leşin merkezlerinden biri olmuştur. ilçedeki Türk Kültürünün t emeli, Ana dolu Selçuklularına dayanmaktadır. Bu dönemden günümüze ulaşabilen en eski yapı Ulu Camidir. Plân ve iç avlu uygulaması ile, Selçuklu Ulu Camiler geleneğinin uygulandığı en büyük ve tek eserdir. îlk şekli hakkında kesin bilgi sahibi olamadığımız eser, aslında araştırmamıza göre mihrap duvarına dik olarak uzanan destekler ve bunlar arasına atılan kemerlerle beş şahına bölünmüş olmalıdır. Caminin orijinalliğini koruyabilen bölümlerinden birisi çinili mihrabı diğeri tuğla örgülü minaresidir. Akşehir ' de Selçuklu döneminde inşa edilen kare ve kubbeli mescidlerin çoğu I. Alâeddin Keykubad zamanında yaptırılmıştır. Örtü elemanları, kubbe doğrudan duvarlara oturtul muştur. Geçişlerde sivri tromp ve Türk üçgenleri kullanılmıştır, Yukardaki pencereler küçük mazgal, aşağıdakiler dikdörtgen biçimindedir. Yapı elemanı olarak genellikle duvarlarda taş, örtü ve geçiş elemanlarında tuğla kullanılmıştır. 1337 yılında Hamit Oğulları döneminde tamamlanan Anbardar Abdülkerim Ağa Camiînin almaşık duvar örgüsü, mihrap önündeki üç kubbesi ve minaresi orijinal kalabilmiştir. Akşehir'de Hasan Paşa tarafından 1510 yılında yaptırılan imaret Cami, tamamen kesme taşlarla örülmüş üç kemer gözlü son cemaat yeri, kübik mekânı örten büyük kubbesi ve köşelerde dilimli ve geçiş elemanları ile orijinalliğini korumak tadır. 1863 yıllarına tarihlediğimiz Tahta Kale Câmiî,iç mekân da değişiklik gösteren bir uygulama ile dikkati çekmektedir. Akşehir'de medrese mimarisi hususunda fikir veren, eser Selçuklu döneminde yapılmış Sahib Ata Fahreddin Ali Külliyesidir. Açık avlulu dört eyvanlı medrese şeması geleneğini devam ettiren yapı, Konyadan sonra Sahib Ata'nın yaptırdığı medreseler içerisinde külliye bünyesinde yer alan tek medresedir. İlçede biri baldaken, diğeri kübik gövde olmak üzereiki türbe formu geliştirilmiştir. Baldaken olan Şeyh Syyüb Türbesi tamamen tuğla, diğer Taş Medrese Türbesi, Şeyh İbrahim, Nasreddin Hoca, Seyyid Mahmud Hayrarî, Hıdırlık, Molla - Taceddin ve Mustafa Türâbi Türbesinde ise gövdelerde taş, örtüde tuğla kullanılmıştır. Akşehir Türbelerinden günümüze ulaşabilen dört sanduka ahşaptandır. Diğerlerinin de aynı oldukları düşünülmektedir. Bunlar XIV. Yüzyılın ortalarına tarihlenmektedir. İlçede 1392-1904 yılları arasında yapıldığı anlaşılan iki katlı Hacı Rüştü Beg Hanı bulunmaktadır. Akşehir'de biri küçük tekke veya saray diğerleri büyük çifte olmak üzere dört hamam günümüze kadar gelebilmiştir. Bunların kubbeleri dışardan ve içerden kasnak olmaksızın doğrudan duvara oturmaktadır. Bunlardan Kozağaç Hamamı dışın da, Şifa, Orta ve Yukarı hamamlar, tipoloji olarak dört eyvanlı ve köşe halvet hücreli klâsik Türk hamamları tarzında inşa edilmiştir. Genellikle, Akşehir 'in hemen her tarafına meydan, duvar ve konak çeşmeleri yapılmıştır. Bunlardan Ali Uslunun evin deki, Yağcılar ve Hacı İbrahim Efendi Çeşmeleri mermerden ; Ökesli Ali Efendi, ibre, Beğ, Hacı Hamza çeşmeleri taştan inşa edilmiştir. Hemen hemen hepsi XVIII. Yüzyılın sonlarından XIX. yüzyılın ikinci yarısına kadar bir devlet mimarisi gibi, gelişen Türk Ampir Üslûbunda yapılmışlardır. Akşehir içinde fazla değişikliğe uğramamış iki köprü bulunmaktadır. Bunlardan ilki imaret köprüsüdür. Malzeme ve mevkinin eskiliği ile yapıyı XV-XVI. yüzyıllar arasına tarihliyebiliriz. Kileci köprüsünün ise, kullanılan malzeme yeni olmasından XX. yüzyılın başlarında yapıldığı tahmin edilmektedir. ilçede tarihi ilk çağlara kadar uzanan iç kaleden yalnız bir duvar parçası kalmıştır. Vaktiyle iç ve dış olmak üzere iki surdan oluştuğu sanılmaktadır. Bugün mevcut olmayan eserler başlığı altında 12 cami ve mescid,18 medrese, 1 şifahane, 5 zaviye, 3 kütüphane 3 han, 2 hamam ve 9 çeşme hakkında bilgi verilmiştir. | |
dc.description.abstract | SUMMARY Akşehir has been one of the important veing centers in centeral Anatolian since Antiquity. The main Turkish Culture in the town is based Anatolian Seljuks. The oldest bulding which has survived since Seljuks is the Great Margue.With its design and inner garden this is the largest and the only building among the traditional Seljuk Great Masques. We don't know much abaut the first form of the mosque but accar- ding to the findings we have it must have been devided in to five parts with the supporting colourans having right an gles with mihrap wall, and with the arches between these col- oumns. Still surviving original parts are its mihrab with chini and its brick minarette. Most of the square and domed mosques which were built within the Seljuk period in Akşehir were built in Alaeddin Keykubad I's period Covering elements and domes are directly placed on the walls. Between the walls and the domes are Turkish triengles and conical vaults. The double deck win dows are rectengular at the bottom of the walls and the ab ove ones are in the shope of small loopholes. In the walls, in general, stone was used, in the covering and transition parts brick was used. The almaşık(brick and stone) wall decoration »three do mes in front of mihrab and the minarette of Anbardar Abdül- kenim Ağa Mosque which was completed within Hamit Ogullarx period in 1337 still have original forms. İmaret mosque built by Hasan Paşa in 1510 keeps its original form with its narthex place with 3 arches of smoot hly cut stone walls, and with its great dome covering the cu bic space and with its conical vaults in the corners. Tahta Kale Masque which we date back to 1863 attracts attestion with its different space structure. Sahib Ata Fahreddin Ali Külliyesi, built in Seljuk Pe riod, gives us an idea abaut medresse architecture in Akşehir. The building which continues the traditional plan of an open garden and four iwans is the only medresse taking part in a külliye autside Konya made by Sahib Ata.II In this town, two forms of tomb were developed, one is baldaken,and,the other one cubic structure, Şeyh Eyyüb Tür besi Which is baldaken is completely brick, Taş medrese Tomb, Şeyh Ibrahim, Nasreddin Hoca,Seyyid Mahraud Hayrani-yHidirlik, Molla Taceddin and Mustafa Türabi. Tombs have stone walls and brick tombs. four sarcophages from Akşehir tombs, which remained all- right till today, are wooden. The others are thought tobe the same. These date back to XIV th century. In the town there is a two-storey inn called Hacı Rüş tü Beğ Hanı which is probably built in the years between 1892-1904 four Turkish baths still suruive in Akşehir, one is small, tekke or palace type, the others are large having sections for both men and women-Their domes are dinectly pla ced on the walls withaut any octogonal supports in or outside the buildings. Şif a, Orta and yukarı Baths are built in the type of classical Turkish &aths with four iwans and corner cells, Kozağaç bath is different from them. Usualy in almost all parts of the iwan there are wall, square and mansion fountains. Amang these fountains, Hacı Ibra him Efendi, Yağcılar and the one in Ali Uslu 's hause are made of marble and the others; ökesli Ali Ef endi, îbre, Beğ and Ha cı Hamza fountains are made of stone. Almost all of them had the Turkish and Ampir style which developed from the late XVIII. th century until the second half of XIX th century as if it were a state architectural styl. There are two bridges which had not changed much since they were built in Akşehir. The first one is İmaret Bridge.. We can date it back to XV th or XV th century considering its old environment and materials, Kileci Bridge must have been built at the beginning of the XX th century. This is easily under stood, from the materials that are used,, In the town, only a small piece of wall of inner castle dating back to the antiguity is surviving. The castle is believed to have two city-walls,are being inner and the other one outer. Under the headline `The Buildings which dont exist todayIll 12 large and small mosques, 18 medresses,one haspital (reco very hause) five lodges(of dervishes), 5 librarves, 3 inns, 2 baths and 9 fountains and their architectural features have been mertioned. Akşehir had great impartance as a big city during otto man, Seljuk and Beylik periods. The Turkish architectural buildings which survive or not, today are a clear proof of this fact. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/embargoedAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Sanat Tarihi | tr_TR |
dc.subject | Art History | en_US |
dc.title | Akşehir`deki Türk mimari eserleri | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Diğer | |
dc.subject.ytm | Konya-Akşehir | |
dc.subject.ytm | Turkish architecture | |
dc.identifier.yokid | 12289 | |
dc.publisher.institute | Sosyal Bilimler Enstitüsü | |
dc.publisher.university | SELÇUK ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 12289 | |
dc.description.pages | 237 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |