dc.contributor.advisor | Aydın, Kemalettin | |
dc.contributor.author | Kostakoğlu, Uğur | |
dc.date.accessioned | 2020-12-29T14:12:29Z | |
dc.date.available | 2020-12-29T14:12:29Z | |
dc.date.submitted | 2003 | |
dc.date.issued | 2020-05-15 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/439880 | |
dc.description.abstract | ÖZETKARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ FARABİ HASTANESİ'NDEGÖRÜLEN FUNGAL İNFEKSİYONLAR VE ANTİFUNGAL DUYARLILIKLARIHastanemizde görülen fungal infeksiyonları ve etken dağılımını saptamak, elde edilenmikozların direnç durumlarını belirlemek; duyarlılığı ve özgüllüğü yüksek, hızlı, basit veucuz bir tanı ve antifungal duyarlılık testinin klinik kullanıma girmesini sağlamak vehastaların antifungal tedaviye cevabının belirlenmesi amaçlanmıştır.KTU Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi'nde Ocak 2000-Temmuz 2001 döneminde tümservislere yatırılan hastalardan Klinik Mikrobiyoloji laboratuarına gelen kan örneklerinden 27ve idrar örneklerinden 98 olmak üzere toplam 125 fungal suş ve izole edildiği 110 hastadeğerlendirilmiştir. Suşlar germ tüp testi, klamidospor oluşumu ve API 20C AUX ticari kitiile tanımlandı. Her iki klinik örnekden izole edilen suşların dağılımı; % 59.2(74/125)'si C.albicans, %15.2(19/125)'si C.tropicalis, %12.8(16/125)'i C.parapsilosis, %4.8(6/125)'iC.krusei, %4(5/125)'ü T.asahii, %1.6 (2/125)'sı C.kefyr iken %2.4(3/125)'ü ise birer izolatlaC.glabrata, C.lipolytica ve C.lusitaniae idi.Kan kültürlerinden izole edilen suşların %40.7(11/27)'si C.albicans iken%59.3(16/27)'ü C.albicans dışı Candida suşları idi. Kan kültüründen en sık izole edilen suşC.albicans olup ikinci sıklıkta C.parapsilosis ve üçüncü sıklıkta C.krusei'dir. İdrarkültürlerinden izole edilen suşların %64.3(63/98)'ü C.albicans iken %35.7(35/98)'iC.albicans dışı Candida suşları idi. İdrar kültürlerinden en sık izole edilen suş C.albicansolup ikinci sıklıkta C.tropicalis ve üçüncü sıklıkta C.parapsilosis' dir.Suşların amfoterisin B ve flukonazole E test ve standart mikrodilusyon yöntemi ilearaştırılan duyarlılıklarında ise MİK değeri 16g/ml olan bir C.krusei suşunun flukonazoledoza bağımlı duyarlılığı dışında dirençli suş saptanmadı. Standart mikrodilüsyon ve E testyöntemleri karşılaştırıldığında +2 dilüsyona göre %100 uyumlu olduğu saptandı.Çalışmamızda elde edilen fungusların 61'i kadın, 49'u erkek hastalardan izole edildi.Çalışmaya alınan hastaların %37.3(41)'i CYBÜ'nde, %18.2(20)'si Dahiliye servisinde ve%44.5(49)'u diğer servislerde yatmaktaydı.Hastaların kliniklerinin %24.5(27/110)'inin kandidemi, %75.5(83/110)'inin kandidüriile uyumlu olduğu saptandı. Kandidemili hastaların %70.4(19/27)'ü klinik olarak infeksiyonlauyumlu olup %29.6(8/27)'sı tek kan kültür pozitifliği olan ve infeksiyonla uyumlu olmayangeçici kandidemi olarak değerlendirildi. Geçici kandidemi oranımız takip edilen olgularımızarasında %7.3(8/110)'dür. Bu olguların beşinden C.albicans, ikisinden C.parapsilosis vebirinden C.kefyr izole edildi. Tedavisiz izlemlerinde olguların hiç birinde mortalitegözlenmedi. Kandidürili hastaların %22.9(19/83)'u klinik olarak infeksiyonla uyumlu iken,%77.1(64/83)'i infeksiyonla uyumlu değildi.Fungal infeksiyonla uyumlu olduğu saptanan toplam 38 hastanın tedavisinde, 24'ündekullanılan amfoterisin B preparatının 14'ü lipozomal amfoterisin B, 6'sı klasik amfoterisin Bve 4'ü Amfoterisin B lipit kompleks, 14'ünde kullanılan flukonazol preparatı isetriflukonazoldü. Klinik cevap 3-10 gün arasında olup tedavi süresi 7-21 gündü. Tedaviyitamamlayamayan 4 hastanın üçü klinik cevap oluşmasına rağmen primer yatış sebebine bağlıklinik kötüleşme nedeniyle, birine tanı konulup uygun tedavi başlanmasına karşın tedavinin 2.gününde kaybedildi. Tedaviye cevap oranı ise % 89.5(34/38) olarak saptandı.Fungal infeksiyon tanısı ile izlenen 110 hastanın 10'u kaybedildi(% 9.1). Bu orankandidemili hastalarda %11.1(3/27) iken kandidürili hastalarda %8.4(7/83) olarak tesbitedildi. Bu iki klinik arasında istatiksel olarak anlamlı fark tesbit edilmedi(P>0.05). Mortaliteen fazla CYBÜ'de(%5.5) olup, mortal seyreden olgulardan izole edilen suşların 4'üC.albicans, 4'ü C.tropicalis, 1'i C.parapsilosis ve 1'i C.krusei' idi.Sonuçlarımıza göre hastanemizde fungal infeksiyonlara neden olan etkenlerden en sıkizole edilen C.albicans'ın %70-80'lere varan oranlarında azalma görülürken diğer Candidatürlerinin oranında artış söz konusudur. Bu artış özellikle nosokomiyal fungemide dikkatiçekmektedir. Hastanemizde potansiyel dirençli Candida türlerinin görülme sıklığının önemliölçülerde olduğu, ancak henüz dirençli suşlar ile fungal infeksiyonların gelişmediğigörülmektedir. Ayrıca izole edilen fungal etkenlerin tür düzeyinde tanımlanmasının veantifungal duyarlılık testlerinin önemini de göstermektedir. Fungal infeksiyonların tedavisinekarar vermede fungal kültür sonuçlarıyla birlikte klinik bulgular ve altta yatan hastalığınözelliklerinin de büyük önemi olduğunu vurgulamaktadır. Sonuçlarımızın antifungal dirençpaternlerinin gelişimini önlemeye, geçici kandidemi ve kandidüri gibi klinik antitelerde tedaviprotokollerini oluşturmaya, hastanemiz ve ulusal surveyans çalışmalarına katkı sağlıyacağıkanaatindeyiz. | |
dc.description.abstract | Appearance of Fungal Infections and Antifungal Susceptibilitiesat Medical Faculty, Farabi Hospital, Karadeniz Technical UniversityThe aim of this study is to determine the fungal infections and their causative agentsdistributions, the resistance of the fungi obtained as well as the response of patients toantifungal treatment and to introduce to the clinical use the quick, simple and cheap antifungalsensitivity and identification method which is of high specificity and sensitivity.Totally 125 strains, 27 fungal strains from blood samples and 98 fungal strains fromurine samples which were taken from the patients admitted to all the units at Farabi Hospital,Medical Faculty, Karadeniz Technical University between January 2000 and July 2001 andwhich were studied at Microbiology Lab and 110 patients from whom those strains wereisolated were evaluated. The strains were identified through germ tube test, clamdiosporformation and a commercial kit labelled API 20C AUX. The distrubition of the strainsisolated from both clinical samples is as follows: while 59.2%(74/125) of the strains wasC.albicans, 15.2%(19/25) C.tropicalis, 12.8%(16/125) C.parapsilosis, 4.8%(6/125) C.krusei,4%(5/125) T.asahii, 1.6%(2/125) C.kefyr, 2.4%(3/125) was C.glabrata, C.lipolytica andC.lusitaniae, each with one isolate.While 40.7%(11/27) of the strains isolated from blood cultures was found to beC.albicans, 59.3%(16/27) was Candida strains except for C.albicans. The most frequentstrain isolated from blood cultures is C.albicans. However, C.parapsilosis is the strain secondat frequency, whereas C.krusei is the strain third at frequency. While 64.3%(63/98) of thestrain isolated from urine cultures was C.albicans, 35.7(35/98) of them was Candida strainexcept for C.albicans. The most frequent strain isolated from urine culture is C.albicans,C.tropicalis is the second at frequency and C.parapsilosis is the third. No resistant strainexcept for dependent sensitivity to flukonazole dose of C.krusei, the MIC value of which is16µg/ml, was found in the sensitivity of strains studied by means of amfoterecin B andflukanozole as well as E test and standart microdilution method. When standart microdilutionwas compared with E test methods, they were both found to be 100% consistent regardless of+2 dilution.The fungus obtained in our study were isolated from the patients, 61 of whom arewomen and 49 of whom are men. 37.3%(41) of the patients included in our study werehospitalized in Surgery care unit, 18.2%(20) of them in Internal unit, and 44.5%(49) of themin other units. Of patients' clinics, 24.5%(27/110) was found to consistent with candidemiaand 75.5%(83/110) with candiduria. It was also found out that 70.4%(19/27) of the patientswith candidemia were clinically consistent with the infection and that 29.6%(8/27) of themwere subjected to temporary candidemia with a single positivity of blood culture, which is notin consistency with infection. The rate of temporary candidemia is 7.3%(8/110) among ourcases observed. From five of the cases were isolated C.albicans, from two of themC.parapsilosis, and from one of them C.kefyr. No mortality was experienced in any of thecases kept under observation without a certain treatment. While 22.9%(19/83) of the patientswith candiduria were clinically consistent with infection, 77.1%(64/83) of them were notconsistent with infection. In the treatment of totally 38 patients found to be consistent withfungal infection, while 14 of amphotericin B applied to 24 patients was liposomal form, sixclassic form and 4 lipid complex form, flukonozale preparation applied to 14 patients weretriflukonazole. While clinical response was achieved between 3 and 10 days, the treatmentlasted for 7 to 21 days. Of 4 patients who failed to get a complete treatment, 3 were lost due toclinical worsening based on primary cause for admission to our hospital despite a clinicalresponse and one died although his/her treatment began after the identification of his/herdisease.The rate of response to treatment was found to be 89.5%(34/38). Of 110 patientsobserved due to fungal infection diagnosis, 10 died (9.1%). While the rate was found to be11.1%(3/27) in patients with candidemia, in patient with candiduria the rate was 8.4%(7/83).No statistically significant difference between the two clinics was found (p>0.05). Mortalityoccured mostly in intensive care unit (5.5%) and of the strain isolated from the cases whichended in death, 4 were C.albicans, 4 C.tropicalis, 1 C.parapsilosis and 1 C.krusei.The results we found show that while C.albicans which most frequently appear amongthe agents causing fungal infections underwent a decrease at the usual rates of 70-80% in ourhospital, an increase at the rates of other Candida species was observed. Such an increasebecomes noticable particularly in nosocomial fungemia. In our hospital, it was observed thatthe frequency of the insidence of potentially resistant Candida species was extremely high,but that resistant strain as result of fungal infections had yet to develop. In addition, ourresults also show the importance of the definition of the fungal agents isolated at a level ofspecies and of antifungal sensitivity tests. The results also emphasizes that clinical findingsalong with the fungal culture results and the characteristics of the underlied disease are ofgreat importance in the decision to treat fungal infections. We are of the opinion that ourresults will certainly make a considerable contribution to the prevetation of development ofantifungal resistance pattern, to the formation of treatment protocols in such clinics astemporary candidemia and candiduria, as well as to the studies of our hospital and nationalsurveys. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları | tr_TR |
dc.subject | Clinical Microbiology and Infectious Diseases | en_US |
dc.title | Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi`ndegörülen fungal infeksiyonlar ve antifungal duyarlılıkları | |
dc.title.alternative | Appearance of fungal infections and antifungal susceptibilitiesat medical faculty, Farabi Hospital, Karadeniz Technical University | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2020-05-15 | |
dc.contributor.department | Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı | |
dc.identifier.yokid | 10335107 | |
dc.publisher.institute | Tıp Fakültesi | |
dc.publisher.university | KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ | |
dc.type.sub | medicineThesis | |
dc.identifier.thesisid | 621358 | |
dc.description.pages | 85 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |