İnsan benign ve malign tiroid tümörlerinde flow sitometrik DNA ölçümlerinin karşılaştırılması

Abstract

ÖZET Tümörler kalıtsal materyaldeki genetik ve epigenetik değişiklikler sonucu oluşmaktadır. Başlangıçtaki değişmeler baz seviyesinde de kromozom seviyesinde de olsa karsinogenezis suresince kromozom seviyesindeki bozulmalar artış göstermektedir.Çeşitli tümörlerde, bu değişimin flow sitometri ile ölçümü sonucunda, DNA kontentinde belirlenen aneuploidinin malignansinin göstergesi olabileceği önerilmiştir. Çalışmamızda KTÜ Tıp Fakültesine 1985-1995 yıllan arasında başvuran ve papiller tiroid karsinomu (33),folliküler tiroid kaısinomu (12) ve folliküler tiroid adenomu (37) ön tanısı almış toplam 82 vakanın arşiv materyalleri kullanılarak patoloji arşivindeki ulaşabildiğimiz parafin bloklardan Hedley' in (1985) geliştirdiği `parafin bloklardan tek hücre süspansiyonu hazırlama` metodu kullanılarak tek hücre süspasryonu hazırlandı. Hazırlanan tek hücre süspansiyonları Propidhan lodid ile boyandıktan sonra her birinin DNA kontent ve hücre siklusu analizi flow sitometri cıhazryla yapıldı. Çalışmamızın temel amacı; tiroid tümörlerinde, kasinogenez mekanizması sonucu değişen nüklear DNA kontentinin malign ve benign tümörlerde ayırıcı bir kriter olup olamayacağım belirlemektir. Folliküler tiroid karsinom'a ait flow sitometrik bulgularla folliküler tiroid adenom'a ait flow sitometrik bulguların istatistiksel olarak karşılaştırılması sonucunda iki grup arasında anlamlı bi fark bulunamadı (pX).05). Ayrıca, benign ve malign tümörlere ait bulguların istatistiksel karşılaştırılması sonucunda da iki grup arasında anlamlı bir fark bulunamadı (pX).05). Elde eniğimiz bulguların ışığı altında DNA kontentinin, bizim grubumuzda folliküler neoplazileri folliküler adenom ya da folliküler karsinom olarak ayırt edemeyeceği gibi genel olarak benign ve malign tiroid tümörlerini de ayırt edebilecek bir kriter olamıyacağı kanısındayız. Anahtar kelimeler: Flow sitometri, DNA içeriği, DNA indeksi, parafinli doku, papiller tiroid karsinom, folliküler tiroid karsinom, folliküler tiroid adenom.

SUMMARY Tumors take form as a result of genetic and epigenetic changes in the inheritance material. Anomalies in the chromosomal level increase during carsinogenesis, either changes at the beginning are in chromosomal level or in base level In many kinds of tumors, it is suggested that measurement of the aneuploidy by the FCM in the DNA content is a marker of malignancy. In our study, the flow cytometric DNA content and cell cycle analysis technique which is developed by Hedley was used on 82 paraffin embedded samples taken from pathology archives, which are papillary thyroid carcinoma (33), follicular thyroid carcinoma (12) and follicular thyroid adenoma (37). After staining the single cell suspensions, prepared by vising the Hedley 's method, with propodium iodide, DNA content and cell cycle analyzed by FCM. The aim of this study is to investigate that if the DNA content, which changes as a result of carcinogenes, of the thyroid tumors is a distinctive critter for malign and benign tumors or not By comparing the FCM results of follicular thyroid carcinoma and follicular thyroid adenoma statistically, it was not found any significant difference between them (pX).05). Also, it was not found any significant difference between benign and malign thyroid tumors (p>0.05). We understood that we could not distinguish follicular neoplasia as follicular adenoma or carcinoma in our group. Also, we can say that it is not a distinctive critter to distinguish benign and malign tumors. Key words: Flow cytometry, DNA index, DNA content, Paraffin embedded tissue, Follicular thyroid carcinoma, Papillary thyroid carcinoma, Follicular thyroid adenoma.