Show simple item record

dc.contributor.advisorTiryaki, Ahmet
dc.contributor.authorToker, Timur
dc.date.accessioned2020-12-29T14:07:50Z
dc.date.available2020-12-29T14:07:50Z
dc.date.submitted2008
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/438907
dc.description.abstractAmaç: Madde kullanımı tüm dünyada hızla artarak çok önemli bir toplumsal sorun niteliği kazanmıştır. Birçok çalışma çocuklara karşı zarar verici davranışların ve çocuk istismarının madde kullanımını % 40?80 oranında arttırdığını bilimsel olarak kanıtlamıştır. Problem çözme yeteneğindeki yetersizlik, psikoaktif madde kullanımına zemin hazırlamaktadır. Bağımlılığa yatkın tipik bir kişilik yapısının tanımlanması mümkün olmamasına rağmen, bireylerin madde kullanma eğilimi olup olmadığını ölçmek bazı ek önlemler alınarak bağımlılığın azaltılmasına yardımcı olabilir. Birçok araştırmacıya göre benlik saygısının düşüklüğü uyuşturucu madde kullanımına zemin hazırlayan faktörlerin en belirgin olanıdır. Yaptığımız bu çalışmanın amacı; madde kullanım öyküsü olan kişilerle, olmayan kişileri ?Çocukluk Çağı Travmaları?nın, ?Madde Kullanma Eğilimi?, ?Başa Çıkma Tutumları? ve ?Benlik Saygısı?na etkileri açısından karşılaştırmaktır.Yöntem: Çalışma grubu; Ekim 2006-Nisan 2007 tarihleri arasında madde kullanma ve bulundurma suçları nedeniyle ilgili kanun maddeleri gereğince hüküm giymiş, daha sonra ?Denetimli Serbestlik? uygulamasına tabii tutulan ve ?Madde Kullanım Bozukluğu? tanıları DSM-IV için Yapılandırılmış Klinik Görüşme' (SCID?I) göre konulmuş 41 kişiden, kontrol grubu; çalışma grubuyla yaş, cinsiyet ve eğitim durumu bakımından eşleştirilmiş 41 kişiden oluşturulmuştur. Tüm katılımcılara sırasıyla Sosyodemografik Veri Formu, Çocukluk Örselenme Yaşantıları Ölçeği(ÇÖYÖ), Madde Kullanma Eğilimi Ölçeği(SAP), Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği ve Başa Çıkma Tutumlarını Değerlendirme Ölçeği(COPE), uygulandıBulgular: Çalışma ve kontrol grupları arasında yaş ortalaması, öğrenim düzeyleri, ekonomik durum ve yaşanılan yere göre anlamlı farklılık saptanmadı. Gruplar arasında çocuklukta aileden uzun süre ayrılık yaşama yaygınlığı benzer iken, çocuklukta yaşanan travma öyküsü kontrol grubuna göre çalışma grubunda daha yüksek bulunmuştur(p<0,001). Gruplar arasında çocukluk örselenme yaşantıları ölçeğine ait ÇÖYÖ toplam, cinsel kötüye kullanma ve duygusal kötüye kullanma alt ölçeklerinden elde edilen puanlar benzer iken, fiziksel kötüye kullanma alt ölçek puanı çalışma grubunda anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur(p=0,009). Çalışma grubundaki olguların BÇTDÖ alt ölçeklerinden ?Zihinsel Boş Verme?, ?Soruna Odaklanma ve Duyguları Açığa Vurma?, ?Aktif Başa Çıkma?, ?Dini Olarak Başa Çıkma? ve ?Duygusal Sosyal Destek Kullanımı? elde etmiş olduğu puanlar anlamlı olarak daha düşük bulunmuştur. Çalışma grubunun MKEÖ'den elde etmiş olduğu puanlar kontrol grubuna göre daha yüksek bulunmuştur. Çalışma grubunun RBSÖ'den elde etmiş olduğu puanlar daha yüksek bulurken, kontrol grubu içerisindeki olguların ?yüksek benlik saygısı?na sahip olma sıklığı daha yüksek, çalışma grubu içerisindeki olguların ise ?orta benlik saygısı?na sahip olma sıklığı daha yüksek olduğu bulunmuştur.Sonuç: Madde kullanım öyküsü olan kişilerin olmayanlara göre; çocuklukta daha fazla fiziksel kötüye kullanıma uğradıkları, başa çıkma tutumlarından ?zihinsel olarak boş verme?, ?soruna odaklanma ve duyguları açığa vurma?, ?aktif başa çıkma?, ?dini olarak başa çıkma? ve ?duygusal sosyal destek kullanımı? becerilerini daha az kullandıkları, madde kullanma eğilimine ve daha düşük benlik saygısına sahip oldukları ortaya konulmuştur.
dc.description.abstractObjective: Substance abuse has become a rapidly increasing major social problem all over the world. It has been proven in several studies that detrimental behaviors against children and child abuse increases substance abuse by 40-80 %. Deficiency in coping with problems lays the grounds for pcychoactive substance use. Although it is not possible to define the patterns for typical personality liable to addiction, measuring if the individual has a tendency towards substance abuse can be useful for decreasing substanc abuse. According to several investigator deficit in self-respect is the major factor that leads to substance abuse. Aim of this study is to compare the persons who have a history of childhood abuse to those who do not in terms of the effects of ?childhood abuse? to ?substance abuse? and ?self-esteem?.Method: The sample consisted of 41 subjects sentenced according to the related law due to crimes of substance use and possession between October 2006 and April 2007 who were later released on probation and control group consisted of, again, 41 subjects who were comparable to the sample in accordance with age, gender and educational background. Sociodemographic Data Form, Childhood Trauma Questionnaire, COPE, Substance Abuse Proclivity Scale and Rosenberg Self-Esteem Scale were applied to all participants, respectively.Results: There was no evident difference between the sample and control groups according to average age, educational background, economical conditions and habitation. Long term remoteness from family among the groups were found to be similar and childhood trauma history were observed higher in the sample group than the control group (p<0,001). While obtained total results from childhood trauma questionnaire, sexual abuse and emotional abuse are similar between sample and control groups, results of phsycal abuse were significantly higher in sample group (p=0,009). In ?mental not bothering?, ?focusing on problems and expressing emotions?, ?active coping?, ?coping with religion?, ?emotional social support usage? COPE subscales sample group?s results were significantly low. Sample group?s results in SAP were found to be higher than the control group. In Rosenberg self respect scale, sample group?s results were higher, while in control group probability of having high self respect is more likely, in sample group probability of having middle self respect is more likely.Conclusion: People having a substance usage history are thought to be more likely: to have phsycal abuse in childhood; to use less coping skills like ?mental not bothering?, ?focusing on problem and expressing emotions?, ?active coping?, ?coping with religion?; also this study proved that they have proclivity of higher substance abuse and low self esteem.en_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectPsikolojitr_TR
dc.subjectPsychologyen_US
dc.titleMadde kullananlarda çocukluk çağı örselenme yaşantılarının, madde kullanma eğilimi, benlik saygısı ve başa çıkma tutumları ile ilişkisi
dc.title.alternativeThe relation of traumatic childhood experiences with substance abuse proclivity, self-esteem and coping strategies in substance users
dc.typemasterThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentSağlık Psikolojisi Anabilim Dalı
dc.identifier.yokid312688
dc.publisher.instituteSağlık Bilimleri Enstitüsü
dc.publisher.universityKARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
dc.identifier.thesisid236864
dc.description.pages109
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/openAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/openAccess