dc.description.abstract | Amaç: Katarakt cerrahisi geçiren gözlerde optik biyometri ile belirlenen hedef (öngörülen) refraktif sonuçlara ulaşılabilme seviyesinin tespiti ve hedef refraksiyondan sapma miktarına etki edebilecek muhtemel oküler parametrelerin değerlendirilmesidir.Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 25 Kasım 2016 – 25 Mart 2018 tarihleri arasında komplikasyonsuz fakoemülsifikasyon cerrahisi gerçekleştirilen 66 hastanın 70 gözü dahil edildi. Cerrahi öncesi ayrıntılı oftalmolojik muayeneleri gerçekleştirilen hastalara optik biyometri (AL-Scan) ile ölçümler yapılarak göz içi lens (GİL) gücü hesaplandı. İmplante edilen GİL gücü için AL-Scan'ın öngördüğü hedef refraktif sonuç değeri kaydedildi. Cerrahi sonrası 1. ay takiplerinde sonuç refraksiyon değerleri ölçüldü. Refraktif sapma (RS), sonuç refraksiyon kusuru ile hedef refraksiyon kusuru arasındaki fark hesaplanarak tespit edildi. Oküler biyometrik parametreler ile RS arasındaki ilişki tespitinde regresyon analizi kullanıldı. İstatistiksel anlamlılık düzeyi p< 0,05 olarak kabul edildi.Bulgular: Çalışmaya katılan hastaların yaş ortalaması 67,93 ± 9,40 idi. Ortalama -0,10 ± 0,21D olarak ölçülen hedef refraksiyon değeri ile sonuçta elde edilen +0,03 ± 0,60D refraksiyon gücü arasında fark tespit edilmedi (p=0,07). Refraktif sapma miktarının ortalaması +0,13 ± 0,60D olarak hesaplandı. Refraktif sapma miktarı hastaların % 31,4' ünde ± 0,25 D aralığında, % 62,9' unda ± 0,50D aralığında, %88,6'sında ise ± 1,00D aralığındaydı. Cerrahi sonrası en iyi düzeltilmiş görme keskinliği seviyesinde artış (p<0,001) ve göz içi basıncında düşüş (p=0,029) tespit edildi. Merkezi korneal kalınlık değerlerinde optik biyometri ile alınan ölçümlerde artış (p=0,002) tespit edilirken tonopakimetri ile fark bulunmadı (p=0,33). Korneanın merkez 3,3 mm' lik optik zonda ölçülen yatay ve dikey keratometri değerlerinde anlamlı fark tespit edilirken, bu fark ortalama keratometri değerlerine yansımadı (sırasıyla p<0,001, p=0,02, p=0,460). Merkez 2,4 mm'lik optik zonda ölçülen tüm keratometrik değerler cerrahi öncesi ve sonrası benzer bulundu. Cerrahi sonrası aksiyel uzunluk (AU) değerleri ameliyat öncesine göre ortalama 0,07 ± 0,04 mm kısa ölçüldü (p<0,01). Refraktif sapma miktarı ile cerrahi öncesi ve sonrası değerlendirilen hiçbir oküler parametre arasında ilişki bulunamadı. (p=0,94).Sonuç: Kliniğimizde uyguladığımız komplikasyonsuz fakoemülsifikasyon cerrahisi sonrası refraktif sapma miktarı istatistiksel olarak ihmal edilebilir düzeydedir. AL-Scan cihazı biyometrik ölçümler ve GİL gücü hesaplamasında güvenle kullanılabilir.Anahtar kelimeler: Optik, Biyometri, AL-Scan, Refraksiyon, Refraktif sapma, Fakoemülsifikasyon | |
dc.description.abstract | The aim: The purpose of the study is to determine the level of achieving the target (predicted) refractive results determined by optical biometry in the eyes undergoing cataract surgery and to evaluate the possible ocular parameters that may affect the deviation amount from the target refraction.Materials and methods: Seventy eyes of 66 patients who underwent uncomplicated phacoemulsification surgery from 25 November 2016 to 25 March 2018 were included in this study. Intraocular lens (IOL) power was calculated by optical biometry (AL-Scan) for the patients who underwent detailed ophthalmologic examination before surgery. The target refractive result of AL-Scan for the implanted IOL power was recorded. At the first month follow-up, result refraction values were measured. Refractive deviation (RD) was determined by calculating the difference between result refractive error and target refractive error. Regression analysis was used to determine the relationship between ocular biometric parameters and RS. The level of statistical significance was accepted as p <0.05.Results: The mean age of the patients was 67.93 ± 9.40. Any significant difference was found between the mean target refractive value measured as -0.10 ± 0.21D and the resultant +0.03 ± 0.60D refractive power (p=0,07). The mean of the refractive deviation amount was +0.13 ± 0.60D. The amount of refractive deviation was in the range of ± 0.25 D in 31.4% of patients, ± 0.50D in 62.9% and ± 1.00D in 88.6%. Increase in best corrected visual acuity (p <0.001) and decrease in intraocular pressure (p = 0.029) were determined postoperatively. An increase in central corneal thickness was obtained from optical biometry (p = 0.002), but any difference was found with tonopakimetry (p = 0.33). While there was a significant difference in the horizontal and vertical keratometry values of the cornea in the central 3.3 mm optical zone, this difference was not reflected in the average keratometry values (p <0.001, p = 0.02, p = 0.460, respectively). All keratometric values measured in the central 2.4 mm optical zone were similar before and after surgery. Axial length (AL) values after surgery were measured as 0.07 ± 0.04 mm shorter than the preoperative values (p <0.01). There was no correlation between refractive deviation and ocular parameters evaluated before and after surgery (p = 0.94).Conclusion: After uncomplicated phacoemulsification surgery in our clinic, the amount of refractive deviation is statistically negligible. The AL-Scan device can be used safely in biometric measurements and IOL calculation.Keywords: Optics, Biometry, AL-Scan, Refraction, Refractive deviation, Phacoemulsification | en_US |