Show simple item record

dc.contributor.advisorOzanözgü, Emine Nur
dc.contributor.authorSazak, Nilgün Rengin
dc.date.accessioned2020-12-29T13:58:18Z
dc.date.available2020-12-29T13:58:18Z
dc.date.submitted2016
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/436815
dc.description.abstractTarihi eser koruma bilinci ve duyarlılığı 19. Yy'dan beri farklı bakış açılarıyla ve yaklaşımlarla Avrupa'nın her zaman gündeminde olmuştur. Sırasıyla Rönesans, Fransız Devrimi, Sanayi Devrimi ve I.- II. Dünya Savaşları gibi çok önemli tarihi dönüm noktaları yaşamış olan Avrupalı devletler, kültürel mirası korumayı; toplumlarına da bir gereklilik olarak aktarabilmişlerdir. II. Dünya Savaşı'ndan sonra birçok kentin büyük yıkımlara uğraması, Avrupa'ya mimari ve sanat eseri olarak kaybettiklerini tekrar kazanmasının ancak `tarihi çevrelerin korunması` yoluyla olacağını öğretmiştir. Bu büyük kayıplardan sonra artmaya başlayan nüfus, hızla gelişen teknoloji ve beraberinde gelen seri üretim ile Avrupa farklı bir döneme girmiştir. Bu dönem, çevre kirliliğini, doğal kaynakların hızla tükenmesini ve kültürel mirasın küreselleşen dünyada değer kaybetmesini sorunlarını beraberinde getirmiştir. Çevresel ve sosyal sorunlara çözüm olarak sürdürülebilirlik kavramı yaratılır. Disiplinler arası bir kavram olan sürdürülebilirlik; toplumların, yaşam kalitesini yükseltme ve kültürel sürekliliğini sağlama gibi kaygıları içeren sosyokültürel sürdürülebilirlik başlığını üretir. Tarihi çevre koruma fikri de bu hızlı şekillenen dönemden ve sürdürülebilirliğin başlıklarından etkilenir. Kolayca inşa edilebilen ve daha konforlu olan yeni yapılar, daha detaylı çalışılmasını gerektiren tarihi yapıların yerini almaya başlamıştır. Ancak sanayileşmiş ülkeler, tarihi çevreleri korumanın, kentsel ölçekte ortak kültür mirasının gelecek kuşaklara aktarımında en işlevsel yöntem olduğunun bilincindedir. Böylece Avrupa'da, sosyokültürel sürdürülebilirliği çağdaş bir biçimde uygulayabilmek için, yapıyı günlük kullanıma kazandıran yeniden işlevlendirme/kullanım yöntemi yaygınlaştırılır. Avrupa'dan çok sonra sanayileşen Türkiye gibi ülkelerde ise tarihsel yapıların ve çevrelerin korunmasında çeşitli sorunlar gözlemlenmektedir. Türkiye'deki tarihi yapıların ve çevrelerin korunmasında yapılan hatalar, kültürel değerlerin aktarımını büyük ölçüde zedelemiştir. Tüm olumsuz durumlara rağmen, Türkiye'de koruma literatüründe yeniden işlevlendirme yaklaşımıyla oldukça başarılı projeler de uygulanmıştır. Bu araştırmada ise yeniden işlevlendirme yöntemi, Türkiye'de tarihi yapıları koruma sorunları sebebiyle sosyokültürel süreklilik eksikliğine bir çözüm olarak sunulmuştur. Böylece tarihsel çevre korumanın yöntemleri ve ilkeleri çerçevesinde Türkiye'den ve Letonya'dan yapı örneklerinin teknik ve işlevsel analizleri üzerinden, tarihi değer taşıyan yapıların yeniden işlevlendirilmesinin sosyokültürel sürdürülebilirliğe katkısı incelenmiştir.Anahtar Sözcükler Yeniden işlevlendirme , Yeniden Kullanım, Tarihi Yapıların Korunması, Letonya , Avrupa, Müze, İstanbul ,Riga,Sosyokültürel Sürdürülebilirlik, Kültür Merkezi
dc.description.abstractThe theory of conservation of the historical sites has remained on the agenda of Europe since 19th century with different point of views and approaches. The European countries which has experienced historical milestone movements such as Renaissance, French Revolution, Industrial Revolution and World War I-II respectively has been able to transfer the awareness of protecting cultural heritage to their nations. After the World War II,the massive destruction in various European cities taught Europeans that the only way to regain and recover the architecture and artworks that they lost during the war was through protection and conservation of historic values. With the increasing population, fast-growing technology and concomitant mass production which came right after these great losses, Western countries has taken a new, different era. This era has brought some problems such as enviromental pollution, overconsumption of natural resources, the decrease in the value of cultural heritage in globalizing world. Concept of sustainability has been created as a solution to these environmental and social problems. Concept of sustainability which is interdisciplinary has created sociocultural sustainability theme that includes precisions such as enhancing the quality of life and deriving cultural continuity. Idea of conservation of historic cites has also been influenced by this fast-changing era and the headlines of sustainability. New buildings that can be constructed more easily and which are more comfortable have started to take the place of historic buildings that had to be taken care of in a more detailed way. But the developed countries aware of the fact that the conservation of historic areas is the most functional way to transfer their culture to next generations. Therefore,in order to ensure the cultural continuity in a modern way, these countries have extended `the adaptive reuse-rehabilitation method` which allows the building to be used in daily life. In countries which has industrialized later than European countries such as Turkey, various problems can be seen in the protection of historical buildings and sites. The mistakes that has been made in area of protection of historical builgings and sites in Turkey has ruined largely the transfer of cultural values. In spite of all negative conditions in Turkey, some prominently successful examples of adaptive reuse and rehabilitation approach can be seen on historical conservation in literature in Turkey. In this study, adaptive re-use/rehabilitation method has been offered as a solution to lack of sociocultural continuity which is caused by problems in historical protection in Turkey. Thereby contributions of rehabilitated historical buildings to the sociocultural sustainability are examined within the scope of the interventions and principles of historical building conservation, through technical and functional analysis of two rehabilitated historical buildings from Turkey and Latvia.Key WordsAdaptive Re-use, Rehabilitation, Conservation of Historical Buildings, Latvia, Europe, Museum, İstanbul, Riga, Sociocultural Sustainability, Cultural Centeren_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectİç Mimari ve Dekorasyontr_TR
dc.subjectInterior Design and Decorationen_US
dc.titleYeniden işlevlendirilmiş tarihi yapıların Letonya-Türkiye örnekleri bağlamında sosyokültürel sürdürülebilirliğe katkısının incelemesi
dc.title.alternativeAnalysing the contributions of rehabilitated buildings to sociocultural sustainability by examples from Turkey and Latvia
dc.typemasterThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentİç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Anabilim Dalı
dc.subject.ytmMuseums
dc.subject.ytmRehabilitation
dc.subject.ytmIstanbul
dc.subject.ytmHistoric preservation
dc.subject.ytmLatvia
dc.subject.ytmSocio-culture
dc.subject.ytmSustainability
dc.subject.ytmRefunctioning
dc.subject.ytmHistoric structures
dc.subject.ytmCultural heritage
dc.identifier.yokid10103541
dc.publisher.instituteGüzel Sanatlar Enstitüsü
dc.publisher.universityHACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
dc.identifier.thesisid425326
dc.description.pages268
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/openAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/openAccess