dc.contributor.advisor | Sezer, Ayten | |
dc.contributor.author | Eren, Murat | |
dc.date.accessioned | 2020-12-29T13:56:55Z | |
dc.date.available | 2020-12-29T13:56:55Z | |
dc.date.submitted | 2004 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/436430 | |
dc.description.abstract | ÖZET Irak Türkleri (Türkmenler) genel olarak, Fırat ve Dicle arasında kalan El Cezire veya Mezopotamya olarak adlandırılan bölgede, Musul-Kerkük-Erbil- Süleymaniye şehirlerinde ve çevrelerinde yaşamaktadırlar. Emeviler'in 674 yılında, yaklaşık 2000 Türk askerini Buhara'dan Basra'ya getirmeleriyle bölgeyi yurt edinmeye başlayan Türkler, Kuzeyden-Güneye, Batıdan-Doguya Irak topraklarının hemen hemen her yerinde tarihi ve kültürel miraslarım koruyarak Türk varlığını temsil etmişler, yaşadıkları toprakların stratejik konumu itibari ile Irak'ta daima bir denge unsuru olarak yaşamışlardır. I. Dünya Savaşında Osmanlı Devleti ve müttefiklerinin yenilmesi sonrası Anadolu ile Arap yarımadası arasında bulunan Mezopotamya bölgesinde yapay bir Irak devleti kurulmuştur. Savaş sonunda imzalanan Lozan Barışı ve Haliç konferansları sonuçsuz kalınca bölgenin kaderi Milletler Cemiyeti 'nin vereceği karara bağlanmış, bugünkü Musul, Kerkük, Erbil ve Süleymaniye illerinin bağlı olduğu Musul eyaleti, Misak-ı Milli kapsamında olması ve burada yaşayan Türklerin çoğunluğu teşkil etmesine rağmen, Milletler Cemiyeti'ndeki nüfuzunu kullanan İngiltere'nin türlü gayretleri ve oyunları neticesinde 5 Haziran 1926 Ankara Antlaşması ile İngiliz mandası altındaki Irak'a bırakılmıştır. Irak, İngiliz manda rejimini sona erdirerek bağımsız bir devlet olmak yolunda, Milletler Cemiyeti'ne üyeliğinin kabulü için, 30 Mayıs 1932 tarihinde bir deklarasyon yayınlamıştır. Bu deklarasyonla; Irak Türklerinin haklan ve varlıkları da tanınmış, kendi dilleriyle eğitim, Türk bölgelerinde Türkçe'nin de resmi dil olması, yine Türk bölgelerinde görev yapacak memurların, imkan nispetinde aynı bölgelerden seçilmeleri garanti altına alınmıştı. Hatta deklarasyonun birinci maddesinde, garanti edilen bu hakların Irak'ın temel yasaları olarak kabul edildiği, hiçbir kanun, tüzük ve düzenlemenin deklarasyonda yer alan maddelerle çelişemeyeceği veya bunlara karşı olamayacağı ve bunların üstüne çıkamayacağı ifade ediliyordu. Milletler Cemiyeti'ne verilen taahhütlerin doğrudan garantörü yineMilletler Cemiyeti olarak gösterilmiş, Milletler Cemiyeti Konseyi'nin çoğunluğunun onayı olmadan bu deklarasyondaki maddelerin değiştirilemeyeceği öngörülmüştür. Fakat görülmüştür ki Irak, 1932 yılından günümüze kadar Milletler Cemiyeti garantisi altında taahhüt ettiği bu haklan Türklere tanımamış, Türkiye dahil hiçbir devlet Irak'a bu taahhütlerim hatırlatmamıştır. Bu husus, Türklerin haklarını savunmak için çok önemli bir dayanak olmasına rağmen, günümüze kadar dikkatlerden uzak kalmıştır. Bu yüzden Irak Türkleri milli varlıklarını korumak ve yaşatmak mücadelesi yolunda bu yasal dayanaktan yararlanamamışlardır. 1980'li yılların sonlarında Irak yönetiminin Türkmenlere karşı yürüttüğü baskı ve soykırım politikası inanılmaz boyutlara ulaşmıştır. Bu yıllarda halktan gelen tepkileri silahla susturmaya çalışan Irak yönetimi sadece Altunköprü bölgesinde 87 Türk'ü kurşuna dizerek öldürmüştür. Türkler, Araplar ve Kürtlerle birlikte üçüncü büyük nüfusu teşkil etmelerine rağmen, 7 Temmuz 1990'da yayınlanan Irak Cumhuriyeti Anayasasında `Irak halkı, Araplar ve Kürtlerden oluşmaktadır` ifadesi yer almıştır. Körfez Savaşı'nın ardından, uluslararası toplum Türkmen nüfusun yaşadığı bölgelere karşı son derece duyarsız davranmış ve bölgede gerçekleştirilen sistemli soykırım politikasına göz yummuştur. Körfez savaşından sonra; Irak'ta oluşan siyasi durum Türkmen Toplumunun sorunlarım ve gelecekleri konusunda endişelerini arttırmıştır. Tesis edilen güvenlik bölgesi ile ikiye ayrılan Türkmen toplumu bir taraftan Merkezi Irak Yönetiminin, bir taraftan da Türk ve Kürt toplumlarını birbirine düşman ederek varlıklarım sürdürmeye çalışan Kürt liderlerin asimilasyon politikalarına maruz kalmaktadır. Irak Devletinin gelecekte alacağı şekil, Türkmen Toplumunun dolayısı ile Türkiye Cumhuriyetinin menfaatleri için son derece önemlidir. | |
dc.description.abstract | ABSTRACT Generally, Iraqi Turkmens live in the region between Fırat and Dicle that is called El Cezire or Mesopotamia in which Musul, Kerkük, Süleymaniye are located. They have began to live in that region since 674 after Emevis had brought 2000 Turkmen soldiers from Buhara to Basra. Since that time, they have appeared almost everywhere from North to South, and from West to east in Iraq while keeping their cultural and historical identity. They have lived as an equilibrium factor because of their strategic location. After worldwar I, Iraq was artificially founded in Mesopotamia by the victorious nations. But the border issue between Iraq and Turkey couldn't be concluded during Lozan and Haliç, and the parties let the League of Nations decide on the future of region. In spite of the fact that the Mussel state (nowadays Musul, Kerkük, Erbil, Süleymaniye) was the right of Turkey according to Misak-i Milli and the majority of residents was Turkmen, it was given to Iraq which was under mandate of England based on 5th June 1926 Ankara Agreement because of England's, as on establisher of the League of Nations efforts and deceits. Iraq had declared to end mandate for independence to become a member of the League of Nations as an indipended country on 30th May 1932. In the declaration, Iraq had accepted the rights of Turkmen and their identity; the education in Turkish, accepting Turkish as an official language in Turkmen region, and selecting government agents among Turkmen in their region if possible. And these rights had been guaranteed. Even, the first article of declaration had said that the rights had been accepted as basic laws, and any other regulations could have not be against or in contradiction whit the articles of declaration. And there would have not be a higher priority. The League of Nations had been shown as guarantor for the declaration, and unless the majority of The League of Nations had voted the declaration articles could have not been changed. IllBut Iraq has not recognized the rights of the Turks committed under the guarantee of The League of Nations from 1932 up to now. No state, even Turkey did not notify Iraq to its' commitments. Although, this paint is formed main basis to preserve the rights of Turks, it is out of notice up to today. For this reason, Iraqi Turks did not get benefit from this legal basis to protect their national presence and to drive their struggle. At the end of 1980s, the genocide and pressure policy carried out by the Iraqi Government toward the Turkmen's has reached the peak. During these years, the Iraqi Government has executed at least 87 Turks only in Altunköprü region to suppress the reaction coming from the Turkish Community. Despite the fact that the Turks are forming the third biggest population with Arabs and Kurds, the Constitution of the Republic of Iraq, published on 7th July 1990, accepted Arabs and Kurds as nation, by the provision stating that `Iraqi Community is formed by Arabs and Kurds`. After the Gulf War, the international community remained call'ous to the genocide in the region in which Turkmens are living. The political stuation formed in Iraq after the Gulf War has increased the problems and the anxiety of Turkmen community about their future. The Turkmen community which is divided into two by the construction of a security zone is subjected to the assimilation policy led by Central Iraqi Administration and Kurdish leaders who tries to continue their presence by driving two communities, Kurds and Turks into the struggle. The formation of Iraqi Government in the future, has a vital importance not only for Turkmen community but the Republic of Turkey. IV | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/embargoedAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Hukuk | tr_TR |
dc.subject | Law | en_US |
dc.subject | Türk İnkılap Tarihi | tr_TR |
dc.subject | History of Turkish Revolution | en_US |
dc.subject | Uluslararası İlişkiler | tr_TR |
dc.subject | International Relations | en_US |
dc.title | Körfez Savaşı sonrası Irak Türkleri | |
dc.title.alternative | Iraqi Turkmens after the Gulf War | |
dc.type | masterThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Anabilim Dalı | |
dc.identifier.yokid | 148535 | |
dc.publisher.institute | Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü | |
dc.publisher.university | HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 144220 | |
dc.description.pages | 156 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |