The relationship between prospective English teachers` multiple intelligences, emotional intelligence, learning styles, and their academic achievement

Abstract

Bu çalışma, İngilizce öğretmen adaylarının çoklu zekâ, duygusal zekâ, öğrenme stilleri ve akademik başarıları arasındaki ilişkiyi bir Türk altyapısı içerisinde araştırmayı amaçlamıştır. Çalışmaya toplam 102 İngilizce öğretmen adayı (Erkek: 26, %25,5; Kadın: 76, %74,5) katılımıştır. Araştırmaya katılan İngilizce öğretmen adaylarının çoklu zekâ profillerini ölçmek için Shearer (2006) tarafından geliştirilen Çoklu Zekâ Alanları Gelişimsel Değerlendirme Ölçeği, duygusal zekâlarını ölçmek için Schutte vd'nin (2009) Duygusal Zekâ Ölçeği ve öğrenme stil tercihlerini değerlendirmek için ise Kolb'un (2007) Öğrenme Stil Envanteri kullanılmıştır. Çalışmanın sonuçları, sosyal, dilsel ve içsel zekâ türlerinin katılımcılar arasında en baskın zekâlar olduğunu göstermiştir. Ayrıca, yaklaşık her on katılımcıdan sekizi (%80,19) daha yüksek derecelerde duygusal zekâya sahiptir ve Aktif Deneyleme ve Yansıtıcı Gözlemleme en çok tercih edilen öğrenme çeşitleridir. Bunun yanında, öğrenen çeşitleri için betimleyici istatistikler göstermiştir ki, dört öğrenen çeşidi arasında uyumlu (% 44.1) en çok tercih edilen öğrenme çeşidi iken yakınsayan öğrenme de onu takip etmiştir (%23.5).Ayrıca, sonuçlar zekâ türleri, öğrenme biçimleri ve akademik başarı arasında istatistiksel olarak önemli bir bağlantı olduğunu göstermiştir. Dilsel, sosyal, müziksel, matematiksel, kinestetik ve içsel zekâ tipleri katılımcıların akademik başarısının tahminine önemli derecede katkı sağlamıştır: Dilsel zekâ en güçlü yordayıcı değişken olarak bulunmuş ve bunu ikinci en güçlü yordayıcı değişken olarak sosyal zekâ takip etmiştir. Birlikte ele alındığında, bu değişkenler katılımcıların akademik başarısındaki %67'lik değişkeni açıklamıştır. Duygusal zekânın, duyguların kavranışı, kendi duygularını yönetmek ve duyguları kullanma boyutları da akademik başarının göstergeleri olarak bulunmuştur ve akademik başarıda gözlenen %41,5'lik değişkene karşılık gelmiştir. Akademik başarının en güçlü göstergeleri duyguların kavranışı ve duyguları kullanma olmuştur. Öğrenme çeşitlerine gelince, aktif kavramsallaştırma ve aktif deneyleme çeşitleri akademik başarının daha güçlü belirtileri olarak bulunmuştur. İlginç bir şekilde, katılımcılar aktif öğrenme çeşitlerini İngilizceyi yabancı dil olarak öğrenmede yansıtıcı ve somut deneyime tercih etmiştir.Diğer yandan, ANOVA sonuçları akademik başarı düzeyleri ile çoklu zekâ ve duygusal zekâ düzyeleri arasında önemli bir bağlantı olduğunu göstermiştir. Ek olarak, yüksek, orta düzeyde ve düşük düzeyde başarılı katılımcılar arasında, öğrenme çeşitleri ve akademik başarısına bağlı olarak önemli farlılıklar bulunmuştur. Cinsiyet, katılımcıların sadece çoklu zekâ profillerinde önemli olarak fark göstermiştir. Dil, mantıkmatematik, knestetik, yer ve doğal zekâ dürlerinin erkek katılımcı grubunda daha yüksek olduğu saptanmıştır. Erkek katılımcıların genel duygusal zekâ ortalamaları da daha yüksek bulunmuştur. Ayrıca, erkek katılımcılar aktif öğrenmeyi somut öğrenmeye ve yansıtıcı öğrenmeyi de somut deneyime tercih etmişlerdir.Bu bulgular bireysel farlılık değişkenlerinin İngilizce öğretmen adaylarının akademik başarısına olan etkisini göstermiştir. Bu çalışmanın bulguları; öğretmen adaylarının yeteneklerini değerlendirip tanımak ve bu yetenekleri etkinleştirmek amacıyla öğretmen yetiştirme programlarında görev alan öğretmen, öğretim elemanı ve öğretim programı geliştiren uzmanlara yardımcı olabilir. Ayrıca, bu araştırmanın bulguları, mevcut öğretim programının bireysel farklılıklara hitap edecek şekilde tekrar düzenlenmesine imkân verebilir ve böylece İngilizce öğretmen adaylarının akademik başarılarına katkı sağlayabilir.

The present research study investigated the relationship between the Multiple Intelligence profiles, Emotional Intelligence, Learning Styles and Academic Achievement among prospective English teachers in a Turkish context. A total of 102 prospective English teachers (Male: 26, 25.5%; Female: 76, 74.5%) participated in the study. The Multiple Intelligences Developmental Assessment Scale (MIDAS) developed by Shearer (2006) was used to assess the participants' Multiple Intelligences profiles. Schutte et al.'s (2009) Emotional Intelligence Scale (SEIS) was used to measure Emotional Intelligence, and Kolb's (2007) Learning Styles Inventory (KLSI) was used to asses the Learning Styles preferences of the participants. The findings of the study revealed that interpersonal, linguistic and intrapersonal intelligences were found to be the most dominant intelligences among the participants. Moreover, eight in ten (80.19%) of the participants had higher levels of emotional intelligence. Active Experimentation and Reflective Observation were found to be the most preferred learning styles within the experiential learning cycle. Besides, descriptive statistics for learner types indicated that among the four learner types, accommodators (44.1%) was the most preferred learning style followed by convergers (23.5%).The findings also indicated a statistically significant relationship among intelligence types, learning styles and academic achievement. Linguistic, Interpersonal, Musical, Mathematical, Kinesthetic, and Intrapersonal intelligences significantly contributed to the prediction of the participants' academic achivement with the linguistic intelligence being the strongest predictor followed by interpersonal intelligence as the second strongest predictor variable. Totally, these variables explained 67% of the variance in the participant's academic achievement. Perception of emotions (PE), managing one's own emotions (ME), and utilization of emotions (UE) subcomponents of Emotional Intelligence (EI) significantly predicted academic achievement and totally explained for 41.5% of variance observed in academic acievement. The perception of emotions and utilization of emotions were the strongest predictors of academic achievement. As for the learning styles, active conceptualization and active experimentation styles were the stronger predictors of academic achievement. Surprisingly, the participants preferred active learning styles to reflective and concrete experience as the most effective styles in their academic achievement.The results of ANOVA also revealed a statistically significant relationship between levels of academic achievement and multiple intelligences and emotional intelligence. Additionally, siginficant differences were found among high, moderate, and low achievers in relation to their multiple intelligences, emotional intelligence, and learning styles. Gender differences were also found to be significant in MI profiles, EI, and learning styles of the participants. The highest mean scores for linguistic, logical/mathematical, kinesthetic, spatial, and naturalist intelligences were found in males group. Males had also higher mean scores in overall EI and preferred active conceptualization over concrete experience and active experimentation over reflective observation.The findings of the study highlighted the impact of individual differences variables on academic achievement of the prospective English teachers. These findings can help teachers, instructors and curriculum developers in teacher education programs so as to assess and recognize the student teachers' abilities and the way they operationalize these abilities, and reorganize the curriculum in ways that address individual differences and contribute to the academic achievement of the prospective teachers.