Leptospirozis tanılı hastalarda bir inflamasyon belirteci olarak solubl P-selektin seviyesi

Abstract

Leptospirozis, özellikle tropikal bölgelerde daha belirgin olmak üzere tüm dünyada yaygın görülen spiroketal bir zoonozdur. Hafif febril hastalıktan şiddetli, bazen ölümcül ikterik hastalığa kadar değişen geniş bir klinik spektruma sahiptir. Hematolojik bulgulara da sıkça rastlanır, en sık trombositopeni görülür. Trombositopenin gelişim mekanizması net değildir. Artmış trombosit klirensi sorumlu tutulmaktadır. Leptospiroziste temel patoloji kapiller vaskülittir. Birçok arteryel hastalıkta aktive trombositler anahtar rol oynar. P-selektin endotelyal hücrelerde de bulunan aktivasyon bağımlı bir trombosit reseptörüdür. Aynı zamanda tromboz ve inflamasyon sırasında multisellüler etkileşimlerde hayati rol oynayan bir adhezyon molekülüdür. Biz bu çalışmada, leptospirozis tanılı 21 hastada ve 21 sağlıklı insanda R&D sistemine ait ELİSA kiti ile serum solubl P-selektin (sPsel) seviyelerine baktık, klinik ve laboratuar parametreleri arasındaki ilişkiyi araştırdık. Çalışmaya yaş ortalamaları 49,2±17,2 yıl olan 15' i erkek (%71), 6' sı kadm (%29) olmak üzere toplam 21 leptospirozis tanılı hasta ve yaş ortalamaları 50,7±13,6 yıl olan 16' sı erkek (%76), 5' i kadm (%24) olan toplam 21 sağlıklı insan alındı. Leptospirozis tanılı hastalarda ortalama sPsel seviyesi (479,3±195,1 ng/ml) kontrol grubundakinden (97,9±30,7 ng/ml) anlamlı olarak yüksek bulundu (p<0,001). Hastaların sPsel seviyeleri ile trombosit sayılan arasında anlamlı bir negatif ilişki saptandı (p<0,001). Serum sPsel seviyeleri ile lökosit sayısı ve kreatinin düzeyi arasında ilişki saptanmadı. Klinik olarak kanamalı hastaların ortalama sPsel seviyeleri 528,3±311,8 ng/ml iken kanama gözlenmeyen hastaların ortalama sPsel seviyeleri 471,1±181,3 ng/ml olarak bulundu ve aralarında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p>0,05). Sepsisli hastaların ortalama sPsel seviyeleri 488,9±188,9 ng/ml iken sepsis bulguları gözlenmeyen hastaların ortalama sPsel seviyeleri 460±219,5 ng/ml olarak bulundu ve aralarında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (pX>,05). Sonuç olarak, bu çalışma leptospirozisli hastalarda serum P-selektin seviyesinin belirgin olarak arttığını ve bu artışın trombositopenik hastalarda daha belirgin olduğunu göstermiştir. Leptospirozisli hastalarda iyi organize edilmiş ve daha ayrıntılı yöntemler (flowsitometri, mikropartikül ölçümü gibi) kullanılarak yapılacak çalışmalar hastalığın patogenezinin önemli katkılarda bulunacaktır.

Leptospirosis is a spirochetal zoonosis commonly seen throughout the world, especially in tropics. Disease spectrum varies from a mild febrile disease to fulminant, occasionally fatal icteric disease. Most common hematological manifestation is thrombocytopenia. The mechanism of thrombocytopenia is still unknown. Increased thrombocyte clearance may be responsible. In leptospirosis, basic pathology is capillary vasculitis. In many arterial diseases, activated thrombocytes play an important role. P-selectin is an activation- dependent thrombocyte receptor which is also found in endothelial cells. It is also an adhesion molecule that mediates multicellular interactions seen in thrombosis and inflammation. In this study, we investigate the relationship between soluble P-selectin (sPsel) levels and clinical and laboratory parameters in 21 leptospirosis and 21 control patients by using R&D ELISA kit. Twenty-one leptospirosis patients (15 male, 6 female), with a median age of 49,2±17,2 years and 21 control patients (16 male, 5 female), with a median age of 50,7±13,6 years were enrolled. The sPsel levels in leptospirosis patients was higher than that of control group (p<0,001). There was a negative corelation between sPsel levels and thrombocyte count. There was no statistically significant relationship between sPsel levels and leukocyte and serum creatinine. The mean sPsel levels of patients with hemorrhage was 528,3±311,8 ng/ml, whereas the mean sPsel levels of patients without hemorrhage was 471,1±181,3 ng/ml, and there was no statistically significant difference (p>0,05). The mean sPsel levels of patients with sepsis was 488,9±188,9 ng/ml, whereas the mean sPsel levels of patients without sepsis was 460±219,5 ng/ml, and there was no statistically significant difference (P>0,05). In conclusion, sPsel levels significantly increase in leptospirosis and this increase is more prominent in patients with thrombocytopenia. Well- organized and more detailed (flow cytomety, microparticule detection) flither studies are required to understand the pathogenesis of the disease.