İzole ventriküler septum defektli çocuklarda cerrahi öncesi ve sonrası aort kapak prolapsusu ve/veya yetersizliğinin değerlendirilmesi

Abstract

Ülkemizde ve batı toplumlarında izole ventriküler septum defekti ve aort yetersizliği birlikteliği %5,5 - 9,4 arasındadır. Bu birliktelik önemlidir çünkü ventriküler septum defektine eşlik eden aort yetersizliği ilerleyicidir. Bu hastalar erken yaşlarda aort kapak değişimine ve yaşam boyu antikoagülan tedaviye ihtiyaç duyabilir.Ekim 1986 ile Aralık 2006 tarihleri arasında hastanemiz Çocuk Kardiyoloji Polikliniğinde toplam 1438 hasta izole ventriküler septum defekti tanısı alıp bunların 79'unda (%5,5) aort yetersizliği tesbit edildi. Ekokardiyografi ile izole ventriküler septum defekti tanısı alan bu hastaların 261'ine (%18) anjiokardiyografik inceleme yapıldı ve 212 (%14,7) hastaya cerrahi kapatma kararı alındı. Anjiokardiyografik inceleme yapılan 261 hastanın 41'inde (%15,7) sadece AVP, 63 (%24) hastada AVP ve aort yetersizliği, 5 (%1,9) hastada ise sadece aort yetersizliği vardı.Anjiokardiyografik inceleme sonrası cerrahi kapatma kararı alınan 212 hastanın ameliyat notlarına ulaşılan, cerrahi öncesi ve sonrası poliklinik takipleri yapılan 124'ünün (%58,5) dosya bilgileri değerlendirildi. Bu 124 hastanın cerrahi öncesi izlemde 20'sinde (%16) izole aort valv prolapsusu, 43'ünde (%34,6) aort valv prolapsusu ve aort yetersizliği tesbit edildi. İzole aort yetersizliği olan hasta yoktu.Çalışmamızda izole aort valv prolapsusu olan 20 hastanın cerrahi kapatma sonrası 16'sında (%80) aort valv prolapsusu düzeldi. Cerrahi öncesi aort yetersizliği olan ve cerrahi sonrası takipleri yapılan 37 hastanın 17'sinde (%46) cerrahi sonrası aort yetersizliği düzeldi, 20 (%56) hastada ise aort yetersizliği devam etti. Hastaların hiçbirinde cerrahi kapatma sonrası aort yetersizliği'nin şiddetinde artış olmadı. Cerrahi kapatma sonrası aort yetersizliği düzelen ve devam eden hastalar karşılaştırıldığında aort yetersizliği devam eden hastaların ortalama cerrahi kapatma yaşı daha ileri olsa da çalışmamızda cerrahi sonrası aort yetersizliği devamlılığı için istatistiksel olarak anlamlı bulunan tek risk faktörü defektin direkt sütürle kapatılmasıdır.Çalışmamızda sadece septal defektin kapatılması ile perimembranöz ventriküler septum defekti ve aort yetersizliği birlikteliğinde aort yetersizliğindeki ilerleyişin önlendiği ve hastaların %46'sında aort yetersizliğinin tamamen düzeldiği tesbit edildi. Böylece aort yetersizliği geliştikten kısa süre sonra, henüz kapak deformitesi ilerlemeden yapılacak olan tek başına cerrahi kapatmanın perimembranöz ventriküler septum defekti ve aort yetersizliği birlikteliğinde aort yetersizliğinin düzelmesinde etkili bir yöntem olduğu görüldü.Anahtar Kelimeler: Ventriküler septum defekti, aort yetersizliği, cerrahi kapatma

Ventricular septal defect and aortic insufficiency coexistance has 5,5 - 9,4 % prevalance in both our country and in the western countries. This coexistance has clinical significancy due to the progressive character of the aortic insufficiency when it is coexistant with the ventricular septal defect. These patients may need aortic valvular replacement in the early ages and lifelong anticoagulant treatment.In the pediatric cardiology outpatient clinics of our hospital, 1438 patients were diagnosed with ventricular septal defect between october 1986 and december 2006 and in 79 (5.5%) of them coexistant aortic insufficiency was detected. The patients had the diagnosis of isolated ventricular septal defect with the help of echocardiography. 261 (18%) of these patients underwent angiocardiographic evaluation and 212 (14.7%) of them were decided to be performed surgical closure. Among the 261 patients that have angicardiographic evaluation, 41 (15.7%) patients had isolated aortic valve prolapse, 63 (24%) had aortic valve prolapse and aortic insufficiency and 5 (1.9%) had isolated aortic insufficiency.Among the 212 patients that were treated with surgical closure, 124 (58.5%) patients had available data on surgical procedures and postoperative follow up. When these data evaluated 20 (16%) patients had isolated AVP, 43 (34.6%) patients had aortic valve prolapse and aortic insufficiency, and none of the patients had isolated aortic insufficiency.Among the 20 isolated aortic valve prolapse patients that underwent surgical closure, 16 (80%) patients had succesful surgical results. Among the 37 patients that were operated for aortic insufficiency and had postoperative follow up, 17 (46%) had succesful surgical results and 20 (56%) patients had persistent aortic insufficiency but none of the patients had progression in the degree of aortic insufficiency. The patients who were performed surgical closure of aortic insufficiency were divided into two groups according to surgical success. Even though mean age of the patients whose aortic insufficiency persisted after surgery is found to be higher, the only parameter that is statistically significant for persistent aortic insufficiency after surgery is the use of single suture closure technique.In this study, in the group of patients who had coexistent perimembranous ventricular septal defect and aortic insufficiency, it is seen that after surgical closure of the ventricular septal defect, progression rate of aortic insufficiency was diminished and even in 46% of patients complete cure from aortic insufficiency is detected. By this way, it is seen that, solely surgical closure is an effective treatment modality for the group of patients who has ventricular septal defect and aortic insufficiency, when it is performed just after development of aortic insufficiency but before valvular deformity occured.Key Words: Ventricular septal defect, aortic insufficiency, surgical closure