dc.contributor.advisor | Şekerel, Bülent Enis | |
dc.contributor.author | Civelek, Ersoy | |
dc.date.accessioned | 2020-12-29T13:48:07Z | |
dc.date.available | 2020-12-29T13:48:07Z | |
dc.date.submitted | 2004 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/433429 | |
dc.description.abstract | ÖZET Civelek E.; Bronşial astmalı çocukların prognozu: Risk faktörlerinin incelenmesi. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabîlim Dalı, Uzmanlık Tezi, Ankara, 2004. Çocukluk çağında astımınn prognozu ve tanı dönemindeki özelliklerin prognoz üzerine etkisi kısıtlı sayıda araştırmada incelenmiş ve birbirleri ile çelişen sonuçlara ulaşılmıştır. Bu nedenle özellikle farklı toplumlardaki durumları yansıtacak çalışmalara ihtiyaç vardır. Ünitemizde genç erişkin döneme kadar izlenen astımlı hastaların prognozlarının ve tanı dönemindeki özelliklerin prognoz üzerine etkilerinin araştırılması amacıyla en az altı yıldır takip edilen hastalar kontrole çağrıldılar ve zorlu akım hızları, akciğer hacimleri, bronşial hiperreaktiviteleri (BHR), kan eozinofil sayıları ve serum IgE düzeyleri ölçüldü. Ayrıca deri testleri ve semptom sorgulaması yapıldı. Çalışmaya dahil edilen 115 hastanın klinik takip süreleri 11,2±0,3 yıl (ortalama±SEM) ve SF testleri ile takip süreleri 9,2±0,2 yıldı. Hastaların %53'ünün (n=61), proflaktik ilaç kullanmadıkları halde, son bir yıl içinde semptomlarının olmadığı, %26,1'inin (n=30) düzenli proflaktik ilaç kullanmaya devam ettiği ve %7,8'inin (n=9) ağır astımlı olduğu saptandı. Genç erişkin dönemde semptomların devam etme oranının kızlarda daha yüksek olduğu (p<0,05) ve kız cinsiyetin semptomatik olmak için risk faktörü olduğu bulundu (OR=3,3; Cl=1, 25-8,33). Tanı döneminde FEVTin ve FEV1/FVC oranının düşük olması, genç erişkin dönemde FEVTin %80'den düşük olması için risk faktörü olarak bulundu (sırayla OR=1,047; Cl=1, 007-1, 090 ve OR=1,090; Cl=1,019-1,209). Bronşial provokasyon testi yapılan 104 hastanın %58,7'sinde (n=61) bronşial hiperreaktivite vardı. Tanı dönemindeki yüksek eozinofil sayısının genç erişkin dönemde BHR varlığı ve semptomatik olmak için risk faktörü olduğu (sırayla OR:3,723; Cl=1, 13-1 2,28 ve OR:4,27; Cl=1,08-16,89) bulundu. Sonuç olarak kızların, tanı dönemlerinde SF'leri düşük ve obstrüktif olan ve eozinofil sayıları yüksek olan hastaların prognozlarının kötü olduğu saptanmıştır. Bu nedenle, bu özellikleri taşıyan astımlıların daha yakın takip edilmeleri gerektiği düşünülmektedir. Anahtar kelimeler: Astım, çocukluk çağı, solunum fonksiyonları, prognoz, eozinofil. | |
dc.description.abstract | ABSTRACT Civelek E.; The prognosis of childhood asthma: Analyses of risk factors. Hacettepe University Faculty of Medicine, Thesis in Pediatrics. An kara, 2004. The prognosis of childhood asthma and the predictive value of certain characteristics during diagnosis are investigated in a limited number of studies with inconsistent results indicating the need for further studies especially in different populations. Patients seen in a single clinic within last 12 years with at least 6 year lung functions follow up were contacted and invited for the study to perform a final work up including spirometry, lung volumes, methacolin inhalation test, allergy skin test and symptom history. Files were also reviewed in order to obtain characteristics on initial visit and annual lung functions. 115 asthmatic with a mean of 9,2±0,2 year(mean±SEM) lung function follow up and mean of 1 1,3+0,2 year clinical follow up were included into the study. Fifty-three percent were asymptomatic during preceding year, 29,1% were on prophylactic treatment and 7,8% showed features of severe asthma. Girls were more symptomatic during early adulthood and female gender appeared to be a risk factor of persistent symptoms (3,30[1,250-8,330]) (OR[95%CI]). Low FEV1 and FEV1/FVC on diagnosis were risk factors for having low FEV1 in early adulthood (1,050(1,010- 1,090] and 1,090(1,01 9-1,209] respectively). Out of 104 patients challenged with methacoline 57 found to have BHR (PC20<8mg/ml). High eosinophil count on diagnosis was risk factor for having BHR (3,720[1, 130-1 2,280]) and being symptomatic in early adulthood (1,003[1,001 -1,004]). Female gender, low lung functions and high eosinophil count on diagnosis were risk factors for unfavourable prognosis, indicating the need of close follow up of these patients. Keywords: Asthma, childhood, lung function tests, prognosis, eosinophil. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları | tr_TR |
dc.subject | Child Health and Diseases | en_US |
dc.title | Bronşial astmalı çocukların prognozu: risk faktörlerinin incelenmesi | |
dc.title.alternative | The prognosis of childhood asthyma: analyses of risk factors | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı | |
dc.identifier.yokid | 156406 | |
dc.publisher.institute | Tıp Fakültesi | |
dc.publisher.university | HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ | |
dc.type.sub | medicineThesis | |
dc.identifier.thesisid | 156489 | |
dc.description.pages | 113 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |