dc.contributor.advisor | Göker, Hakan | |
dc.contributor.author | Beyazit, Yavuz | |
dc.date.accessioned | 2020-12-29T13:46:34Z | |
dc.date.available | 2020-12-29T13:46:34Z | |
dc.date.submitted | 2005 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/432869 | |
dc.description.abstract | IV ÖZET Beyazıt Y. NHL Hastalarında Prognozu Belirleyen Faktörler Ve Uygulanan Kemoterapinin Genel Ve Hastalıksız Sağkalım Üzerine Etkisi, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Uzmanlık Tezi, Ankara 2005. Non-Hodgkin Lenfoma (NHL) değişik klinik ve histolojik görünümdeki birçok lenfoproliferatif malign hastalığı içeren non-spesifik bir terimdir. Prevalans yaşla artar ve erkeklerde kadınlara oranla %50 fazladır. Kombinasyon kemoterapileri standart tedavi yöntemi olmakla beraber, ilaç direncine bağlı olarak ortaya çıkan relapslar halen bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Sitotoksik kemoterapilerdeki gelişmeler agresif lenfomalarda uzun dönemdeki yaşam beklentilerinde artışa yol açmış, monoklonal antikor tedavileri gibi yeni tedavi yaklaşımları indolent lenfomalar ve agresif tümörlerde umut vaad edici gibi gözükmektedir. Bu çalışmada, Ocak 2002 ve Ağustos 2004 tarihleri arasında Hacettepe Üniversitesi Hematoloji Polikliniğinde tedavi alan 61 NHL hastası retrospektif olarak incelendi. Çalışmamızın amacı NHL hastalarındaki prognozu etkileyen faktörleri ve uygulanan kemoterapinin genel sağkalım (GS) ve hastalıksız sağkalım (HS) süresi üzerine etkilerini incelemek idi. Hastaların 37 (%60,7) tanesi erkek, 24 (%39,3) tanesi kadın idi. Yaş ortalaması 54,7±14,6, ortanca 53 idi. Beş hasta (%8,2) evre 1, 13 hasta (%21,3) evre 2, 13 hasta (%21,3) evre 3, 29 hasta (%47,5) evre 4 idi. Hastalar derecelerine göre değerlendirildiğinde ise; 11 hasta (%18) düşük derece, 22 hasta (%36,1) orta derece, 20 hasta (%32,8) yüksek derece idi, 8 hastanın (% 13,1) ise derecesi hakkında bilgi bulanamadı. Histolojik değerlendirmede, 20 hastada (%32,7) diffüz büyük B-hücreli, 9 (%14,8) hastada anaplastik büyük T-hücreli, 7 hastada (%11,4) küçük lenfositik B-hücreli, 6 hastada (%9,8) Mantle cell, 5 hastada (%8,3) folliküler, 3 hastada (%4,9) lenfositik lenfoma ve 1 1 hastada (%18,1) diğer lenfoma tipleri saptandı. İPİ skorları ise sırasıyla; İPİ 0: 3 (%4,9) hasta, İPİ 1: 4 (%6,6) hasta, İPİ 2: 16 (%26,2) hasta, İPİ 3: 19 (%31,1) hasta, İPİ 4: 8 (%13,1) hasta idi. Birinci basamak tedavi olarak 51 hasta (%83,6) CHOP, 7 hasta (%1 1,4) FMD, 3 hasta (%4,9) ise diğer kemoterapi protokollerini (DHAP, CNOP, COP) almış idi. İkinci basamak tedavi olarak ise 13 hasta (%21,3) CHOP'la beraber yada sonrasında Rituximab, 7 hasta (%11,4) IIVP, 5 hasta (%8,2) DHAP kemoterapisi almış idi. Bu çalışmada biz tek başına CHOP yada CHOP+Rituximab kombinasyonu ile GS ve HS arasında anlamlı bir ilişki saptamadık. Her ne kadar evre ile GS ve HS arasında ilişki saptanamadı ise de hastalık derecesinin artması ve İPİ seviyeleri GS üzerinde prognostik öneme sahip olarak saptandı (sırasıyla p=0,013 ve p=0,006). Ancak hastalık derecesi ve İPİ HS üzerinde anlamlı bir etkiye sahip değillerdi (sırasıyla p=0,068 ve p=0,21). Klinik ve laboratuvar parametrelerinden sadece yaş ve bulky hastalık GS üzerine anlamlı bir etkiye sahip idi (sırasıyla p=0,048 ve p=0,006). Anahtar Kelimeler: Non-Hodgkin Lenfoma, Prognostik faktörler, Survival, Tedavi ABSTRACT | |
dc.description.abstract | Beyazıt Y. Factors That Determines Prognosis in NHL and Effect of Chemotherapy on Overall Survival and Disease Free Survival, Hacettepe University Faculty of Medicine, Thesis in Internal Medicine, Ankara 2005. Non-Hodgkin lymphoma (NHL) is a non-specific term that includes several lymphoproliferative malignant diseases with different clinical and histological appearances. Prevalence rises with age and is about 50% higher in men than women. Combination chemotherapy remains the standard of care, but relapse with the development of drug resistance continues to be a problem. Developments in cytotoxic chemotherapy have led to good long-term survival prospects for aggressive lymphoma; introduction of novel approaches, including monoclonal antibody therapy, offers promise for indolent lymphoma, and should further improve prognosis for aggressive tumours. In this study we retrospectively evaluated 61 NHL patients who have been treated in Hematology Department of Hacettepe University during the time period between January 2002 and August 2004. The purpose of our study was to evaluate the factors that effects to prognosis in NHL patients and effects of chemotherapy on overall survival (OS) and disease free survival (DFS). Thirty seven (%60,7) patients were male and 24 (%39,3) were female. Mean age was 54,7±14,6 and median was 53. Five patients (%8,2) were in stage 1,13 (%21,3) were stage in 2, 13 (%21,3) were in stage 3, 29 (%47,5) were in stage 4. Eleven patients (%18) had low grade, 22 patients (%36,1) had intermediate grade, 20 patients (%32,8) had high grade and grade of 8 patients (% 13,1) couldn't determined. By histology, 20 (%32,7) had diffuse large B-cell, 9 (%14,8) had anaplastic large T-cell, 7 (%11,4) had small lymphositic B-cell, 6 (%9,8) had Mantle cell, 5 (%8,3) had follicular, 3 (%4,9) had lymphositic lymphoma, and 11 (%18,1) had other subtypes. IPI scores were as follows: IPI 0: 3 (%4,9) patients, IPI 1:4 (%6,6) patients, IPI 2: 16 (%26,2) patients, IPI 3: 19 (%31,1) patients, IPI 4: 8 (%13,1) patients. As a first line treatment 51 patients (%83,6) received CHOP, 7 patients (%1 1,4) received FMD, 3 patients (%4,9) received other chemotherapy protocols (DHAP, CNOP, COP). Thirteen patients (%21,3) received Rituximab either with or after CHOP, 7 patients (%1 1,4) IIVP, 5 patients (%8,2) DHAP as a second line therapy. In this study, we have found no difference according to CHOP or CHOP + Rituximab in respect to OS or DFS. Although stage of the patients did not related with OS and DFS, higher grade and IPI levels are found to be an independent prognostic factor that predicts OS (p=0,013 and p=0,006 respectively). But grade and IPI levels have not been found to be an independent prognostic factor that predicts DFS (p=0,068 and p=0,21 respectively). According to clinical and laboratory parameters, only age and bulky disease are found to be an independent risk factor that predicts OS (p=0,048 and p=0,006). Key Words: Non-Hodgkin Lymphoma, Prognostic factors, Survival, Treatment | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/embargoedAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Eczacılık ve Farmakoloji | tr_TR |
dc.subject | Pharmacy and Pharmacology | en_US |
dc.title | NHL hastalarında prognozu belirleyen faktörler ve uygulanan kemoterapinin genel ve hastalıksız sağkalım üzerine etkisi | |
dc.title.alternative | Factors that determines prognosis in NHL and effect of chemotherapy on overall survival and disease free survival | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | İç Hastalıkları Anabilim Dalı | |
dc.identifier.yokid | 185764 | |
dc.publisher.institute | Tıp Fakültesi | |
dc.publisher.university | HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ | |
dc.type.sub | medicineThesis | |
dc.identifier.thesisid | 165345 | |
dc.description.pages | 86 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |