dc.description.abstract | ÖZET Çalışmanın odak noktasını, kadının hanehalkı reisi olduğu haneler ile ilgili dört farklı ancak birbiriyle ilişkili politika konulan oluşturmaktadır. Birincisi, hanehalkı reisinin içinde bulunduğu koşullarla ilişkilidir: Kadın hanehalkı reislerinin içinde bulunduğu koşullar erkek hanehalkı reislerinden daha mı kötüdür? İkincisi, olumsuz koşullardaki hanelerin belirlenmesine yöneliktir: Kadının hanehalkı reisi olduğu haneler erkeğin hanehalkı reisi olduğu hanelere göre daha mı olumsuz kuşullar altındadır? Üçüncüsü, gelir kaynaklan ve tüketim harcamaları örüntüsü ile tüketim düzeyine ilişkindir: Kadının hanehalkı reisi olduğu haneler kaynaklarını elde etme/kullanma konusunda erkeğin hanehalkı reisi olduğu hanelere göre farklı mı davranmaktadırlar? Dördüncü soru, ülkenin uzun dönemli kalkınması için yaşamsal önemi olan insan kaynağının geleceği ile ilişkilidir: Çocukların refahı, hanehalkı reisinin cinsiyetine göre değişmekte midir? Bu soruların yanıtlarına ulaşmak için, çalışmada Hacettepe Ünivesitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü (HÜNEE) tarafından gerçekleştirilen 1978, 1983, 1988 ve 1993 araştırmalarından elde edilen veriler kullanılmaktadır. Ayrıca, Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen 1987 Hanehalkı Gelir ve Tüketim Harcamaları Araştırması'ndan elde edilen veriler de, HÜNEE tarafından gerçekleştirilen araştırmalardan elde edilen verilerin tamamlayıcısı olarak kullanılmaktadır. Analizlerden hanehalkı reislerinin durumlarına ilişkin olarak çıkarılabilecek temel sonuç, kadın hanehalkı reislerinin erkek hanehalkı reislerine göre hem 1978 hem de 1993 yılında daha dezavantajlı bir konumda olduğudur. Çalışmanın sonuçlan, kadın hanehalkı reislerinin yeterli eğitim, iş, sosyal güvenlik ve gelire ulaşmakta, erkek hanehalkı reislerine göre daha çok güçlük çektiğini göstermektedir. Hanenin refah durumuna ilişkin olarak ise, düzeltilmemiş ortalama hane gelirleri arasında yapılan basit bir karşılaştırma, hem 1978 ve hem de 1987 yıllarında kadının hanehalkı reisi olduğu hanelerin, erkeğin hanehalkı reisi olduğu hanelere göre oldukça düşük bir gelir düzeyine sahip olduğunu göstermektedir. Türkiye'de her on haneden biri kadının hanehalkı reisi olduğu hane olmasına karşın, kadının hanehalkı reisi olduğu her altı haneden biri düşük gelir grubundaki haneler arasında yer almaktadır. Düzeltilmemiş ortalama hane gelirleri arasında yapılan basit bir karşılaştırma kadının hanehalkı reisi olduğu hanelerin dikkati çekecek derecede düşük gelire sahip olduğunu göstermesine karşın, düzeltilmiş ortalama hane gelirleri, ki bunlar yetişkin eşdeğerlik ölçeği.ve kişi başınaölçümleri ile elde edilmişlerdir, daha önceki sonuçların önemini büyük ölçüde azaltmaktadır. Düzeltilmiş ortalama hane gelirleri dikkate alındığında, kadının hanehalkı reisi olduğu hanelerin düşük gelir grubundaki haneler arasında fazladan temsil edilmediği görülmektedir. 1978 yılı için yapılan çok değişkenli analiz sonuçlan, kadının hanehalkı reisi olmasının hanenin düşük gelir grubunda yer alma olasılığını azalttığını göstermektedir. Bu sonuç, 1978 yılında kadının hanehalkı reisi olduğu hanelerin düşük gelir grubundaki haneler arasında fazladan temsil edilmediğini bir kez daha teyit etmektedir. Bu sonuçlarla çelişkili olarak, 1993 yılı için yapılan çok değişkenli analiz sonuçlan, kadının hanehalkı reisi olmasının hanenin düşük gelir grubunda yer alma olasılığını arttırdığını göstermektedir. Bu bulgular, 1978-1993 döneminde kadının hanehalkı reisi olduğu hanelerin refah düzeyinde bir kötüleşme olduğunu göstermektedir. Çalışmanın ekonomik kaynakların elde edilmesi ve kullanılmasına ilişkin sonuçlan, hanenin mevcut ekonomik kaynaklarının elde edilmesi ve kullanımında erkeğin hanehalkı reisi olduğu haneler ile kadının hanehalkı reisi olduğu haneler arasında önemli farklılıklar olduğu göstermektedir. Tüm ekonomik kaynaklar gelirin türü dikkate alınmaksızın analiz edildiğinde, kadının hanehalkı reisi olduğu hanelerin erkeğin hanehalkı reisi olduğu hanelere göre ücret/maaş ve girişim gelirlerinin daha az, kira, faiz ve özellikle transfer gelirlerinin ise daha yüksek olduğu görülmektedir. Ekonomik kaynakların kullanımına bakıldığında, her iki hanenin oldukça benzer bir tüketim örüntüsüne sahip oldukları gözlenmektedir. Ancak, bu iki hane grubunun tüketim harcamalarının toplam harcama içindeki paylan oldukça farklıdır. Kadının hanehalkı olduğu hanelerde, yiyecek, giyecek, konut, kişisel bakım ve eğitim/kültür/eğlence için yapılan tüketim harcamalarının payı, erkeğin hanehalkı reisi olduğu hanelere göre, daha fazladır. Bu sonuçla tutarlı olarak, kadının hanehalkı reisi olduğu hanelerde kişi başına ortalama tüketim, erkeğin hanehalkı reisi olduğu hanelerden yaklaşık l.4 kat daha fazla olarak bulunmuştur. Çocuğun refah durumuna ilişkin olarak yapılan çok değişkenli analizler, kadının hanehalkı reisi olduğu hanelerde çocukların zamanına ek gelir elde etmek için daha fazla gereksinim olmasına karşın, bu hanelerde yaşayan çocukların erkeğin hanehalkı reisi olduğu hanelerde yaşayan çocuklara göre daha iyi konumda olduğunu göstermektedir. Kadının hanehalkı reisi olduğu hanelerde yaşayan çocuklar, ekonomik olarak olumsuz koşullarda oldukları 1993 yılında bile, daha yüksek okula devam ve daha düşük işgücüne katılım oranlarına sahiptirler. | |
dc.description.abstract | SUMMARY The focus of the study was to examine four different but highly interrelated policy issues concerning female headship. The first addressed the circumstances of household heads: Are female heads worse-off than male heads? The second pertained to the identification of vulnerable households: Are female-headed households more likely to be impoverished than male-headed households? The third concentrated on the patterns of income sources, consumption expenditures and the level of consumption: Do households headed by females generate/use their resources differently than households headed by males? The fourth arised from a concern about the long-run development of the country through human capital formation: Does the welfare status of children differ according to the gender of household heads? In order to reach the answers of these research questions, the presented study employs the data from 1978, 1983, 1988 and 1993 surveys which were carried out by Hacettepe University Institute of Population Studies (HEPS). Data from 1987 Household Income and Consumption Expenditures Survey, which was performed by State Institute of Statistics, is also used in the study as a complement of data from surveys carried out by HIPS. In relation to circumstances of household heads, the main conclusion which can be drawn from the analysis is that female heads are more likely to be disadvantaged than male heads in both 1978 and 1993. Results of the study show that female heads have much more difficulties in access to education, employment, social security and income generation compared to male heads. With regard to welfare status of the household, a simple comparison of unadjusted mean household income between male-headed households and female-headed households leads a strong conclusion that households headed by females have considerably lower household income than households headed by males in both 1978 and 1987. Although one in every ten households in Turkey is headed by females, households headed by females count for one in every six of the low income households. The simplest comparison of mean unadjusted household income between two types of households shows that households headed by females to be markedly worse-off than households headed by males. However mean adjusted household income, which were calculated by using adult equivalence scales and per-capita measures, greatly lessens the force of the conclusion 222obtained from mean unadjusted household income. When mean adjusted household incomes are taken into account, it is surprisingly noticed that, on average, households headed by females are not overrepresented among poor households. The multivariate analysis of 1978 shows that female headship decreases the probability of being in the low income group. This also implies that female-headed households are not overrepresented among poor households in 1978, while ali other variables in the equation are constant. Contrary to these results, the multivariate analysis of 1993 indicates that female headship increases the relative risks of falling within the low income group, holding ali other factors in the model constant. These findings suggest a deterioration in welfare status of households headed by females during the period 1978-1993. Results related with the generation and the use of the economic resources show that the patteras of the generation and the use of economic resources available to households headed by females markedly differ from those in households headed by males. When ali economic resources are examined regardless of income types, it is observed that households headed by females have lower incomes from wages/salaries and entrepreneurial activities and higher incomes from rent, interest-dividend and especially from transfers, relative to households headed by males. in relation to the use of the resources, female-headed households and male- headed households have very similar consumption patterns. However, the share of consumption expenditures are considerably different for both types of households. The share of consumption expenditures for food, clothing, housing, personal çare and education/culture/entertainment are likely to be higher in female-headed households than male-headed households. Consistent with this fmding, mean per-capita consumption in households headed by females is found to be approximately l.4 times higher than households headed by males. in relation to welfare status of children, results of the multivariate analysis show that although households headed by females need to use children's time for earning extra household income especially in 1993, children in female-headed households are better-off than those in male-headed households in terms of school enrollment and labour-force participation even in the 1993. Children in households headed by females are more likely to be enrolled in school and less likely to participate in the labour-force in both 1978 and 1993. | en_US |