dc.description.abstract | Okul öncesi dönemdeki çocuklar, genel sağlık ve ağız sağlığı açısından toplumun önemli risk grupları arasındadır. Bu yaşlarda çocuklar sağlıkla ilgili birçok temel alışkanlıkları kazanmaya başladıkları gibi, yine bu dönemde, ağız diş bakımının nasıl yapıldığını öğrenmeleri ve ebeveynleri eşliğinde uygulamaları da büyük önem taşımaktadır.Erken çocukluk çağı çürüğü dünyada ve ülkemizde sıklıkla görülen bir hastalıktır. Bu çalışma, 36-71 ay arası çocukların ve ailelerinin sosyo-demografik özelliklerini, ağız hijyeni alışkanlıklarını, ağız sağlığına yönelik davranışlarını, çocukların ağız sağlığı ile ilgili alışkanlıklarını, beslenme alışkanlıklarını ve ağız- diş sağlığı durumlarını incelemek üzere planlanmış ve yürütülmüştür. Çalışmanın örneklemini, Ankara İli'nde sosyo-ekonomik düzeyi düşük seviyede olan Altındağ İlçesi'nde yer alan toplam 11 devlet anaokuluna devam eden çocuklar oluşturmuştur. Hacettepe Üniversitesi Girişimsel Olmayan Araştırmalar Etik Kurulu Başkanlığı'ndan onay alındıktan sonra veriler,velilerden Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Çocuk Diş Hekimliği Kliniği'ne başvurmuş hastaların velilerine uygulanarak ön testi yapılmış olan bir anket formu aracılığıyla toplanmıştır.Velilerden yazılı onam alındıktan sonar, çocukların ağız-diş muayeneleri ayna, sond, gazlı bez ve kafa lambası kullanılarak yapılmıştır.Diş çürükleri dmft/dmfs indeksleri, D0-D4 skalası, ICDAS II indeksleri ile; tedavi edilmemiş diş çürüklerinin yumuşak dokuda doğurmuş olduğu klinik sonuçlar pufa indeksi ile; dişeti sağlığı ve plak durumu ile ilişkili kayıtlar ise gingival indeks ve plak indeksi kullanılarak değerlendirilmiş ve kaydedilmiştir. Ayrıca çocuklarda posterior, anterior ve kanin diş ilişkileri, anterior çapraşıklık durumu, maymun diasteması varlığı ve var ise dental anomaliler ile dental travma bulguları değerlendirilmiştir. Ortalama yaşın 58,8±8,6 ay olduğu; yaşları 36-71 ay arasında değişen toplam 729 çocuğun %55,4'ünü erkekler oluşturmaktadır. Ortalama dmft 4,8±4,7; ortalama dmfs 8,3±10,2 olarak bulunmuştur. Çocukların %73,8'i erken çocukluk çağı çürüğüne (EÇÇ) sahipken, %51,0'i ciddi-EÇÇ'ye sahiptir. D0-D4 skalası ve ICDAS II indeksi ile değerlendirme yapıldığında yalnızca 23 erkek ve 35 kız çocuğun sağlıklı dişlerinin olduğu tespit edilmiştir. Çocukların dişleri ICDAS II indeksi ile değerlendirildiğinde, çocukların %17,1'nde başlangıç seviyesinde, %28,0'ında orta seviyede ve %46,9'nda ise ciddi derecede çürük olduğu saptanmıştır. 64 erkek ve 30 kız çocukta toplam 179 dişte tedavi edilmemiş derin dentin çürüğünün neden olduğu klinik sonuçlar pufa indeksi kullanılarak kaydedilmiş olup, ortalama pufa indeksi 0,25±0,79 olarak bulunmuştur. Ortalama plak indeksi ve gingival indeks ise sırasıyla 0,31±0,32 ve 0,08±0,16 olarak saptanmıştır. EÇÇ ile ilişkili olabilecek faktörler incelendiğinde çocuğun yaşının, annenin çocuk ile ortak kaşık-çatal kullanmasının, annenin çürük dişinin bulunmasının, çocuğun önceden diş hekimine gidip gitmemesinin, çocuğun gestasyon yaşının EÇÇ ile anlamlı ilişkisi olduğu görülmüştür. Sonuç olarak, Türkiye' de düşük-orta ekonomik seviyede bir bölgede devlet anaokullarına devam etmekte olan çocukların ağız sağlığı durumlarının ve ağız sağlığı alışkanlıklarının iyi olmadığı görülmüştür.Ağız sağlığının düzeltimesi, iyileştirilmesi ve geliştirilmesi için programların oluşturulması gerekmektedir. | |
dc.description.abstract | Pre-school children are under risk considering general health and oral health. During this period,basic habits related to general health have been gained; learning how to care their mouth and teeth under parent's supervision is also important in these ages.. Early childhood caries is one of the most frequent diseases in nursery children among the world as well as our country. In this study, it was aimed to determine some socio-demographic characteristics, oral hygiene practices, oral health related habits, feeding habits and oral health status of nursery children.The ethical approval of Hacettepe University and the written informed consent of the parents were obtained before the data collection and examinations. Eleven public nursery schools in one low socio-economical level districts of the capital city of Turkey (Ankara) were covered; the data were gathered via a structured, pre-tested questionnaire from 729 parents and children's oral examinations were done under the field conditions by a Pediatric Dentistry research assistant The oral health status was evaluated by using dmft/s, D0-D4, ICDAS II, pufa, dental plaque and gingival indices. Furthermore, posterior and anterior occlusion, dental anomalies, anthropoid diastemas and crowding existence were also evaluated. Of the 729 children, 55.4% was male; mean age was 58.8±8.6 months; mean dmft was 4.8±4.7 and the mean dmfs was 8.3±10.2. 538 children (73.8%) had early childhood caries (ECC) while severe ECC was 51.0%. Only 23 boys and 35 girls had totally healthy primary teeth according to D0-D4 and ICDAS II. Of all children, 17.1% had initial, 28.0% had moderate and 46.9% had extensive decay according to ICDAS II.64 boys and 30 girls had symptoms due to pufa index; a total of 179 teeth had clinical consequences of untreated dentine carious lesions with the mean pufa index 0.25±0.79. The mean plaque and gingival indices were 0.31±0.32 and 0.08±0.16, respectively. Child's age, child's gestational age, child's sharing spoon/fork with mother, active dental caries in the mother, child's previous dental visits have been found significantly associated with ECC. In conclusion, pre-school children enrolled to the public nursery schools in a low-middle socio-economic level district in Turkey had high prevalence of carious lesions and low oral health habits.There is an urgent need of preventive programs in the area. | en_US |