Show simple item record

dc.contributor.advisorDural, A.Baran
dc.contributor.authorErtem, Üner
dc.date.accessioned2020-12-29T12:50:43Z
dc.date.available2020-12-29T12:50:43Z
dc.date.submitted2010
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/414307
dc.description.abstractGünümüzde üretim ilişkileri her türlü toplumsal ilişkinin belirleyici ve yönlendiricisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Durum böyle olunca çalışma hayatının düzenlenmesi ve disipline edilmesi de önemli bir toplumsal olgu halini almaktadır. Demokrasinin benimsenerek varlığının ve yaşanabilirliğinin öne çıktığı günümüz toplumlarında, demokrasinin kurulabilmesi ve yaşatılabilmesi için gerekli olan unsurların başında gelen örgütlü olma gereği toplumsal ilişkilerde öne çıkmakta, önem kazanmaktadırlar. Günümüzde ülkeler, baskı gruplarının hayatın içinde aktif ve etkinliği oranında demokratik olabilmekte; demokratik yönetilebilmektedir. Toplumu yöneten kesimin elindeki gücü bir başkasıyla paylaşmaya yanaşmadığı günümüz egemen ideolojisi, örgütlü birey olabilmenin verdiği güç ile insanların sınırları zorlamasına sebep olmaktadır. Bir zorunluluk haline gelen, bireye özgüven aşılayan ve bu özgüven sayesinde bilinçli düşünmesini sağlayan örgütlü olma (sendikalı olma) mücadelesi hem kişinin kendini bulmasını, hem de toplumun sağlıklı bir zeminde gelişip ilerlemesinin yolunu açmaktadır.Çalışma hayatının normal akışında seyretmesi sağlıklı bir işçi-işveren ilişkisine bağlıdır. Her ne kadar çıkarlar konusunda zıt kutupları temsil etseler de her iki kesimin buluştuğu ortak nokta, karşılıklı çıkarların sağlıklı, demokratik bir ortamda benimsenip savunulabildiği, huzur ve güven içerisinde sürekliliği olan bir çalışma ve yaşama isteğidir. Bu birlikte yaşama zorunluluğu sayesinde her iki taraf da birbirlerine tahammül etmek ve birlikte ortak beklentiler yaratma düşüncesinde ve sevdasında olmalıdırlar. Demokrasinin gereği budur. Sendikal mücadeleler tarihsel süreç içerisinde göstermiştir ki, birbirlerine tahammül edemeyen kesimler büyük zararlara uğramışlar, felaketler yaşamışlardır. Özellikle işçi sınıfı ortak menfaatler doğrultusunda, sınıf bilincinden hareketle birbirine kenetlenmediği sürece her zaman ve her toplumda haksızlığa uğramış, mağdur olmuştur. İşçi kesimi güçlü olduğu oranda ülkesinde demokrasiye de, ekonomik kalkınmaya da hizmet eder. Ama en büyük hizmeti kendi sınıfına, dolayısıyla topluma kazandırdıklarıdır.Olayın bu bağlamda ele alınarak irdelenmesi gerektiği düşüncesindeyim
dc.description.abstractToday, production relations confront us as a determiner and guide in every aspect of social relationships. As a result, disciplining and organizing of working life becomes a crucial matter of society. In our today?s societies where democracy is adopted and its existence and liveability become prominent, the need for being organized, one of the forecoming elements of democracy to be set and lived, comes to the fore and gains importance in social relations. Today, countries can be democratic and can democratically be ruled in proportion of pressure groups to be active and effective in life. Today?s dominant ideology ruling the society that doesn?t share the power with one another, causes people to constrain the borders via the power of being an organized individual. Struggling to be organized (to be a member of union) that has become compulsory, planting self-confidence and thus providing critical thinking to the individual, paves the way for both the individual to find himself and the society to develop and progress on a stable base.Progressing of working life regularly depends on a stable employer-employee relation. Even though they represent the opposite sides in terms of benefits, the common point that boths sides agree on is the wish for persistant working and living in a secure and dependable atmosphere where mutual benefits can be adopted and advocated stably and democratically. Thanks to this necessity of living together, both sides should put up with each other and create mutual expectations. This is the need for democracy. Union struggles has shown in the historical process that the sides not putting up with each other has suffered great losses and had catastrophes. Especially unless working class bunched up in the direction of common benefits and from the point of class consciousness, it has had been hard done and aggrieved in every time and society. Working class serves for democracy and economic development in its country as long as it is powerful. But the vital service of it is to its own class and thus the ones it gives to the society.I am in the opinion of the subject to be discussed and examined.en_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectSiyasal Bilimlertr_TR
dc.subjectPolitical Scienceen_US
dc.titleTarihsel süreç itibarıyla Edirne`de sendikacılık ve siyaset ilişkisi
dc.title.alternativeUnionism and politics relationship in Edirne in respect of historical process
dc.typemasterThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentKamu Yönetimi Anabilim Dalı
dc.subject.ytmUnions
dc.subject.ytmLiberty syndicate
dc.subject.ytmPolitics
dc.subject.ytmUnionism
dc.subject.ytmUnionization freedom
dc.identifier.yokid390700
dc.publisher.instituteSosyal Bilimler Enstitüsü
dc.publisher.universityTRAKYA ÜNİVERSİTESİ
dc.identifier.thesisid320526
dc.description.pages349
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/openAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/openAccess