Tip 2 diyabet hastalarında kardiyometabolik risk faktörlerinin ve tedavi yeterliliğinin değerlendirilmesi

Abstract

Amaç: Diyabetes Mellitus açlık ve/veya tokluk plazma șekerinin yüksekliği ile tanımlanan kronik bir metabolizma hastalığıdır. Dünyada diyabet prevalansı dramatik olarak artmaktadır.Diyabetik hastalarda kardiyovasküler hastalıklar en önemli mortalite nedenidir. Diyabet hastalarında kardiyovasküler komplikasyonların önlenebilmesi için kan şekeri regülasyonuna ek olarak diyabet dışı hiperlipidemi, hipertansiyon, obezite gibi komorbid hastalıkların önemsenmesi ve mücadelesi kadar kontrol ve tedavi hedeflerinin sağlanması da önemlidir. Metod: Çalışmaya 2016 yılı Eylül ve Aralık ayları arasında İstanbul Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları ile Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları polikliniğine başvuran 292 Tip 2 diyabet hastası dahil edildi. Kardiyovasküler risk faktörlerini araştırdık ve 10 yıllık kardiyovasküler riski hesapladık. Ayrıca güncel kılavuzlara göre diyabet, hipertansiyon, hiperlipidemi açısından hastaların tedavi yeterliliğini inceledik. Sonuçlar: Toplam hasta populasyonunda ASKVH açısından yüksek riskli grup %51,3 saptandı. yüksek risk grubunda olmasına rağmen antiagregan tedavi almayan hasta oranı %75'tir. düşük riske sahip hastaların %15'inin gereksiz antiagregan ilaç kullanımı olduğu görülmektedir. Hedeflenen HbA1c düzeyinin(HbA1c<%7) %33 oranında sağlandığı tespit edilmiştir. LDL kolesterolde hedeflenen değerlere ulaşma oranı kadınlarda %25, erkeklerde %36 saptanmıştır. Çalışma hastaların kolesterol ilacı kullanım oranı ise %31,5 saptanmıştır.Ayrıca lipid düşürücü ilaç kullanmayanlar araştırıldığında hastaların %46'sının tedaviyi kendi isteği ile bıraktığı tespit edilmiştir. Hedeflenen kan basıncı değerleri (SKB<140 mmHg ve DKB<90 mmHg) incelendiğinde %61 oranında kan basıncı regülasyonunun sağlandığı görümüştür. VKİ>30 olan hastaların oranı ise %59 olarak tespit edilmiştir.Tartışma: Bizim bu çalışmada bulduğumuz en önemli sonuç; diyabet ve eşlik eden hastalıklarda tedavinin yüksek oranlarda yetersiz kalmış olmasıdır. Ayrıca aspirin kullanması gereken hastaların büyük bir kısmının aspirin kullanmadığı, aspirin kullanmasına gerek olmayan hastaların da gereksiz aspirin kullandığı tespit edilmiştir. Bununla birlikte lipid düşürücü ilaç kullanımının düşük olduğu ve hastaların büyük bir kısmının kendi isteği ile ilacı bıraktığı tespit edilmiştir. Çalışmamız retrospektif, kesitsel, gözlemsel ve tek merkezli bir çalışma olup; çok merkezli ve toplum tabanlı çalışmalara gereksinim vardır.

Objectıves: : Diabetes Mellitus is a chronic metabolic disease characterized by elevated plasma glucose levels of fasting and / or satiety. The prevalence of diabetes in the world is dramatically increasing. Cardiovascular diseases are the most important cause of mortality in diabetic patients. For the prevention of cardiovascular complications in diabetic patients, In addition to blood sugar regulation, it is important to consider comorbid diseases such as diabetes mellitus, hypertension, obesity, and treatment targetsMaterial and Method: In this study, 292 patient with type 2 DM, who applied to İstanbul Şişli Hamidiye Etfal Training and Research Hospital Internal Medicine and Endocrinology outpatient policlinic during September and December 2007, were included. We investigated cardiovascular risk factors and calculated a 10-year cardiovascular risk. Additionally according to current guidelines, we have examined the treatment efficacy of patients in terms of diabetes, hypertension, hyperlipidemia.Results: In the total patient population, 51.3% of the high-risk group were found to have ASCVD. The proportion of patients who do not receive anti-agregan treatment is 75%, despite being in the high-risk group. 15% of low-risk patients are seen to use unnecessary antiagregan drugs. Target HbA1c levels (HbA1c <7%) were found to be 33%. The rate of reaching the target values of LDL cholesterol in our study was 25% for females and 36% for males. Cholesterol drug utilization rate was found to be 31.5%. Also, when people who do not use lipid-lowering drugs were searched, it was found that 46% of the patients left the treatment voluntarily. When our target blood pressure values (SBP <140 mmHg and DBP <90 mmHg) were examined, it was seen that blood pressure regulation was achieved by 61%. The proportion of patients with a BMI> 30 was found to be 59%.Conclusıon: The most important result we find in this study is; diabetes and co-morbidities are inadequate at high rates. It has also been found that a large proportion of patients who need to use aspirin do not use aspirin, and patients who do not need aspirin use unnecessary aspirin. However, it has been found that the use of lipid-lowering medication is low and that a large proportion of patients have left the drug on their own.Our study was a retrospective, cross-sectional, observational, and single-center study; there is a need for multi-centered and community-based work.