Pigmente purpurik dermatozların tanısında dermoskopi yardımcı olabilir mi ?

Abstract

Giriş ve amaç: Pigmente purpurik dermatoz( PPD)lar, etiyolojisi tam olarak bilinmeyen ağırlıklı olarak alt ekstremitelerde simetrik dağılımlı kronik ve tekrarlayıcı peteşiyel ve pigmente lezyonlar ile karakterize bir grup hastalıktır. Çalışmamızda bu hastalıkların tanısında non-invaziv bir yöntem olan dermoskopinin kullanılıp kullanılamayacağını ve varsa özgün bulgularını ortaya çıkarmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışmamıza Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Polikliniği'ne başvuran ve klinik bulguları ve histopatolojik inceleme sonuçları PPD ile uyumlu olan hastalar alındı. Hastaların farklı anatomik bölgelerindeki PPD lezyonları iki araştırmacı tarafından taşınabilir el dermoskobu ile incelendi ve bulgular kaydedildi. Bulgular: Çalışmamıza dahil olan 30 hastanın 23'ü (%67.7) Schamberg hastalığı, 5'i liken aureus (%16.7) ve 2'si (% 6.7) Majocchi hastalığı olarak değerlendirildi. Bu hastaların toplam 58 lezyonunda dermoskopik inceleme uygulandı. En sık saptanan bulgu kırmızı globül, incelenen 58 lezyonun 55'inde (%94.8) saptanmıştır. Daha sonra sırasıyla diffüz kahverengimsi-turuncu zemin 38 lezyonda (%65.5), kırmızı nokta 35 lezyonda (%60.3), kırmızı yama 12 lezyonda (%20.6), kahverengi pigment ağ yapısı 11 lezyonda (%18.9), kıvrılmış kırmızı halka 11 lezyonda (%18.9), lineer damarlar 9 lezyonda (%15.5) saptanmıştır. Farklı anatomik bölgeler (ayak, bacak, uyluk) ayrı-ayrı değerlendirildiğinde benzer şekilde kırmızı globül, diffüz kahverengimsi-turuncu zemin ve kırmızı nokta en sık saptanan bulgulardı. Ayak bölgesinde kahverengi ağ yapısı diğer bölgelere göre daha fazla oranda saptandı, ancak istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. Sonuç: Çalışmamızda dermoskopik incelemede en sık saptanan bulgular kırmızı globüller, kahverengimsi-turuncu zemin ve kırmızı noktalardı. Pigmente purpurik dermatozlar dışındaki bazı tablolarda da bildirilmiş olduğu için bu bulgular özgün kabul edilememiştir. Ancak klinik bulgular eşliğinde tanıya yardımcı olabileceklerini düşünüyoruz. Purpura ile seyreden dermatozlarda dermoskopinin yaygın kullanılması bu tablolar arasındaki özgün bulguları farketmemize ve karşılaştırmamıza olanak sağlayacaktır.

Introduction and aim: Pigmented purpuric dermatoses (PPD) is a group of disorders of unknown aetiology characterized by chronically and relapsing petechial and pigmented lesions that are predominantly symmetrically distributed on the lower limbs. In this study we aimed to find out whether dermoscopy, a non-invasive method, could be used in differential diagnosis of these diseases and if possible to reveal the distinctive dermoscopic features of PPD. Materials and methods: This study enrolled patients who visited the Dermatology and Venereology Department of Kocaeli University Medical faculty and was diagnosed PPD by clinic presentation and histopathologic examination. PPD lesions located on different anatomical regions of the patients were examined by two investigators with portable manuel dermoscop and the findings were recorded. Results: Among the 30 patients enrolled in our study 23 (%67.7) was diagnosed with Schamberg desease, 5 (%16.7) with lichen aureus, and 2 (% 6.7) with Majocchi desease. Dermoscopic examination was performed in total 58 lesions of these patients. The most common finding was red round to oval globules, which were found in 55 (94.8%) of 58 lesions examined. The other findings were diffuse brownish-orange pigmentation in the background (65.5%, n=38), red dots ( 60.3%, n= 35), red patches ( 20.6%, n=12), brown network (18.9%, n=11), twisted red loops ( %18.9, n=11), linear vessels (%15.5, n = 9). When different anatomic regions (feet, legs, thighs) were evaluated separately, red globules, diffuse brownish-orange background and red spot were the most frequently detected findings in all three regions. Brown network rate was higher in the feet than in the other regions, but it was not statistically significant. Conclusions: In this study the most common findings were red globules, diffuse brownish-orange pigmentation in the background and red dots. Since these findings have also been reported on other diseases, we could not accept them as distinctive ones. However, we think that they can be helpful in diagnosis in the presence of clinical findings. The widespread use of dermoscopy in purpuric dermatoses will help to notice and compare the unique findings between these tables.