dc.description.abstract | ÖZET Bu çalışmada, doğrudan kurşun teması olmayan gebelerin kanlarında kurşun düzeyini ölçerek, plasenta yoluyla intrauterin dönemden ve doğumdan itibaren de anne sütü yoluyla yenidoğan bebeklerin kurşuna maruz kalıp kalmadıklarını araştırarak konunun önemini vurgulamayı amaçlanladık. Bu doğrultuda, ortalama 14.3 + 9.1 yıl süreyle Eskişehir İl Merkezinde ikamet eden, doğrudan kurşun teması olmayan, yaşlan ortalama 25.1 ± 5.7 yıl olan, 50 gebenin venöz kanı, anne sütü ve bebeklerinin kord kanlarında kurşun düzeyine, ug/dl cinsinden, matriks modifier ile dilue edildip, süt örnekleri TCA ile çöktürüldükten sonra Perkin-Elmer firmasının Zeeman SIMAA 6000 Atomik Absorbsiyon Spektrofotometresi ile bakılmışdı. Gebelerin kanlarında ortalama kurşun düzeyi 2.7 ± 1.6 ug/dl (1-9.8 Ug/dl), kord kanlarında 2.2 + 1.2 ug/dl (0.6-7 ug/dl), anne sütlerinde ise 0.52 ± 0.27 Ug/dl (0.16-1.1 ug/dl) olarak saptandı. Gebe ve kord kanı kurşun düzeyleri arasında (r=0.967,p <0.0001), gebe kanı ve anne sütü kurşun düzeyleri arasında (r=0.435,p <0.01) ve kord kanı ile anne sütü kurşun düzeyleri arasında (r=0.455,p <0.001) istatistiksel olarak anlamlı bir korelasyon saptandı. Kord kanı kurşun düzeyi ile anne yaşı (r=300, p<0.05) arasında pozitif korelasyon saplandı. Gebelerin kan kurşun düzeyleri ile ALP arasında (p<0.01) ve kord kanı kurşun düzeyi ile annedeki ALP değeri arasında (p<0.05) anlamlı bir korelasyon saptandı. Gebelerin vücut ağırlığı, yaşadığı yerin trafiğe yakın olması, Eskişehir'de ikamet ettiği süre, oturduğu evin ısınma şekli, sigara içme, pica öyküsü, sürme kullanma alışkanlığı, gebelikte aldığı miktardaki süt/yoğurt, gebelikte saptanan komplikasyonlar, sistolik ve diastolik kan basına değerleri, gebelik süreleri ile bebeğin cinsiyeti, doğumdaki boyu, kilosu, baş çevresi ve klinik durumu ile çalışılan kurşun düzeyleri arasında anlamlı istatistiksel ilişki olmadığı saptandı. Gebe ve yenidoğan bebeklerin kord kanında çalışılan, Hb, Hct, KK, BK, Pit, RDW, MCV, MCH, MCHC, ferritin ve gebelerden çalışılan BUN, Cr, Ca, P değerleri ile hiçbir kurşun düzeyi arasında istatistiksel ilişki saptanamadı (p>0.05). Kurşunsuz benzin kullanımının arttırılmasıyla, bireylerdeki kurşun düzeyinin azaltılacağı öngörülebilmektedir. Kurşunlu benzin üretimi durdurularak, taşıtların kurşunsuz benzin kullanması özendirilmeli ya da zorunlu hale getirilmelidir. Bunun yanısıra alternatif yakıt kullanımı da arttırılmalıdır. 43Kurşunla teması olmayan gebelerin çevre kirliliği nedeniyleve bunlardan doğan bebeklerin ise intrauterin hayattan itibaren plasenta ve sonra da anne sütü yoluyla kurşuna maruz kaldıklarını göstermiş olmamız çok önemlidir çünkü doğal olan kurşun seviyesi sıfırdır. İnsan sağlığı için zararlı bir maddenin kabul edilemez olduğu ve zararımızın dokunmaması felsefesinin geçerliliğini koruduğu günümüz sağlık anlayışında hedeflenen amaç kurşunsuz bir çevre olmalıdır. Gelinen noktada artik kurşun kullanımının teknolojiden çıkarılması ve kurşunsuz bir çevre oluşturulması için konuyla ilgili tüm kuruluşlar eylem planlan oluşturup, ortak hareket etmelidirler. 44 | |