dc.description.abstract | ÖZET Gebeliğin hipertansif hastalıklarından olan preeklampsi/eklampsi, fetal ve maternal morbidite/mortalitesi yüksek olan proteinüri ve multiorgan yetmezliği ile giden bir patolojidir. Hastalık gelişiminde iki önemli patoloji yetersiz trofoblast invazyonu ve endotel disfonksiyonudur. Yapılan çalışmalarda plasental gelişim sırasında oluşan artmış apoptozisin yetersiz invazyonu açıklayabileceği gösterilmiştir. Erken membran rüptürü (EMR) veya `amniorrhexis`, fetal membranlann doğum başlamadan yırtılmasıdır. EMR/pEMR olgularında ciddi boyutta maternal, fetal ve neonatal komplikasyonlar (koryoamnionit, endomyometirit, ablasyo plasenta, prematürite, kordon sarkması, neonatal sepsis...) oluşabilir. Moleküler düzeyde kollajen sentezinin azalması, kollajen yapısmın değişmesi ve kollajen yıkımının artması sonucu oluşur. Bu da fetal membranlardaki sellülarite azalması ile beraberdir. Yapılan çalışmalarda bu azalmış sellülaritenin artmış apoptozise bağlı olabileceği gösterilmiştir. İntrauterin büyüme geriliği (IUGR), doğum ağırlığı gebelik yaşının alt 3 üncü veya 10 uncu persantilinde bulunan yenidoğanlan tariflemektedir. Patofîzyolojisi henüz tam olarak açıklanamamıştır. Üzerinde en çok durulan konu `fetal hipoksemi`dir. Ayrıca artmış plasental apoptozis de suçlanmaktadır. Gelişme geriliği görülen gebeliklerdeki plasentalar, normallere oranla daha küçük olma eğilimindedirler ve daha az hücre içerirler. Buradan yola çıkarak, IUGR' de normal gebeliklere oranla plasentada daha fazla apoptotik hücre bulunabileceği ve dolayısıyla daha küçük plasenta ve bebekler oluşacağı hipotezi ortaya atılmış ve yapılan çalışmalarla bu ortaya konmuştur. `Apoptozis` yada `programlanmış hücre ölümü`, bir hücrenin tek başına, çevre doku ve hücrelerin hasarlanmasından etkilenmeden yaşamma son vermesidir. Hem fizyolojik hem de patolojik olaylarda görülmektedir. Apoptozis trofoblast kültürlerinde indüklenebilmiş ve plasental villilerdeki trofoblastlarda tesbit edilebilmiştir. Trofoblastlar, anne ile bebek arasındaki gaz, besin 99maddeleri ve artık maddelerin değiş-tokuşumı düzenlerler, bu `anahtar yüzeydeki` apoptozis ve kontrol mekanizmalarmın iyi anlaşılması normal plasental gelişim ve bazı riskli gebeliklerde (preeklampsi, IUGR...) olan plasental disfonksiyonunun nedenini açıklayabilir. Bu çalışma normal insan plasentasındaki apoptozisi göstermek ve gebeliği komplike eden preeklampsi, EMR ve IUGR gibi patolojilerdeki rolünü belirlemek amacıyla planlanmıştır. Çalışmaya Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadm Hastalıkları ve Doğum Bölümü'ne takip ve tedavi için başvurup, hastanemizde doğum yapan 66 gebe olgu dahil edildi. Çalışma grubunda preeklampsi-eklampsi ile komplike 27 olgu, EMR-pEMR ile komplike 13 olgu, IUGR ile komplike 10 olgu, kontrol grubunda ise gebeliğinin başından beri Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü'nde takipte olan herhangi bir gebelik komplikasyonu olmayan 16 olgu bulunuyordu. Çalışma için kabul edilen olguların plasentaları doğumdan hemen sonra Tıbbi Genetik Bilim Dalı'ndan temin edilen transport mediumlan içine konularak inceleme için gönderildi. Laboratuvar çalışmalarında doku örneklerinde apoptozis değerlendirilmesi TÜNEL tekniği ile incelenmiş olup ayrıca M30 ve Annexin V markerleri değerlendirilerek apoptozis oranlan saptandı. Preeklampsi ve kontrol grubu arasmda plasenta ve membrandan alman örneklerde TÜNEL, M30 ve Anneksin yöntemi ile hesaplanan apoptotik indekslerin median değerleri karşılaştırıldığında hiçbir yöntemde istatiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı. Normal ve IUGR grubundaki hastaların plasenta ve membranlarmda yapılan apoptozis analiz sonuçlarında da iki grup arasındaki apoptotik indeksler açısından istatistiksel anlamlı farklılık saptanmadı. EMR/pEMR grubundaki plasenta ve membrandan alman örneklerde ise sadece TÜNEL yöntemi ile memoranda yapılan analizlerde istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptandı. 100Preeklampsi grubunda Anneksin V ile plasentada yapılan değerlendirmelerde gebelik haftası ve fetus kilosu ile apoptotik indeksler arasında negatif korelasyon saptandı. Yaş, gravida, parite, sistolik ve diyastolik tansiyon arteryel değerleri, proteinûri, birinci ve beşinci dakika apgar skorları ile herhangi bir korelasyon saptanmadı. EMR/pEMR grubunda M30 ile membranda tespit edilen apoptotik indeksler ile gebelik haftası arasında pozitif korelasyon saptandı. Yaş, gravida, parite, fetus kilosu, latensi süresi, birinci ve beşinci dakika apgar skorları ile korelasyon saptanmadı. IUGR grubunda ise M30 ile membranda tespit edilen apoptotik indeksler ile fetus kilosu arasmda negatif korelasyon saptandı. Diğer klinik bulgular (yaş, gravida, parite, gebelik haftası, plasenta ağırlığı ve persantil değerleri) ve hesaplanan diğer apoptotik indeksler arasmda ise korelasyon saptanmadı. 101 | |