Hipertiroidide osteoporoz sıklığı, osteoporozu olan hipertiroidili hastalarda osteoporoz tedavi şemalarının değerlendirilmesi

Abstract

ÖZET Çalışmamız hipertiroidide osteoporoz birlikteliğim araştırmak, osteoporoz varlığında antitiroid tedaviye eklenen antirezorptif ajanların kemik yoğunluğu üzerine ilave yarar sağlayıp sağlamadığım ve eğer sağlıyorsa bü yararın hangi ajanla daha fazla olduğunu bulmak amacıyla retrospektif olarak planlandı. Çalışmaya fizik muayene, tiroid fonksiyon testleri ve tiroid sintigrafisi- RAIU ile hipertiroidi (Basedow Graves, toksik nodul veya toksik multinodüler guatr) tanısı konmuş 30 yaş üstü olgular alındı.Osteoporoza yol açabilecek ilave problemi olanlar dışlandı.Tüm olgularda ilk KMY döneminde hala hipertiroidik olma ve en az 2 KMY olma şartı arandı.Hipertiroidili olgular osteoporoza yönelik tedavi almayanlar ve kalsitriol, bifosfonat veya kalsitonin ile tedavi edilenler olarak gruplandı. Hasta grubundaki 48'i kadın, 13'ü erkek 61 kişi ile 24'ü kadın, 14'ü erkek 38 sağlıklı kontrol olgusu karşılaştırıldı. Ölçümler DXA yöntemi kullanılarak Lı, L2, L3, L4, L ı_4, femur boynu, trokanter, intertrokanter ve Ward's üçgeninde yapıldı. Sonuçlar g / cm olarak ifade edildi. Tedavi öncesi ve sonrası döneme ait kemik yoğunluklarına ilave olarak tiroid fonksiyon testleri, Ca, P, ALP, PTH ve kalsiüri değerleri de karşılaştırıldı. Hasta ve kontrol grubunun klinik özelliklerinden sadece menopoz süresi farklıydı. Tedavi öncesi laboratuar değerleri kontrol grubuyla karşılaştınldığmda P, ALP ve PTH değerlerinin hastalarda daha yüksek olduğu görüldü. Başlangıç kemik yoğunlukları ise tüm bölgelerde kontrol grubundan düşüktü. 84Klinik özellikler OP' a yönelik tedavi alan gruplar arasında karşılaştırıldığında ise kalsitonin grubundaki olguların yaşça en büyük olanlar olduğu görüldü. Her bir grup kontrol grubuyla ayrı ayrı karşılaştırıldığında yaşça en büyük ve menopoz süresi en uzun olan kalsitonin grubuydu. Başlangıç laboratuar değerleri gruplar arasında farklılık göstermedLHer bir grup kontrol grubuyla ayrı ayrı karşılaştırıldığında ALP ve PTH tüm gruplarda, P ise kalsitonin grubu dışındakilerde kontrol grubundan yüksek bulundu. Başlangıç kemik yoğunluğu en düşük olan grup kalsitonin grubuydu. Bifosfonat grubunun başlangıç kemik yoğunluğu en düşük ikinci grup olduğu görüldü. Başlangıç kemik yoğunlukları cinsiyete göre değerlendirildiğinde kadınlarda erkeklerden daha düşük bulundu.Kadın hastalarda kadm kontrollerden düşük bulunan kemik yoğunlukları erkek hastalar ve erkek kontroller arasında farklılık göstermedi. Tedavi sonrası dönemdeki karşılaştırmalar da benzer sonuçlandı. Başlangıç dönemindeki serbest tiroid hormonları Ca ve ALP düzeyleriyle pozitif ilişkiliydi. Yaş, kemik mineral yoğunluğuyla negatif ilişkili bulundu. Antitiroid tedavi sonrası dönemde P ve ALP kontrol grubundan farklı değilken PTH'daki yükseklik devam etti. Antitiroid ve OP'a yönelik tedavi sonrası dönemde kemik yoğunlukları hala kontrol grubundan düşüktü. Premenopozal dönemdeki kadınlarda başlangıç kemik yoğunlukları menopozal olanlardan yüksekti ve genel olarak bakıldığında tedavi sonrası düzelme premenopozallerde daha belirgindi.Olgu sayısı olarak kıyaslama 85yapmaya uygun tek grup olan bifosfonat grubunda ise menopozallerdeki artış daha belirgindi. Tedavi sonrası biyokimyasal değerler gruplar arasında farklılık göstermedLKontrol grubuna göre değerlendirildiğinde sadece tedavi sonrası Ca tedavisiz grupta daha düşük bulundu. Tedavi sonrası dönemde de kemik yoğunluğu en düşük olan kalsitonin grubuydu. Eutiroid hale gelenlerde her bir grup için kemik yoğunluğunun arttığı, eutiroid olmayanlarda ise kemik desteği için tedavi verilenlerde artış olurken verilmeyenlerde azalma olduğu dikkat çekti. Tedavi öncesi ve sonrası kemik yoğunlukları kıyaslandığında anlamlı artışların bifosfonat grubunda daha fazla olduğu görüldü. Retrospektif olarak yapılan bu çalışmada OP'u olan hipertiroidilerde eutiroidizm sağlanmasına ilave olarak verilen kemik desteğinin kemik yoğunluğuna olumlu katkısı olduğu belirlendi. OP tedavisi için kullanılan kalsitriol ve bifosfonat ile daha belirgin olacak şekilde verilen aj anlamı tümüyle yarar elde edilmesine rağmen hangisinin daha üstün olduğu konusunda daha fazla bilgi edinmenin prospektif çalışmalarla mümkün olabileceği düşünüldü. 86