Show simple item record

dc.contributor.advisorErginel, Sinan
dc.contributor.advisorUçgun, İrfan
dc.contributor.authorMoral, Hale
dc.date.accessioned2020-12-29T11:28:42Z
dc.date.available2020-12-29T11:28:42Z
dc.date.submitted2005
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/401867
dc.description.abstractÖZETLER Çalışmamıza kliniğimizde takip edilen invazif olmayan tarama testlerinde pulmoner arteryel hipertansiyon şüphesi olan hastaların invazif testlerle tanıları doğrulandı. Çalışmaya istirahat ortalama PAB'ı 20 mmHg ve üzerinde olan 32 hasta alındı. PAH derecesi belirlendi. İnvazif ve invazif olmayan testlerin tam koyduruculuk değerleri incelendi. PAH tanısı alan hastalarda vazodilatör testine cevap bakıldı, vazodilatör tedavi öncesi ve sonrası egzersiz kapasitesindeki değişiklikler tespit edildi Çalışmamızda şu sonuçlar elde edildi: 1. Solunum semptomlarının özellikleri, semptom süreleri, sigara içme öyküsü, fizik muayene bulguları açısından PAB'na göre gruplara ayrılan hastalar arasında farklılık yoktu. 2. Olguların akciğer grafîlerinde SİPA değerlendirildi. SİPA PAB'ı yüksek olan ağır PAH grubunda hafif ve orta PAH grubuna göre anlamlı derecede yüksekti. Ortalama PAB ile SİPA ile istatistiksel anlamlı farklılık tespit edilirken, KTO ve HTO ile PAB arasında istatistiksel anlamlı fark bulunmadı. 3. Polisitemi PAH'da önemli faktörlerdendir. Laboratuvar bulgularında hematokrit değerleri ile PAB arasında pozitif ilişki saptandı. 4. Olgularımızın kan gazı parametrelerinden Pa02, oksijen satürasyonu ile ortalama PAB arasında anlamlı istatistiksel fark tespit edilirken, PaC02 ile korelasyon bulunamadı. 5. Solunum fonksiyon testleri değerlendirildiğinde ortalama PAB ile FEVı, FVC, arasında anlamlılık saptanmazken FEVı/ FVC arsında pozitif korelasyon saptandı. 6. Otuz iki olgunun EKG'si incelendiğinde, %88'inde p pulmonale, %66'sında sağ aks, % 59'unda sağ ventrikül hipertrofi bulguları tespit edildi. Pulmoner arter basıncının derecesi ile bu bulgular arasında anlamlı farklılıklar yoktu. Ağır grup PAH kabul edilen grupta PAB'nın çok yüksek olmaması, hasta sayısının az olması nedeniyle istatistiksel olarak anlamlı fark tespit edilemedi. 657. EKO değerlendirmemizde sağ ventrikül dilatasyonu ile triküspit gradyen arasında hafif, orta ve ağır PAH gruplarında istatistiksel farklılık vardı. 8. PAH tanısında güncelleşen ve Önemi zaman içerisinde artan bilgisayarlı tomografi yöntemi ile tüm hastaların toraks görüntülemesi elde edildi. Toraks CT'de pulmoner arter çapı, aort çapı, pulmoner arter çapı/aort çapı oram, sağ-sol ventrikül duvar kalınlığı ölçüldü. Pulmoner arter çapı/aort çapı oram tüm hastalarda l'in üzerinde idi. Sağ ventrikül duvar kalınlığı ve aort çapı orta ve ağır PAH arasmda anlamlı farklı tespit edildi. 9. Hastalara invazif olmayan tetkikler bir algoritm takip edilerek uygulandıktan sonra Swan-Ganz metodu ile sağ kalp kateterizasyonu yapıldı. Komplikasyon olmadı. Hastaların 18 'ine KKB ile vazodilatör akut cevap değerlendirildi. Hastaların %28'i vazodilatasyon testine cevap verdi. KKB cevaplı ve cevapsız iki grup kendi arasında karşılaştırıldı. 10. KKB cevaplı ve cevapsız grup semptom özellikleri, semptom süresi, fizik muayene bulguları, laboratuvar değerleri, AKG, akciğer grafi, EKG, EKO bulguları birbirine benzerdi. 11. SFT değerlerinde KKB cevapsız grupta %FVC değeri cevaplı gruba göre daha yüksekti ve bu fark istatistiksel olarak anlamlı idi. 12. Toraks tomografi bulguları incelendiğinde pulmoner arter çapı ve aort çapı KKB cevapsız grupta daha genişken, KKB cevaplı grupta çap daha küçüktü. Bu farkta anlamlı bulundu. 13. Onsekiz hastaya kateterizasyon sonrası kardiyopulmoner egzersiz testi yapıldı. Test sonrası bu hastalara günlük ortalama 60mg KKB (nifedipin) uygulandı. Bir aylık tedavi sonrası egzersiz testi tekrarlandı. Tedavi öncesi ve tedavi sonrası KKB cevaplı ve cevapsız grupta egzersiz süresi karşılaştırıldı. Egzersiz süresi iki grupta da artmıştı. Aralarında istatistiksel anlamlı fark tespit edilmedi. 14. Egzersiz testinde V02max değerleri bakıldığında KKB cevaplı ve cevapsız grupta istatistiksel anlamlı farklılık yoktu. Fakat KKB cevapsız grupta V02max daha fazla artmıştı. Bu artışta KKB cevapsız grupta KOAH ve / veya kor 66pulmonale vakalarının çok olması nedeniyle kullanılan vazodilatör, bronkodilatör, antikuagülan, diüretik tedavi kombinasyonunun katkısı bulunmaktadır. 67
dc.description.abstracten_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/embargoedAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectGöğüs Hastalıklarıtr_TR
dc.subjectChest Diseasesen_US
dc.titlePulmoner arteryel hipertansiyon tansında invazif ve invazif olmayan methodların karşılaştrıılması ve tedaviye cevabın egzersiz testi ile değerlendirilmesi
dc.typedoctoralThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentGöğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Anabilim Dalı
dc.identifier.yokid183507
dc.publisher.instituteTıp Fakültesi
dc.publisher.universityESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ
dc.type.submedicineThesis
dc.identifier.thesisid163735
dc.description.pages77
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/embargoedAccess