dc.contributor.advisor | Atak, Hasan | |
dc.contributor.author | Kirman, Tuğba | |
dc.date.accessioned | 2020-12-29T11:28:08Z | |
dc.date.available | 2020-12-29T11:28:08Z | |
dc.date.submitted | 2020 | |
dc.date.issued | 2020-07-17 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/401639 | |
dc.description.abstract | Gelişimde, çocukluk döneminde yaşanılan problemler önemli yer tutmaktadır. Çocukluk çağı travmalarının yetişkinliğe geçiş döneminde yabancılaşmayı artırabileceği ve eylemlilik düzeyini azaltabileceği düşünülmektedir. Bu üç değişkenin ilişkisinin birlikte ele alınması ilgili alana katkı sağlayabileceği gibi, yetişkinliğe geçişin doğasının daha iyi anlaşılmasına da yardımcı olabilir. Bu bağlamda, bu araştırmanın temel amacı, çocukluk çağı ruhsal travmaları ve eylemliliğin yabancılaşma üzerindeki etkisini incelemektir. Bu çerçevede bir model tanımlanmış ve aşağıdaki hipotezler test edilmiştir. a. Çocukluk çağı ruhsal travmalarının eylemlilik üzerindeki negatif etkisi anlamlıdır. b. Eylemliliğin yabancılaşma üzerindeki negatif etkisi anlamlıdır. c. Çocukluk çağı ruhsal travmalarının yabancılaşma üzerindeki pozitif etkisi anlamlıdır. Bu çalışma, kesitsel desenin kullanıldığı ve var olan durumu sorgulayan betimsel bir araştırmadır. 269'u erkek (%47,5) ve 297'si kadın (%52,5) olmak üzere araştırma grubunu toplam 566 (18-25 yaş aralığı) birey oluşturmaktadır. Araştırmada verilerin toplanabilmesi için Kişisel Bilgi Formu, Dean'ın Yabancılaşma Ölçeği, Çok Yönlü Eylemli Kişilik Ölçeği ve Çocukluk Çağı Ruhsal Travmaları Ölçeği kullanılmıştır. Analiz sonuçlarına göre, grupta 73 katılımcı (%13) travmasını inkar etmektedir. Ward'ın küme analiz yöntemi ile elde edilen sonuçlara göre, 253 kişi (% 44,7) gelişimsel bireyleşme, 313 kişi (% 55,3) ise varsayılan bireyleşme grubundadır. Ki-kare analizi sonucunda bireyleşme türlerinin yaşa ( 1,454, p > .05) ve cinsiyete ( 0,218, p > .05) göre farklılaşmadığı bulunmuştur. Yabancılaşma, bireyleşme türüne göre (t(563)= -3.017, p<.01) farklılaşırken, cinsiyete göre anlamlı biçimde farklılaşmamaktadır (t(698)= -1.088, p>.05). Analiz sonuçları katılımcıların yabancılaşmalarının travmayı inkar etme durumlarına göre anlamlı bir biçimde farklılaşmadığı görülmektedir. (F (2, 562) = 2,04, p>.05). Ayrıca, katılımcıların yabancılaşma puanlarının yetişkinliğe geçiş konusundaki görüşlerine göre anlamlı bir biçimde farklılaştığı bulunmuştur. (F (2, 562) = 13,36, p<.01). Model analizi sonuçlarına göre çocukluk çağı ruhsal travmaları eylemliliği pozitif yönde orta düzeyde (β=.39, p<.01) ve eylemlilik yabancılaşmayı negatif yönde düşük düzeyde (β= -.10, p<.05) yordamaktadır. Araştırmada çocukluk çağı ruhsal travmalarının eylemlilik üzerindeki pozitif etkisi katılımcıların yaşadıkları travmaların ardından gelişim göstermelerine bağlanmıştır, yani travma sonrası büyüme/gelişim sağlayan katılımcıların daha eylemli olabileceği görülmektedir. Eylemliliğin yabancılaşma üzerindeki negatif etkisi Synder'in Umut Kuramı üzerinden açıklanmıştır. Umut eylemliliğin alt boyutları olan özsaygı, özyeterlilik, yaşam amaçları ve iç denetim odağı ile ilişkilidir. Teorik açıdan umutlu bireylerin daha eylemli olduğu, yabancılaşan bireylerin umutlu bireylerin özelliklerine kıyasla daha az eylemli oldukları sonucuna ulaşılmaktadır. | |
dc.description.abstract | Problems experienced in childhood have an important place in development. It is thought that childhood traumas may increase alienation and decrease the level of agency during the transition to adulthood. Addressing the relationship of these three variables together can contribute to the field, or help to better understand the nature of transition to adulthood. In this context, the main purpose of this study is to examine the effects of childhood mental traumas and agency on alienation. In this framework, a model has been defined and the following hypotheses have been tested. a. The negative impact of childhood mental trauma on agency is significant. b. The negative effect of agency on alienation is significant. c. The positive effect of childhood mental trauma on alienation is significant. This study is a descriptive research that uses the cross-sectional pattern. A total of 566 (between ages 18-25) individuals constitute the research group (269 men (47.5%) and 297 women (52.5%). Personal Information Form, Dean's Alienation Scale, Multi-Measure Agentic Personality Scale and Childhood Mental Traumas Scale were used to collect data. According to the results, 73 participants (13%) in the group deny their trauma. According to Ward's cluster analysis method, 253 people (44.7%) are in the developmental individuation group and 313 people (55.3%) are in the default individuation group. As a result of chi-square analysis, it was found that the types of individuation did not differ according to age (1,454, p> .05) and gender (0,218, p> .05). While alienation differs according to the type of individualization (t (563) = -3.017, p <.01), it does not differ significantly by gender (t (698) = -1.088, p> .05). The results of the analysis showed that the alienation scores did not differ significantly according to their denial of trauma (F (2, 562) = 2.04, p> .05). In addition, it was found that alienation scores differed significantly according to their views on transition to adulthood. (F (2, 562) = 13.36, p <.01). According to the results of the SEM analysis, childhood mental traumas significantly predicts alienation at a moderate level (β = .39, p <.01) and agency significantly has a negative small effect on alienation (β = -.10, p <.05). In the study, the positive impact of childhood mental traumas on the agency was linked to the development of the participants after the traumas they experienced, that is it can be seen that the participants who provided growth / development after trauma may be more agency. The negative impact of agency on alienation is explained through Snyder's Theory of Hope. Hope is associated with the agency self-esteem, self-efficacy, life goals and locus of internal control, which are sub-dimensions of agency. It is concluded that theoretically, hopeful individuals are more agency and alienated individuals are less agency compared to the characteristics of hopeful individuals. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Eğitim ve Öğretim | tr_TR |
dc.subject | Education and Training | en_US |
dc.subject | Psikoloji | tr_TR |
dc.subject | Psychology | en_US |
dc.subject | Sosyoloji | tr_TR |
dc.subject | Sociology | en_US |
dc.title | Yetişkinliğe geçiş döneminde yabancılaşma: çocukluk çağı ruhsal travmaları ve eylemliliğin etkisi | |
dc.title.alternative | Alienation in the transition to adulthood: The effect of childhood mental traumas and agency | |
dc.type | masterThesis | |
dc.date.updated | 2020-07-17 | |
dc.contributor.department | Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı | |
dc.identifier.yokid | 10337613 | |
dc.publisher.institute | Sosyal Bilimler Enstitüsü | |
dc.publisher.university | KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 627935 | |
dc.description.pages | 125 | |
dc.publisher.discipline | Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bilim Dalı | |