dc.contributor.advisor | Tarlan, Selim | |
dc.contributor.author | Çitil, Tuğrul | |
dc.date.accessioned | 2020-12-29T11:18:21Z | |
dc.date.available | 2020-12-29T11:18:21Z | |
dc.date.submitted | 2000 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/399337 | |
dc.description.abstract | Ill CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRKİYESİNDE ŞERİAT İLE LAİKLİK TARAFTARLARININ ÇATIŞMALARI Bnb. Tuğrul ÇITIL Sosyal Bilimler Enstitüsü Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü Yüksek Lisans Bitirme Tezi Din, insan kültürünün doğal bir parçasıdır. Uygarlığın belirli bir aşamasında, din kavramı basit biçimde ortaya çıkmış, zamanla gelişmiş ve çeşitlenmiştir. Bu gelişim sonucu din, siyasal sürecin içinde yer almış, hatta bu sürecin etkin aktörlerinden biri olmuştur. Dinsel unsurlar, statükocu bir yapı arz etmektedir. Bu nedenle gelişmeye ve tartışmaya uzaktırlar. Oysa günümüzün hızlı gelişim ortamında dinsel yapı ile çağı yakalamak olanaksızdır. İşte bu nedenle Türkiye'de şeriat isteyenlere karşı ortaya konulan tavrm yaşamsal bir boyutu bulunmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti, özellikle 1923 sonrasında gösterdiği çağdaşlaşma atılımlarının yansıması sonucu bugün çağdaş devletler ligine aday bir konuma gelmiştir. Ne var ki, Atatürk'ün çizdiği yolda ilerlemenin sonucu olan bu başarının önünde daima bir engel bulunmuştur: Gericilik. Cumhuriyetle birlikte rotasını batıya çeviren ve böylece çağdaş devletler arasında kendine iyi bir yer bulma mücadelesine giren Türkiye Cumhuriyeti, gericilikle giriştiği mücadeleye bugün hala devam etmektedir. Bu mücadeleyi zorlu kılan nokta; yüzlerce yıl teokratik bir sistemde yaşayan toplumla başarıyı aramaktır. Esasen toplumun çoğunluğu bugün Atatürk ilke ve inkılaplarım ve özellikle laiklik ilkesini benimsemiştir. Ancak eğitim seviyesi düşük olan kesimlerin kolaylıkla propagandalardan etkilenmeleri nedeniyle gerici akımlara kapıldıkları da görülmektedir. Türkiye'de gericiliğe pirim veren bir olgu da siyasal yelpazedeki bölünmüşlük ve merkez siyasal partilerin uzun perspektifli politika üretemeyişleridir. Bu durum gelir düzeyi düşük toplumun uç siyasal partilere eğilim göstermesine yol açabilmektedir. Böylece Türkiye'nin demokratikleşme süreci, kültürün din boyutunun freninde ilerlerken, geleneksel-modern çatışması laiklik zemininde ifadelendirilmiştir. Bu durumun demokrasiye, ona karşı tavır koymaktan çok daha büyük zararlar verdiği söylenebilir. Öyle ki, modern kültür, demokrasi elbisesi giydirilen otoriter uygulamaların kılıfi olurken, otoriteyle örtüşen geleneksel kültür yaygın ve yoğun içeriğiyle yaşatılabilmiştir. İslam'ın siyasallaştırılması, Türkiye'nin değişmez gerçeği olarak günümüze değin etkilerini sürdürürken 1980 sonlarından itibaren ülke gündeminde yerini alan `şeriat tehdidi` söylemleri, 90'h yılların ikinci yansından itibaren daha ciddi boyutlar kazanmaya başlamıştır, özellikle İslamcı kimlikli Refah Partisi'nin (RP), 1994 yerel seçimlerinde büyük illerin belediye başkanlıklarım kazanması ve 24 Aralık 1995 Seçimlerinden sağ ve soldaki siyasal partilerin bölünmüşlüğünün sağladığı üstünlükle birinci parti olarak çıkması endişeleri arttırmış; Doğru Yol Partisi (DYP) ile REFAHYOL Hükümetini kurmasının ardından `şeriat` Türkiye gündeminin başlıca konuları arasına girmiştir. TtvttencöCRnlMKüRDU} DOKÜMANTASYON HERKİMİIV Türkiye'de siyasal yelpazenin ortasında yer alan siyasal partiler, toplumsal gerçekleri ve gereksinim alanlarını irdelemeden, uzun perspektifli politikalar üretmeden seçmenin huzuruna çıkmaktadır. Politika neredeyse sen-ben kavgası düzleminde cereyan eden bir olgu halini almıştır. Bir çok raporda değinildiği özere, toplumun ekonomik gücündeki yetersizlik, uç siyasal görüşlere yönelim eğilimim artırmaktadır. Bu eğilime bir de tartışı konusu yapılmaktan çekinilen ve sömürülmeye elverişli olan dinsel boyutun kullanımı eklendiğinde uç görüşlere uygun zemin yaratılmaktadır. Belirtmek gerekir ki, Atatürk çizgisinden saptırmaya çalışan ve gericilik yapan kesim, kendine hedef kitle olarak eğitim seviyesi düşük, cahil kişileri seçmektedir. Bu propagandanın temel kurallarından biridir. Bu bağlamda eğitim çok önem taşımaktadır. Eğitimli bireylerin çağdaşlık ve ilerlemeden taviz verme ve gerçek dışı propagandalara kapılma olasılığı daha azdır. Belki de sekiz yıllık eğitime karşı çıkan gerici çevrelerin itirazlarında bu gerçekle yüz yüze kalma endişesi yatmaktadır. Toplumun eğitim seviyesi yüksek ve aydın kesimi ise politik arenada merkezi temsil eden siyasal partilerin umarsızlığına karşın gücü yettiğince reaksiyoner davranmaktadır. Bu noktada Atatürkçülüğün toplum içinde benimsendiği ve toplumun devrimlere büyük çoğunlukla sahip çıktığı söylenebilmektedir. Böylece sivil toplumun çağdaşlaşma yolunda ne denli önemli olduğu anlaşılacaktır. Türkiye üzerinde oynanan oyunların iç ve dış kökenli olanları bulunmaktadır. Bu nedenle irdelemelerde bu olgu dikkate alınmalıdır. Özellikle iki kutuplu sistemin çözülmesinin ardından Amerika Birleşik Devletleri'nin Sovyetler Birliği'nin güney istikametinde yayılmasını engellemek amacıyla desteklediği ve öne çıkartılmasına göz yumduğu İslami oluşumlar, kontrolden çıkmıştır. Bu durum bölgede şeriatçı güçlerin iktidara gelmesi için olumlu bir ortam yaratmıştır. Böylece bölgede demokrasi tanımayan, terörist eylemleri olan şeriatçı yönetimler gündeme gelmiştir. Türkiye'nin yakın coğrafyasında yaşanan bu gelişmelerin Türkiye'ye yansımaları olabilecektir. Bu nedenle irticai gelişmeler irdelenirken uluslararası konjonktürden bağımsız düşünülmemelidir. Anahtar Kelimeler: Laiklik, gericilik, şeriat, Refah Partisi, çağdaşlık. | |
dc.description.abstract | THE ARGUMENT BEETWEEN THE FUNDAMENTALISM AND LAICISM SUPPORTERS AT THE REPUBLIC OF TURKEY Major Tuğrul ÇITIL Social Science Institute The History of Atatürk's Principles and Revolutions Department M.S. Thesis Faith is a natural part of human culture. Religion concept appeared, developed and varied simply at civilization. After this progress; religion took part in political process as an active actor. Religion is a status quo. For this reason, religious elements are far to development and discussed. At today speedy environment, catching the time with religious structure seems impossible. For this reason, the manner to the people who wants to the theocratic regime has a vital dimension. With especially the progress to become on contemporary after 1923, Turkish Republic is now a candidate for contemporary states league. Unfortunately, there has always been an obstruction against this success, which is the result of being at Atatürk's way: Reactionism The struggle of Turkish Republic, that changed its course to the west with the foundation of Republic to find a better place for itself with in the contemporary states, is still going on with reactionist movements. The strongest point of this struggle; to find the success with a society that they used to live wit theocratic regime since hundred years. Actually, most people living in the community today has absorbed Atatürk's revolutions; especially laicism; society which has less education can easily be affected with same propagandas to join the reactionist movements. The divisions at the political scene and main political parties that cannot create long-term policies can be evaluated as some reasons of reactionism in Turkey. This condition can be a cause of the tendency to the extreme political parties by the part of the people with less income. In this way, while the democracy process was improving with the brake of religious dimensions of the culture, the traditional-modern struggle was expressed at laicism base. This situation damaged democracy more than expected. By the way, while modern culture became a case of democracy dressed authoritarian regime, the traditional culture fed by authority could be lived with its widespread and dense content. While at the political dimensions, Islam has continued its effects as a constant reality till today; the `shari'a threat` speech taking place at state's agenda after the last years of 1980's became more serious after the second half of 1990's. especially, the Welfare Party wining the municipal elections in metropolis at 1994 and being the first political party at the elections of 1995 increased the concerns. After the True Path Party and REFAHYOL (coalition) government `the shari'a` became one of the most important issue of Turkey.VI In Turkey, the parties at the middle of the political fen, fell behind the requirement expectations of voter since they were incapable of understanding the social realities and deprived of long-term policies. Politics is nearly a feet that takes place at a shallow plane. As expressed in many reports, insufficiency of the economical power increases people's tendency to the extreme political opinions. When the religious factors which people felt reluctant to discuss are added to that tendency, there can be seen an optimal base for the extreme thoughts. The fundamentalist region who want the society to live Atatûrk's way chooses uneducated people as a target. This is one of the basic rules of propaganda. For this reason, education as a high importance. The educated people are more difficult to make a concession from development and to be sized to the unreal propagandas. Perhaps, the objections of fundamentalists to the eight year continuous education are because of this reality. The educated part of society have powerful reactions to the fundamentalism in spite of the hopelessness of the parties at the middle of the political fan. According to this, it can be told that the important part of the society absorbed Atatûrk's revolutions. In this manner, the importance of the civilian community can be understood more. There are tricks played from inside and outside on Turkey. This fact must be carefully studied. Especially the collapse of the polarized system, USA's supports to the Islamic formations to obstruct USSR's imperialism to the south got out of control. This situation prepared a positive environment for the fundamentalists' political power. In this way, ther are fundamentalist governments which have terrorist actions at the region. There may be some reflections of these facts that are being lived at very near of Turkey. For this reason the fundamentalists' developments must be studied with international conjuncture. Keywords: Laicism, fundamentalism, shari'a, Welfare Party, contemporaneity | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/embargoedAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Siyasal Bilimler | tr_TR |
dc.subject | Political Science | en_US |
dc.subject | Türk İnkılap Tarihi | tr_TR |
dc.subject | History of Turkish Revolution | en_US |
dc.title | Cumhuriyet Dönemi Türkiye`sinde şeriat ile laiklik taraftarlarının çatışmaları | |
dc.title.alternative | The Argument between the fundamentalism and laicism supporters at the republic of Turkey | |
dc.type | masterThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Diğer | |
dc.subject.ytm | Islamic Law | |
dc.subject.ytm | Laicism | |
dc.subject.ytm | Religious-politics relations | |
dc.subject.ytm | Islam | |
dc.subject.ytm | Political parties | |
dc.subject.ytm | Republican Period | |
dc.subject.ytm | Sharia | |
dc.identifier.yokid | 96070 | |
dc.publisher.institute | Sosyal Bilimler Enstitüsü | |
dc.publisher.university | YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 96070 | |
dc.description.pages | 231 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |