Türkiye-Suriye ilişkilerinde su sorunu

Abstract

ÖZET Bu çalışmada Türkiye-Suriye ilişkilerinde su sorununu incelemeye çalıştım. Konuyu daha spesifik bir çerçevede tutmak için ilişkilerde daha çok su sorunu-güvenlik bağlamını ele almaya çalıştım. Güneydoğu Anadolu Projesinin yanında uluslar arası hukuk ve iki ülke arasında yapılan antlaşmalara da yer vermeye çalıştım. Birinci bölümde iki ülke arasında su sorununun ortaya çıkışı, suyun ülke ekonomileri açısından öneminin yanında Suriye ve Irak'ın Güneydoğu Anadolu Projesine tepkilerini ele aldım. İkinci bölümde Türkiye-Suriye ve Irak'ın su konusundaki tezlerini ve Türkiye'nin su sorununu çözmek için bulduğu Ortak Teknik Komite ile Barış Suyu Projelerine değindim. Konunun hukuki yönünü ele aldığım üçüncü bölümde önce yapılan ikili antlaşmaları daha sonra da uluslar arası hukukun bu konudaki doktrinleri ile hukuki düzenlemelerini ele aldım. Son bölümde ise konunun daha çok güvenlik boyutunu ele aldım. Siyasi gelişmelerin yanında Suriye'deki yeni yönetimle gelişen ilişkileri inceledim.

ABSTRACT In this study I tried to review the water issue at the Turkey's relations with Syria. In order to emphasize the issue in a specific aspect, I tired to present the Turkish-Syrian relations in terms of water and security linkage. I also explained the Southeastern Anatolian Project, in terms of agreements between the two countries and international law about the issue. In the first section of my study I tired to explain the reasons and the existence of the water issue. Not only the importance of the water for these countries, but the reasons of the uneasieness of Syria and Iraq's towards the Southeastern Anatolian Project were also concern of this dissertation. In the second section the solution offered by Turkey for the water problem, such as the Peace Pipeline and the Joint Technical Committee were discussed. In addition to the Turkey's technical solutions, the thesis of Syria and Iraq were reviewed too. Other than international laws and doctrines, the agreements, which were made between the two countries, were reviewed in the third section. In the last section I tired to emphasize the security dimensions of the issue and the relations after the new Syrian administration.