Show simple item record

dc.contributor.advisorKarasalihoğlu, Serap
dc.contributor.authorKahveci, Mehmet
dc.date.accessioned2020-12-29T11:15:39Z
dc.date.available2020-12-29T11:15:39Z
dc.date.submitted2000
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/398760
dc.description.abstract83 ÖZET Tiroid hormonları, antenatal ve postnatal dönemde büyüme, gelişme ve metabolik işlevlerde önemli rol oynamaktadır. Tiroid hormon fonksiyonlarının çeşitli nedenlerle yeri ne getirilemediği konjenital hipotiroidi (KH), yenidoğan döneminin en sık rastlanan endok rin bozukluğu ve çocukluk çağında mental geriliğin önlenebilen en önemli nedeni olarak dikkat çekmektedir. KH tanısında, hormon düzeylerinin olabildiğince erken ve doğru ola rak ölçümü, büyük önem taşımaktadır. Yenidoğan vakalar, cinsiyete (Grup E: Erkek, Grup K: Kız), doğum tartısına (Grup 1: 2500 gram üstü, Grup 2: 1500-2500 gram arası, Grup 3: 1500 gram altı), doğum şekline (Grup N: Normal spontan vajinal yol, Grup S: Elektif sezeryan) ve gestasyon haftasına (Grup P: 36 hafta ve altı, Grup B: 36 ile 37 6/7 hafta arası, Grup T:38 hafta ve üstü) göre gruplandınldı. Çalışmamızda, T3 ve T4'ün serum düzeylerini daha rasyonel olarak yansı tan, biyolojik olarak aktif olan serbest formları, kimyasal immunoassay yöntemi kullanıla rak ölçüldü. Vakalarda s-T3, s-T4 ve TSH düzeyleri, kordon kam, otuzuncu dakika, üçün cü gün ve beşinci güne ait kan örneklerinde (sırasıyla K& Ki, K3, K5) ölçüldü. Toplam 62 vakaya postnatal ilk beş günde, tiroid ultrasonografisi uygulandı; ektopik tiroid dokusu saptanan KH'li bir vaka çalışma dışmda tutuldu. Oluşturulan grup larda s-T3, s-T4, TSH düzeylerindeki postnatal değişimler, ayrıca, hormon düzeyleri, va kaların demografik özellikleri (doğum tartısı, doğum boyu, doğum baş çevresi, anne yaşı, plasenta ağırlığı, umbilikal kordon uzunluğu, ortam ısısı, vücut yüzey alam, 1. ve 5. dakika Apgar skorları) ve tiroid ultrasonografi ölçüm sonuçları arasında korelasyon varlığı irde lendi. Demografik özellikler açısından anlamlı fark göstermeyen Grup E ve Grup K ara sında, tekrarlayan ölçümlerdeki tiroid hormon düzeyleri yönünden istatistiksel olarak an lamlı fark yoktu. Tiroid volümü, Grup E'de, Grup K'ye göre anlamlı olarak büyüktü (p=0.04). Grup l'de, s-T3 ölçümleri arasında önemli farklılık vardı (p<0.0001). Bu farklılığın kaynağı irdelendiğinde, Ko s-T3 ile diğer 3 tekrarlayan ölçümdeki (Ki, K3, K5) s-T3 dü zeyleri arasında anlamlı fark saptandı ve otuzuncu dakikada s-T3 piki anlamlı olarak de ğerlendirildi. Grup l'de, s-T4 ölçümleri arasında da önemli farklılık vardı (p=0.03). Ko s- T4 ile diğer 3 ölçümdeki (Ki, K3, K5) s-T4 düzeyleri arasında, Ki s-T4 ile K3 s-T4 değerle ri arasında ve K3 s-T4 ile K5 s-T4 değerleri arasında anlamlı farklılık saptandı; tekrarlayan ölçümlerdeki s-T4 düzeyinde gözlenen artış, istatistiksel olarak anlamlıydı.84 Grup 2'de, s-T3 ölçümleri arasında önemli farklılık saptandı (p<0.008). Bu farklılı ğın kaynağı olarak Ko s-T3 ile diğer 3 ölçümdeki (Ki, K3, K5) s-T3 değerleri arasındaki fark belirlendi ve s-T3'deki yükselme anlamlı olarak değerlendirildi. Grup l'de Ko s-T4 düzeyi, Grup 3 'e göre anlamlı olarak yüksek iken tekrarlayan ölçümlerde iki grup arasında anlamlı fark yoktu. Grup 3 'de ise, Ko TSH ve K3 TSH düzeyi, Grup 1 ve 2'ye göre yüksek idi (p=0.003, p=0.008). Tekrarlayan diğer TSH ölçümlerinde anlamlı fark saptanmadı. Grup 3'de, TSH düzeyinde günler içinde gözlenen düşme anlamlıydı. Grup 1 ve Grup 2'de tirod total volümü, Grup 3 'e göre anlamlı olarak yüksek idi (p=0.02, p=0.04). Grup N'de, Kq-TSH düzeyi, Grup S'ye göre anlamlı olarak yüksek idi. Her iki grup arasında diğer veriler yönünden fark saptanmadı. Grup P, Grup B ve Grup T'nin tekrarlayan ölçümlerinin karşılaştırılmasında s-T3 ve TSH düzeyleri açısından anlamlı fark yok iken, s-T4 düzeyinde her üç grupta da artış kaydedildi. Bununla birlikte, K5 s-T4 düzeyi, sadece Grup T'de anlamlı olarak yüksekti (p=0.006). Pretermlerde, anlamlı bir hipotiroksinemi saptanmadı. Tiroid volümü, Grup T'de, Grup P'ye göre anlamlı olarak büyüktü (p=0.04). Grup 1, Grup T ve Grup S'de Ko- TSH ile ortam ısısı arasında negatif bir korelasyon vardı.. Tiroid bezi, tüm vakalarda homojen ekojenitedeydi. Volüm, tüm gruplarda doğum tartısı ve özellikle vücut yüzey alam ile iyi korelasyon gösterdi. Tüm gruplarda, sağ lob volümü sola göre daha büyüktü, ancak iki ölçüm arasında olarak anlamlı bir fark yoktu. Beşinci gün TSH düzeyi, 40 mIU/ml üstünde, s-T4 değeri normal sınırlarda olan ve tiroid US 'de patoloji gözlenmeyen 2 term vakarım 15. günde alınan TSH değeri normal idi. Tarama programlarında kullanılan formlara, gestasyon haftası, doğum ağırlığı, do ğum boyu, doğum baş çevresi, doğum şekli, anne yaşı, ortam ısısı (Ko için), 1. ve 5. dakika Apgar skoru, annenin ve bebeğin kullandığı ilaçlar, yaşanılan bölgenin iyot eksikliği için endemik olma durumunun kaydedilmesi, özellikle şüpheli sonuçların değerlendirilmesinde yardımcı olacaktır. Taramalarda, ilk planda yüksek mali yüke karşın, T4/TSH ikili testinin seçimi ve biyolojik olarak aktif olan serbest T4 formunun ölçümüyle geriye çağırma oranı nın düşürülerek daha yüksek bir yararlılık sağlanacağı kanısındayız. Yenidoğan döneminde non-invazif, kolay uygulanan bir yöntem olan tiroid ultrasonografisinin, özellikle şüpheli vakalarda olmak üzere daha yaygın kullanımının, erken tam ve etyoloji açısından yararlı olacağı düşüncesindeyiz. Bölgemizde ise, yenidoğan dönemi tiroid volümü ile ilgili saptanan ilk verilerin, geniş popülasyonlarda yapılacak çalışmalar için bir başlangıç olacağı ümidindeyiz.
dc.description.abstract85 SUMMARY THE ASSESSMENT OF THE FACTORS INFLUENCED FREE TRIIODOTH YRONINE, FREE THYROXINE AND THYROID STIMULATING HORMONE LEVELS IN HEALTHY NEWBORNS AND THE THYROÎD ULTRASONOGRAPHY Thyroid hormones play important roles in growth, development and metabolic pro cesses at antenatal and postnatal periods. Congenital hypothyroidism (CH), whereas thy roid hormones functions can not be maintained because of many reasons, is the most common endocrine disorder in the newborn and it's the most common cause of mental retardation that can be prevented in childhood. The measurement of the hormone levels as soon as early, is very important in CH diagnosis. The cases were grouped according to sex (Group E: Male, Group K: Female), to birth weight (Group 1: >2500 gr, Group 2: between 1500-2500 gr, Group 3: <1500 gr), to method of delivery (Group N: Unassisted vaginal delivery, Group S: Elective cesarean) and to gestational age (Group T: 238 weeks, Group B: 36-37 6/7 weeks, Group P: 536 weeks). In our study, we assessed free serum T3 (f-T3) and freeT4 (f-T4) levels which reflect more accuratly the serum levels and which are biologically actives; the hormones were measured by chemüuminescent enzyme assay. Free T3, f-T4 and TSH levels were measured at umbilical cord serum and at blood sample collected at 30* minute^`1 day and 5&day (Ko, Ki, K3, K5). The thyroid ultrasonography (US) were performed at 62 cases; one case with ectopic thyroid was excluded from the study. The postnatal changes in f-T3, f-T4 and TSH, the correlations among the hormones levels, the demographic features of the cases (birth weight, birth lenght, birth head circumference, maternal age, placental weight, cord lenght, environment heat, 1. and 5. minutes Apgar scores) and thyroid US parameters were studied. There were no significant difference in the demographic features and also in the thyroid hormone levels among Group E and Group K. Thyroid volume of Group E was bigger than Group K (p=0.04). In Group 1, there was significant difference in s-T3 levels (p<0.0001).When the difference was researched, there had been significant difference among Ko s- T3 and the three other f-T3 measurements (Ki, K3 and K5). The 30* minute f-T3 levels considered to be meaningful. In Group 1, f-T4 levels also were significantly different (p=0.03). There86 were significantly differences among Ko f-T4 and the other f-T4 measurements, among Ki and K3 f-T4 and among K3 and K5 f-T4. The increase of f-T4 levels was remarkable. In Group 2, there was significant difference in f-T3 levels (p<0.008). This was caused by difference among Ko f-T3 and the other repeated f-T3 measurements. The peak in f-T3 was meaningful. The Ko f-T4 levels in Group 1 were significantly higher than Group 3, but there were no difference among the repeated measurements of two groups (p=0.04). In Group 3, Ko -TSH and K3-TSH levels were higher than Group 1 and Group 3 (p=0.003, p=0.008). The other repeated measurements of TSH levels were not significantly different. In Group 3, the decrease in TSH levels was remarkable. In thyroid US measurement, thyroid volume in Group 1 and Group 3 were significantly higher than Group 3 (p<0.05). In Group N, the Ko-TSH levels were higher than Group S. There was no other significant difference among two groups. When Group P, Group B and Group T were compared to each other in term of repeated measurements, there had been no significant difference in f-T3 and TSH levels but there were an increase in f-T4 levels in all three groups. However, K5 f-T4 level was significantly high, only in GroupT (p=0.006). The thyroid volume was significantly higher in Group T than Group P. There had been negatif correlation among Ko-TSH and environment heat in Group 1, Group T and Group S. In US measurements, the thyroid gland's ecogenity was homogene in all cases. The volume in all groups were in positive correlation with birthweight and especially with body surface area. In all groups, the right lobe volume was higher than the left, but there was no significant difference betwentwo measurements. Two cases that TSH level at 5th day was above 40mTU/ml and the dimensions of the thyroid gland values were normal, recalled. TSH levels were normal at 15th day. In the screening forms, the record of the demographic features and whether there's an iodine deficiency in the area, will be helpful especially in assessment of the doubtful results. The choose of the test T4/TSH and the measurement of the free form of T4, would be more beneficial and reduce recall rate. The thyroid US, a non-invasive method that can be well done in newborns, especially in doubtful cases, will be more beneficial in early and differential diagnosis of CH. We hope, the results that are established in our region will be the first steps of other comprehensive studies in the future.en_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/embargoedAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectEndokrinoloji ve Metabolizma Hastalıklarıtr_TR
dc.subjectEndocrinology and Metabolic Diseasesen_US
dc.subjectÇocuk Sağlığı ve Hastalıklarıtr_TR
dc.subjectChild Health and Diseasesen_US
dc.titleSağlıklı yenidoğanlarda serbest triiyodotironin, serbest tiroksin ve tiroid stimülan hormon düzeylerinde etkili faktörlerin değerlendirilmesi ve tiroid bezinin ultrasonografik ölçümü
dc.title.alternativeThe Assessment of the factors influenced free triiodothyronine, free thyroxine and thyroid stimulating hormone in healthy newborns and the thyroid ultrasonography
dc.typedoctoralThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentDiğer
dc.subject.ytmThyroxine
dc.subject.ytmThyroid gland
dc.subject.ytmThyroid hormones
dc.subject.ytmTriiodothyronine
dc.identifier.yokid90302
dc.publisher.instituteTıp Fakültesi
dc.publisher.universityTRAKYA ÜNİVERSİTESİ
dc.type.submedicineThesis
dc.identifier.thesisid90302
dc.description.pages96
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/embargoedAccess