Fetal büyüme kısıtlılığında venöz doppler kullanımı ile perinatal sonuçların ilişkisi

Abstract

ÖZET Çalışmamızın amacı Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilimdalı Perinatoloji kliniğine acil olarak başvuran büyüme kısıtlılığı olan fetuslar ile büyüme kısıtlılığı olmayan preterm, preeklampsi gibi yüksek risk taşıyan ve doğumları 34 haftadan önce yaptırılan olguların doğum öncesi ultrasonografi' de fetal gelişimi değerlendirmek için fetal biyometrik ölçümleri, arteryel ve venöz Doppler, nonstres test ile takipleri, doğum sonrası Apgar skoru, kan gaz analizi yapılarak, bu kullanılan takip metotlarının perinatal dönem sonuçlarını belirlemedeki etkinliğini araştırdık. Bu çalışma prospektif olarak yapıldı. 18 fetal büyüme kısıtlılığı olan ve 26 preterm, preeklampsi olup gelişmesi normal olan fetuslar antenatal ve postnatal değerlendirildi. Hasta grupları kendi aralarında yaş, gebelik haftaları ve doğum şekilleri açısından karşılaştırıldıklarında farklı bulunmadı (p>0.05). Doğum ağırlıkları açısından gruplar karşılaştırıldıklarında farklı olduğu bulundu (p<0.05). Klinik hasta takibinde kullanmakta olduğumuz nonstress test' in patolojileri her zaman Dopplerdeki geç vasküler değişiklikler ile birlikte görülmedi. Bu nedenledir ki bir tek antenatal parametre ile klinik hasta takibi yapılmadı ve acil doğum kararı verilmedi. Venöz Doppler ölçümleri intrauterin fetal durumu tanımlayan iyi bir parametre olarak gözükmektedir. Preterm FBK olan fetuslann (26-32 haftalar arasında) perinatal sonuçlarını belirlemede, gebelik yaşları, doğum tartıları, doğum öncesi 74umbilikal arter, orta serebral arter, duktus venosus gibi damarlara ait Doppler bulgularının birlikte değerlendirilmesi uygun görülmektedir. Doğum sırasındaki gestasyonel hafta ve doğum ağırlığı perinatal mortalitede önemli belirleyicidir. Ayrıca yenidoğanlann yoğun bakımda kalış sürelerinde doğum ağırlığı ve gebelik haftasının belirleyici olduğunu gördük. Patolojik Doppler ölçümleri Nekrotizan enterokolit, Respiratory Distress Syndromu gibi postnatal komplikasyonları öngörmemektedir. Patolojik venöz Doppler varlığı diğer antenatal parametrelerle birlikte kullanıldığında büyümesi kısıtlanmış fetuslarda doğum zamanını en iyi belirleyendir. Anahtar Kelimeler: Fetal büyüme kısıtlılığı, Venöz Doppler, Perinatal sonuç. 75

THE RELATIONSHIP BETWEEN VENOUS DOPPLER AND PERINATAL OUTCOME IN FETAL GROWTH RESTRICTION SUMMARY The aim of this study is to predict the perinatal outcome of the fetuses with intrauterine growth restriction who administered to Perinatalogy Department through emergency clinic by evaluating the findings of fetal biometry, arterial and venous Doppler, Nonstress test recordings, postnatal Apgar scores, umblical vein blood pH. The preterm fetuses whose deliveries <34 weeks were employed as controls matched with age, gestational week and mode of deliveries. In this prospective observational study, 18 fetuses with fetal growth restriction and 26 fetuses with preterm delivery and/or preeclampsia without fetal growth restriction were followed-up antenatally and postnatally. The pathological findings in nonstress test were not concurrent with the results of late Doppler parameters everytime. Therefore it was necessary to consider more than one parameter in timing of deliveries of the fetuses with intrauterine growth restriction. Fetal venous Doppler may help in estimating the optimal time for delivery of growth-restricted fetuses. However, gestational age and birth weight as well as Doppler findings play an important role in predicting of perinatal outcomes of these pregnancies. Key Words: Fetal Growth Restriction, Venous Doppler, Perinatal outcome. 76