Trioit karsinomlarında sitokeratin19, yüksek molekül ağırlıklı keratin, galektin3 ve HBME1 ekspresyonunun ayırıcı tanıdaki yeri

Abstract

Endokrin organlar içinde en fazla malign tümörü görülen tiroid dokusunun epitelyalmalign neoplazmlarının tanısında altın standart rutin histopatolojik incelemedir. Ancak, gerekbenign gerekse malign epitelyal tümörlerin histolojik tiplerinde benzer morfolojik özelliklerinvarlığı, ayırıcı tanıda sorun yaratmakta ve bu durum patologlar arasında % 57'ye varabilentanı uyuşmazlığına yol açmaktadır. Bu nedenle histolojik tanıya katkı sağlayıcıimmünohistokimyasal belirleyicilere ihtiyaç duyulmakta ve bunların rutin uygulamadakullanılabilirlikleri halen araştırılmaktadır.Bu amaçla Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı'nda 1983-2005yılları arasında tanı almış 152 tiroit karsinomu arasından seçilen 75 malign olgu ile 24folüküler adenom olgusu histopatolojik parametreler açısından ve immünohistokimyasalbelirleyiciler [Sitokeratin -19 (CK-19), yüksek moleküler ağırlıklı keratin (HMWK), galektin-3 (GAL-3) ve mezotelyoma antikoru (HBME-1)] uygulanarak retrospektif olarak yenidenincelendi.2004 DSÖ Tiroit Tümörleri Klasifikasyonuna göre tekrar sınıflanan 99 olguda (37papiller karsinom, 19 folüküler karsinom, 12 medüller karsinom, 5 anaplastik karsinom, 2 azdiferansiye karsinom, 24 folüküler adenom ) tanı değişikliği olmadı.1Karsinom olgularımızda yaş ortalaması 44.8±15.7, K/E oranı 3/1 (56/19) di. Tümörboyutu dışındaki histopatolojik parametreler açısından tümör tipleri arasında anlamlı ilişkisaptanmadı. Erkeklerde kadınlara kıyasla, ve kötü prognoza sahip karsinom tiplerinde, iyiprognoza sahip papiller karsinomlara göre, tümör boyutu belirgin derecede büyük veanlamlıydı (p< 0.05).Uygulanan her bir immün belirleyicinin tiroid papiller karsinomlarında ( CK 19 %97.3, HMWK % 70.3, GAL-3 % 91.9 ve HBME-1 % 83.8), diğer karsinom tiplerine veadenom olgularına kıyasla oldukça anlamlı ve yüksek oranda ekspresyonu saptandı (p< 0.05).Bu belirleyicilerin ikili, üçlü ve dörtlü koekspresyonları, papiller karsinom ile diğer karsinomtipleri kendi aralarında gruplandırılarak ve papiller karsinom folüküler varyant ile folükülerpatern yapan diğer tümörler (Folüküler karsinom ve adenomlar) kendi aralarındagruplandırılarak araştırıldı. Karsinomlar arasında; herhangi iki antikor koekspresyonunda enyüksek değer, papiller karsinomlarda CK-19 ve GAL-3 (Duyarlık %91, seçicilik %95, tanısaldoğruluk %93) kombinasyonunda saptandı. Folüküler tümörlerde ise; papiller karsinomfolüküler varyant grubunun diğer gruba göre tüm antikorları anlamlı (p< 0.05) ve yüksekoranlarda (CK-19 %92.9, HMWK %50, GAL-3 %85.7, HBME-1 %78.6) eksprese ettiğisaptanmış ve özellikle de GAL-3 ile en yüksek tanısal doğruluk (%96.5) sağlanmıştır.Anahtar kelimeler: Tiroit karsinomu, sitokeratin-19, HMWK, galektin-3, HBME-1.2

Epithelial malignant tumours of thyroid represent the most common malignancies ofthe endocrine system. The current diagnostic `gold standard? is pathologic examination usingroutine H&E stains. However, morphologic similarities between benign and malignantthyroid lesions are frequent, which lead diagnostic problems among pathologists and causedisagreement between them reaching about 57%. Diagnostic techniques likeimmunohistochemistry need to be used to make contribution to the histopathologic diagnosisand researches still continue on their usage in routine practice.For this reason, 75 cases among 152 thyroid carcinomas, and 24 follicular adenomasdiagnosed between years 1983 and 2005, were selected from the archive of TrakyaUniversity, Department of Pathology for retrospective evaluation of the histopathologicparameters using immunohistochemical markers [Cytokeratin 19 (CK-19), High MolecularWeight Keratin (HMWK), Galectin 3 (GAL-3), Mesotelial cell antibody (HBME-1)].Ninetynine cases (37 papillary carcinoma, 19 follicular carcinomas, 12 medullarycarcinomas, 7 poorly differentiated carcinomas and 24 follicular adenomas) were reclassifiedaccording to the WHO classification of thyroid tumors and initial diagnosis was not changedfor none of them.The median age of the carcinoma cases was 44.8±15.7 and F/M ratio was 3/1 (56/19).Concerning the histopathologic parameters, the tumour types showed no significant1differences accept from their sizes. Tumour size was prominently and significantly (p< 0.05)greater in men than in women and greater in the tumors with poor prognosis than the tumorswith good prognosis (p<0.05).Each of the applied immune markers, were fairly significant and expressed in elevatedlevels in papillary thyroid carcinomas (CK-19 %97.3, HMWK %70.3, GAL-3 %91.9 veHBME-1 %83.8) when compared to the other carcinoma types and adenomas (p<0.05). Thecoexpressions of combinations of two, three and four of these markers were investigated bygrouping papillary carcinomas and other carcinoma types in between themselves, andgrouping follicular variant of papillary carcinomas and other tumours with follicular pattern(follicular carcinomas and adenomas) in between themselves. Among the carcinomas; thehighest value in the coexpression of whichever of the two antibodies was set in thecombination of CK-19 and GAL-3 in papillary carcinomas (sensitivity 91%, specifity 95%and accuracy 93%). In follicular tumours; all antibodies were expressed significantly (p<0.05)and in high levels (CK-19 %92.9, HMWK %50, GAL-3 %85.7, HBME-1 %78.6) in the groupof follicular variant of papillary carcinomas and highest diagnostic accuracy was obtainedespecially with the antibody GAL-3 (96.5%).Keywords: Thyroid carcinoma, cytokeratin19, HMWK, galectin-3, HBME-1.2