Melanogryllus desertus pall. (orthoptera)`un nimfal devrelerinde protorastik bezin (ventral baş bezi) histolojik yapısı

Abstract

1.9 rı kontrol etmek XcXa ^erekli olduğunu göstermiştir, JONES ecdysone (= protorasik bezi bordonu) yerine `gelişme hormonu` terimini kullanmıştır. Deri değiştirge ve metamorfozda rol oynayan `bu bez, sinir sisteminin kontrolü alandadır» îç ve dış ortamdan ge - len tembihler merkezi sinir sisteminde neurosecretion hücre - İerini bunların salgısı ise 'corpus cardiacuıa'u uyarır» Corpus cardiacumun depo edip sonra salgıladığı neujrosekresyon protorasik bozi uyararak deri değiştirmeyi.sağlar (SCHARRER,E., 1958). Melanograyllus desertus'da fizyolojik bir çalışma ol - mamakla birlikte elde edilen histolojik bulgular, protorasik bezin devre sonunda gösterdiği Özelliklerin, bezin sekresyon.ûetivitesinin histolojik yapıda aksetmesi olarak kabul adile - bilir. Bu bulgu bezin deri değiştirme ve metamorfoz ile ilgili fonksiyonunu teyit eder mahiyettedir. 3RAUER, V.R..(1973) Periplaneta americana'da protorasik bezin RNA sentezinde rol oynadığını, SH - uridinin meydana geliş nispeti ile RNA sente zinin oluşu, protorasik bezin gelişme olayı il© korelasyonunu açıklamaktadır. V- ö Z E T Melanogryllus desertus Pall.fun (Orthoptera) birinci, dördüncü ve yedinci nimfal devrelerinin devre başına ve devre sonuna ait olan fertlerinden hazırlanan histolojik prepar atlar da protorasik bez («vental baş bezi) incelenmiştir. Protorasik bez genel olarak, sub-oesophageal gangllonun dorso-latoralin.de çift halde başlamakta olup, yer yer dallan - malar gösterir. Bu grupta ^epidopterafde olduğu kadar belirgin, Hymenoptera1 da, olduğu kadar dallanmış değildir* Sub-oesophagealganglionun hemen arkasında melianda bezin uzantılı-... _ biriyle birleşirler, Sub-osophageal ganglionun dorso-lateralin^.e başlayan protorasik bez hücreleri, sub- oesophageal ganglion ile protor asili ganglionu birbirine bağlayan sinir serilinin ortala rına doğru sona erer* Bez iki uca doğru incelme gösterir* Kalın yerlerde de hücre sırası 4-5 hücreyi geçmez. Bez adeta trakeyi sur ar vaziyettedir ve baş kaslarına doğru uzanır,, Bez hücreleri arasında trake kollarını (»trakeolleri) göm ek mümkündür* Birinci dördüncü ve yedinci devrelerde protorasik bez aynı konana göst;er- mektedir* Her üç devrenin de inaktif olarak kabul edilen devre başı daki protorasik bez hücreleri gayrimuntazam köşeli hücreler olup, hücre sınırları seçilebilmektedir* Sitoplazmacla granül mevcut degildirş nukleus cesameti devre sonundakilere göre daha küçük muntazam, oval şekildedir. Aza*?, ile koyu kırmızı-mor bo yanır* Nukleus içersinde birinci nimf devresi haricinde dört ve yedinci nimf al devrelerde birden fazla nukleolus görülmüştür - Nukleus içinde kromatin belirgindir. Bir, dört ve yedinci nimf al devrelerin devre sonundan alman örneklerde incelenen protorasik bez hücreleri sınırları seçilebilen gayrirauntazan şekilli hücre lerdir,, Sitoplazuada küçük granüllere ve vakuole rastlanmıştır* Azan ile koyu mor boyanan nukleusları gayri muntazam şekil gös terir, nukleuslarda hafif boğumlar vardır, Kromatin belirgin olup, 1-3 nukleolus görülür* Bezin histolojik yarısı di^er böceklerin protorasik bez yapısı ile karşılaştırılmış ve benzerlikle bulunmuştur r Devre başı ve sonundaki histolojik bulgular bezin deri değiş - tirme ve metamorfoz ile ilgili fonksiyonunu teyit eder mahiyet tedir #