dc.description.abstract | -86- 5. Oz-i-jt ve son uç Halı, Türk evinin vazgeçilmez bir parçası ve Türkiye ekonomisinin önemli bir liretim sektörü olma ö- zelligini günümüzde de sürdürmektedir. Halen el ve ma- kina hrlısı olarak iki grupta toplanan halı üretiminin en öjıemli hammaddesi yapağıdır. `Xi.ll.ik yapağı üretimi- miz 62.075 ton dolayında bulunmaktadır (D. I. E. 1903;. Bu üretimin tamamı yurt içinde değerlendirilmektedir. Geleneksel olarak basit el aletler iyi'1 iplik yapımı kimi yerlerde sürdürülmekteyse da mikf;ar olarak çok azdır. Bugün halıcılık sanayiinin gereksindiği ilme- lik halı iplikleri fabrikasyon olarak üretilmektedir. İşte.iplikle ilgili sorunlar da hurnd.-ın kaynaklanmak tadır.- çünkü üretilen ilmelik halı ipliklerinde boyut ları gün geçtikçe büyüyen bir kalite düşüklüğü göze çarpmaktadır. Bilindiği gibi üretilen, halı iplikleri nin kalitesi bunlardan dokunan lı.ulı.nın kalitesini dog- rvdarı etkilemektedir..Hu nedenle son yıllarda yün tipi halalarda belirgin olarak ortaya çı.k-m alite düşüklü ğü, ilmelik halı ipliğine ba lanabllir. gtaıulart liri uymayan düşük nitelikteki halı ipliklerinin hiçbir de netim uygulanmadan sorumsuzca satılmasından, ülke halı cılığı kadar konuyla ilgili kuruluş ve işletmelerle, halı üreticilerinin de sarar, gördükleri bir gerçektir. Çalışmamızda bu sorunun çözümüne ışık tutabilecek ve daha nitelikli halı ipliği üretimine yararlı olabile cek önerilerin getirilmesine çalışılmıştır. Bu çalışmada Türkiye halı ipliği üretiminin yaklaşık % 90'ını veren 17 işletmeden toplanan 96 ör nek üzerinde fiziksel ve kantitatif kimyasal analizler yapılmıştır. Fiziksel analizler: # yabancı madde, Lana- metre veMikroner incelikleri, tarak ve 100 lif uzun lukları, Stelometer mukavemetidir. Kantitatif kimyasal-87- analizler ise; pH, harman yağı, sistin 4- sistein miktarı ve alkali çözünürlüğüdür. Yapılan bu analizler sonunda elde edilen bulgular maddeler halinde aşağıda sunulmuştur. 1- % Yabancı madde oranına; yün tipinin farklı et ki yaptığı saptanarak tabak yünleri üzerinde bulunan kireç ve zırnık kalıntılarının iyice yıkanarak giderilmesinin uy gun olacağı sonucuna varılmıştır. 2- Yağlı ve yağsız olarak ölçülen Lanametre ince likleri arasında pek küçük fark olduğu bulunmuş ve bu farkın istatistik anlamda önemsiz olduğu 'saptanmıştır. 5- Yağlı ve yansız olarak ölçülen Mikroner incelik leri arasında ise önemli fark bulunmuştur. Mikroner aletin de yağlı olarak ölçülen örneklerin ha t a 7m neden olabileceği ve 4-2/^1 un üstündeki değerlerin okunnmnnnsı gibi nedenlerle; bu araştırma bulgularının kesin bir normca varmak için ye terli olmadığı ve bu konuda daha ayrıntılı araştırmaların gerekli olduğu sonucuna varılmıştır. 4~ 100 Lif uzunluğu işletmelere r:öre farklı bulun muştur. Buna kimi işletmelerde harmana katılan düşük değer li yünler neden olmaktadır. 5- Tarak uzunluğuna yün tipinin önemli etki yaptı ğı; bunun ise kimi işletmelerde, harmana düşük değerli yün lerle kemling'in katılmasından kaynaklandığı saptanmıştır. 6- Stelometer kopma mukavemetline boya durumunun farklı etki yaptığı saptanmıştır. Bunun yünün boyanması sırasında uygulanan hatalı işlemler nedeniyle, boyalı yün lerde oluşan zararlardan ileri geldiği sonucuna varılmış tır. 7- Araştırma örneklerinde boyalı ve boyasız yün lerin pH lan arasındaki farkın önemli olduğu saptanmıştır.-88- Farkm önemli çıkışı; boyama sırasında kullanılan boya ve yardımcı maddelerin pH delerini düşürmesinden kaynak lanmaktadır. 8- Harman yağı oranına, işletme ve yün tiplerinin etkili oldukları anlaşılmıştır. İşletmeler arasındaki fark, uygulanan derişik yağlama sistemlerinden kaynaklanırken; yün tipleri arasındaki farkın ise, yün harmanlarına katı lan düşük değerli yünlerin daha kolay işlenebilmeleri ama cıyla, bunlara yüksek oranda yağ verilmesinden kaynaklan dığı saptanmıştır. 9- Sistin + sistein miktarına işletme ve yün tipi gibi incelenen etmenlerin hiçbir önemli etkisi olmadığı anlaşılmıştır. Tabak günlerindeki oransal sistin + sistein düşüklüğünden, bu yünlerin sahip olduğu yüksek pH nm so rumlu olduğu öne sürülebilir. 10- Araştırma örneklerinin alkali, çözünürlüğüne, boya durumunun önemli etki yaptığı anlaşılmıştır. Boyama işlemleri sırasında yünün zarar görmesiyle, alkali çözünür lüğünün arttığı sonucuna varılmıştır. Araştırmamızda elde edilen bu sonuçlara göre; Türkiye'de halı ipliği üreten kamu ve özel kuruluşlarla işletmelerin karşı karşıya oldukları pek çok sorun bulun maktadır. Bunlardan başta gelen; yeterli ve sürekli ham madde sağlanması sorunudur. Hammadde açığının kapatılması amacıyla iplik harmanlarına düşük değerli, yünlerin katılma sı yoluna gidilmiştir. Ancak sözkonusu hammadde açığı bu şekilde de giderilemediğinden günümüzde re,jenere ve sente tik lifler halı ipliği üretiminde büyük oranda kullanılmaya başlanmıştır. Son yıllarda ilmelik halı ipüği.ndeki bozulmanın kaynağını oluşturan düşük değerli yünler ile rejenere ve sentetik lifler, araştırmamızda mikroskobik ve kimyasal analiz yöntemleriyle saptadığımıza göre, Sümerbank'm-89- ürettiği ipliklerde (ilgililerce % 2 oranında harmanlara katıldığı bildirilen kemi ing = tarak altı dışında) kulla nılmamaktadır. Sadece bu nedenle bile kamu kesimini tem sil eden Sümerbank'm ürettiği ipliklerin, piyasadaki en nitelikli halı iplimi söylenebilir. Diğer taraftan ülkemizde halen yürürlükte bulu nan T, S. 626 `îlmelik Halı İpliği Standardı`nda tabak yünlerinin ilmelik halı iplimi yapımında kullanılamaya cağı bildirilmektedir. Buna karşın; Türkiye'de halı ip liği üreten özel işletmelerin büyük bir holümü iplik har manlarına % 100 e varan oranlarda tabak yünü karıştırmak tadır. Açıkça görüldüğü gibi, bu standarda pratikte uyul- mamakta ve denetimi de yapılamamaktadır. Bu durumda ne ya pılmalı ve nasıl bir tutum izlenmeli sorusuna yanıt olarak; konuyu bu yönüyle irdelediğimizde bir başka sorun, tabak yünü kullanılmadığı takdirde bugün bile yetersiz olan ya pağı hammaddesinin nereden ve nasıl sağlanacağı sorunu kar şımıza çıkmaktadır. Görüldüğü kadarıyla bu açığın kapatıl masında tabak yünü kullanılmasından başka bir seçenek bu lunmamaktadır. Ülkemiz gerçeğinden yola çıkarak şu öneri leri getirmek zorundayız. Araştırmamızda elde edilen so nuçlara göre ; genel olarak halı ipliğinde tabak yünü kul lanımının pek az olan kötü etkilerinin yanısıra, büyük bir sakıncası olduğu saptanamamıştır. Yine araştırmamızda ö- nerildiği gibi; tabak yününde kaynaklanan kimi sorunlar, bu yünlerin daha iyi yıkanmaları ve kurutulduktan sonra toz makinasından geçirilmesiyle en az düveye indirilebi lir. Ayrıca halı liflerinde aranan niteliklerden olan; esneklik ve yaylanma istemlerine, tabak yünleri kırkım yünleri kadar olmasa da yeterince yanıt verebilmektedir. Bu bilgilerin ışığında; denotimi zaten yapıla mayan ve eldeki olanaklarla da yapılmasa kuşkulu olan-90- TS 626' nın yeniden gözden geçirilerek; günümüz gerçek lerine ve pratike uygun şekilde düzenlenmesi gerekmek tedir. Bunun için öncelikle izlenecek yol, tabak yün lerinin belli standartlardaki halılarda kullanılabil mesine izin verilerek, bu konudaki yanlış tutumun dü zeltilmesi olacaktır. Böylece denetim sınırları daraltılarak daha da etkinlcştirilebilir. örnek ol.ır.-ak; bu kısıtlamanın sadece ince 7/iin halılara r5otirilnır'Si.y.l.e, dış satım riske edilmez ve derer li, özgün halı üretimi.bur,ün oldu/çn gibi bundan sonra da tamamen kırkım yünlerin den yapılan yün iplikloriyle gerçekleştirilebilir. Bu yolun izlenmesiyle Türkiye halıcılığının buf-ün oldu ğundan çok daha iyi bir yere ve geleneksel delerine kavuşabileceğine inanmaktayız. fQESBS a.oc^sm^^^ j)QJ£Xl&W ^fyytfn-** | |
dc.description.abstract | SUMMARY INVESTIGATIONS ON THE TECHNOLOGICAL PROPERTIES OF WOOLS WHICH ARE USED IN WOOLLEN CARPET YARN PRODUCTION Carpet has taken a very important place in Tur kish house. The carpet production sums in two groups; called Handwoven Carpets and Machine Carpets. The main raw material for the woollen yarn and wocfllen tex tile sector is wool. Total wool requirement for 1982 was 62.075 tons in Turkey. The production of wool is completely used in the country. Generally the wool is obtained in two ways; through local production and th rough imports. Native wools are conrae and mixed. At present a little amount of handmade woollen carpet yarns are being produced in nome regions of Tur key. But a big amount of woollen yarns, that the textile sector need it, produce through fabrication. That is why some troubles have been presented about woollen yarns Because of this type of production, lasted a decrease of quality at the carpet yarns which can easily be seen. Certainly the quality of the carpet yarns effects the quality of the carpet which used in production of it. Therefore the downing of the quality of carpets is be ing connected with non-standardized woollen carpet yarns at recently years. At present Everybody complains of that problem `and want to take a measure about it. The aim of this study is to determine some technological properties of wools, in order to point out the solution of that prob lem. Then, using the results obtained from this studysome proposals have been made to produce better carpet yarns. For this investigation 96 various types of samples were assembled which represantato approximately 90 $> of the carpet yarn production of Turkey from 17 factories. All samples were tested about physical and quantitative chemical properties which are; foreign material, fineness, length, stelometer strength, pH, grease, cystine+cysteine and solubility of alkaline. The results are summarized as follows : 1- The type of wool affected the ratio of the foreign material in different ways. The type of wool affected the ratio of the foreign material in the samples differently. 2- The difference between Lanameter fineness values of greasy and non-greasy samples has been found not significant. 3- Difference between Micronaire fineness values of greasy and non-greasy samples has been found significant. 4- The average length of fibres bad variated in large boundries due to type of factory in which various types of wools were being blended. 5- The type of wool has effected the value of 'average stapel length relate to adding the `kemling` into yarn blend as some factories were done.6- The values of Stelometer Strength of dyed Bampw lea were found an significantly lower than undyed samples. It oould been suggested that during dyeing process at the factories some damage were being created on the wool fib res. 7- It has been found that very significant diffe rences between dyed and undyed samples, relate to values of pH which had it. Somehow it has been Btfggested that the values of pH of dyed wools were decreased during the dyeing process by dyes and used some chemical liquids. 8- According to the results were obtained from this study, the types of factory and wool had effected the ratio of the grease which were presented on the wool. Sig nificant differences among factories were found in reB- pect of various greasing methods. Which were applied at the factories. As same the differences between the type of wools had created due to fact that adding a large amount of grease into yarn blends for carding it easily and speedy. 9- The percentage of cystine + cysteine of wool samples was not affected by the type of factory and wool and dyeing processes. They have been found not signifi cant and also skin wools contained the lower value of cystine.«.cysteine than others relate to high value of pH that samples had. 10- The dyeing processes had affected directly 'the solubility of alkaline of wool samples. During that process the wools were damaged and therefore due to fact the values of solubility of alkaline of the samples were highly increased. | en_US |