Yetişkinlerde bağlanma biçimleri ile mizaç ve karakter ilişkisi

Abstract

Çocuklukta oluştuğu tespit edilen bağlanma biçimlerinin, insanların yetişkin dönemlerinde kurduğu ilişkilerde de önemli rolü olduğunun ispat edildiği birçok çalışma bulunmaktadır. Geliştirilen bağlanma kuramlarına bakıldığında, bağlanma ilişkilerinde ebeveynlerin ya da bakımı yapanlara karşılık hissedilen özellikle güvenlik duygusunun, çocuğun çevresinin keşfe çıkması ya da etrafında deneyimlediklerinde ortaya çıkabilecek belirsizlikle tehdit gibi durumlardan geri dönerek kendisini yatıştırabileceği güvenlik üssü görevi gördüğü söylenmektedir. Böyle bir durumda bağlama biçimlerinin kişide kendisine özgü birçok olguyu etkilediği görülmüştür. Bu araştırmada yetişkinlerde bağlanma biçimleri ile mizaç ve karakter ilişkisi araştırılmıştır.Bu araştırma tanımlayıcı tarama modeline göre modellenmiştir. Araştırma katılanların var olan özelliklerinde hiçbir değişiklik yapılmaksızın veri toplanarak, var olan durum hakkında deneklerin görüşleri alınmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda araştırma modeli, Mizaç ve Karakter Envanteri düzeyleri belirlenmek istendiğinden dolayı tanımlayıcı tarama modeline dayanmaktadır. Araştırma 2015-2016 eğitim öğretim yılında 25-55 yaşları arasındaki yetişkinlere uygulanmıştır. Araştırmanın evrenini 25-55 yaşları arasındaki yetişkinlerin tamamı oluşturdu. Araştırmanın örneklemi basit tesadüfi örnekleme tekniği ile belirlenerek; 115 bireye ait olan görüşler değerlendirilmeye alınmıştır.Araştırma sonucuna göre; katılımcıların yaşı arttıkça; işbirliği yapma ve kendi kendini aşma düzeyinin azaldığı, erkeklerin kadınlara oranla sebat etme düzeylerinin anlamlı olarak daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanında romantik ilişkisi olmayan katılımcıların romantik ilişkisi olan katılımcılara göre yenilik arayışı ve kendi kendini idare etme düzeylerinin anlamlı olarak daha yüksek olduğu da görülmüştür. Ayrıca ilkokul ve lisans mezunu olan katılımcıların ön lisans mezunlarına oranla işbirliği düzeylerinin anlamlı olarak daha yüksek olduğu, anne, baba ve kardeşleri ile yaşayan katılımcıların eşi ve çocukları ile yaşayan katılımcılara oranla Kendi Kendini Aşma düzeylerinin anlamlı olarak daha yüksek olduğu saptanmıştır. Aile bağları uzak olan katılımcıların aile bağları yakın olan katılımcılara oranla Kendi Kendini İdare Etme düzeylerinin anlamlı olarak daha yüksek olduğu, ayrıca aile bağları uzak olan katılımcıların aile bağları yakın ve orta düzeyde olan katılımcılara oranla İş Birliği düzeylerinin anlamlı olarak daha yüksek olduğu saptanmıştır.Anahtar Kelimeler: Bağlanma Biçimleri, Bağlanma Modeli, Karakter, Mizaç

Attachment types that occur in childhood have an important role on relationships in adulthood stage seen in many researches. When examined the developed attachment theories, feeling of thrust to parents or caretakers have a base role for child during the discovery age of child. In such a kind of situation attachment types effect so many fact of person.This research aims at examine the relationship between Attachment types of adults, mood and characteristic. Research modeled by descriptive survey model. Data collected without changing participants existing characteristic and tried to take their opinions descriptive method is and research approach which aims at determine the past or existing situation. In that case this attachment research model depends on descriptive survey model to determine the mood and character types. In 2015-2016 academic year, research applied to people in 22-55 age range. 115 participants' answers evaluated by using simple random sampling technique.It is found that cooperativeness, level of self-transcendence decrease with age and males have considerably high steadiness by females. Besides, in comparison to participants who have romantic love affair, participants who do not have romantic affair have a considerably high novelty seeking and self-sustaining level. Furthermore, it is determined that in comparison to associate degree participants primary and bachelor degree graduated participants have considerably high cooperativeness level and in contrast with participants who live with their wife and children participants who live with parents and siblings have a considerably high level of self-transcendence. In comparison to participants who do not have strong family bond, participants who have strong family bond have a considerably high self-sustaining leveland have a considerably high cooperativeness level in contrast with participants who have close and medium family bond.Keywords: Attachment types, Attachment model, Character, Mood.