Ortaokul 8. sınıf öğrencilerin Teog başarısının yordayıcısı olarak öz-düzenleme stratejileri ve motivasyon inançlarının sosyo-demografik özellikler ve teknoloji kullanımına göre değişimi

Abstract

Bu araştırma, sekizinci sınıf öğrencilerin öz-düzenleme stratejileri ve motivasyonel inanç düzeylerinin Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) başarı puanı üzerindeki yordama gücünü belirlemeyi amaçlamaktadır. Ayrıca, öğrencilerin öz-düzenleme stratejileri ve motivasyonel inanç alt boyut puanlarının ve TEOG başarı puanlarının cinsiyete, yaşa, özgüven düzeyine, babanın ve annenin eğitim düzeyine, ailenin gelir düzeyine, Eğitim Bilişim Ağı, eğitim amaçlı internet kaynağı ve sosyal medya kullanım düzeyine göre farklılık gösterip göstermediği araştırmak amaçlanmaktadır. Çalışmada Pintrich ve De Groot tarafından geliştirilen, Üredi (2005) tarafından Türkçeye uyarlanan `Öğrenmeye İlişkin Motivasyonel Stratejiler Ölçeği` kullanılmıştır. 2016-2017 eğitim-öğretim yılında Amasya ilinde bulunan dört farklı devlet ortaokulunda öğrenim görmekte olan sekizinci sınıf öğrencilerine (N=314) ulaşılmıştır. Verilere hiyerarşik regresyon, t-testi, Pearsonkorelasyon analizi ve varyans analizi (ANOVA) uygulanmıştır. Elde edilen bulgular, öğrencilerin öz-düzenleme stratejileri ve motivasyonel inanç düzeylerinin TEOG başarı puanına ilişkin toplam varyansın %12'sini açıklamıştır. Buradan hareketle öğrencilerin öz-düzenleme stratejileri ve motivasyonel inanç düzeyleri, TEOG başarı puanlarını anlamlı olarak yordadığı sonucuna varılmıştır. Bunun yanındaannenin eğitim düzeyi, babanın eğitim düzeyi, ailenin gelir düzeyi, özgüven düzeyi, EBA kullanımı, eğitim amaçlı internet kaynağı ve sosyal medya kullanım düzeyine göre öğrencilerin TEOG başarı puanı ve öz-düzenleme stratejileri ve motivasyon inanç puanları arasında anlamlı bir ilişki olduğu bulunmuştur. Bunlar arasında, TEOG başarı puanını en güçlü yordayan değişkenin babanın eğitim düzeyi olduğu ve bu değişkenden sonra ise en önemli yordayıcıların öz-düzenleme stratejileri ve motivasyonel inanç alt boyutundan öz-yeterlik vesınav kaygısı boyutları olduğu ortaya çıkmıştır. Diğer bir deyişle, sınav kaygısı düşük ve öz-yeterliği yüksek olan öğrencilerin TEOG başarısı yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

This research aims to determine the predictive power of eighth grade students' self-regulation strategies and motivational belief levels on the transition from Basic Education to Secondary Education (TEOG) achievement score. In addition, the aim of this study is to investigate whether the students' self-regulation strategies and motivational belief sub-dimension scores and TEOG success scores; difference according to gender, age, self-confidence level, education level of father and mother, family income level, Education Informatics Network, educational internet resource and level of social media usage. In this study, `The Motivational Strategies for Learning Questionnaire` developed by Pintrich and De Groot and adapted to Turkish by Uredi (2005) was used. The eighth grade students (N=314) attending four state secondary schools in Amasya in 2016-2017 academic year were reached. Hierarchical regression, t-test, Pearson correlation analysis and variance analysis (ANOVA) were applied to the data.The findings revealed 12% of the total variance related to the TEOG achievement score of the students' self-regulating strategies and motivational belief levels. Thus, it was concluded that self-regulation strategies and motivational belief levels significantly predicted TEOG success scores. In addition, according to the educational level of the mother, the education level of the father, the family income level, the level of self-confidence, the use of EBA, the internet resource for educational purposes, and the level of social media usage, a significant relationship was found between the TEOG achievement score and self-regulation strategies and motivation belief scores of the students. Among these, it was found that the most powerful predictor of TEOG success score was the education level of the father. The following predictors that affect the TEOG success are the self-regulation strategies and self-efficiency and exam anxiety which are the sub-dimensions of the self-efficacy. In other words, it was concluded that the TEOG success rate of the students who had low test anxiety and high self-efficacy were high.