dc.description.abstract | 7? BÖLÜM IV ÖZET, SONUÇ VE ÖNERİLER A. ÖZET Yirmibirinci yüzyıla yaklaştığımız bu yıllarda tüm dünya ülkelerinin toplumsal, ekonomik ve siyasal yapılarında bilim ve teknolojideki hızlı gelişmeler sonucu değişimler olmaktadır. Bu değişimlerin doğal sonucu olarak, bireyin yaşamında da önemli gelişmeler olmaktadır. Bireyin bu gelişmelere uyum sağlamasında ve topluma katkıda, bulunmasında eğitim kuruluşlarına büyük görev. I er düşmektedir- Böylesine hisli bir değişim sürecinde olan toplumların eğitim sistemlerinde de yenileşme gereksinimi, temel eğitimden yüksek eğitime kadar kaçınılmaz bir olgu olarak karşımıza çık maktadır. ülkemizde de özellikle hızlı nüfus artışı ile birlikte, eğitim kademelerindeki çağ nüfusu artmakta ve okullaşma oranı yükselmektedir» Ancak, çağ nüfusu ile okullaşma oranı arasında paralel bir artış sağlanamamıştır, Ortaöğretim düzeyinde, yöneltme sistemi yoktur, Bu nedenle genel ve mesleki eğitim dengesi kurulamamıştır. Dengesizlik yüksek eğitim önünde birikimlere neden olmaktadır. Orta eğitim amaçlarının belirgin olmaması ve bu düzeyde yapılan değişikliklerin bilimsel araştırmalara dayandırılması sorunların kaynağını oluşturmaktadır. Sistemin yapısından gelen bu sorunlara toplumun diploma ve unvanlara koşullanmış olması da eklenince, mesleki ve teknik okulların da akademik liselere benzeme çabasına girmeleri orta eğitimdeki okulların bütünü ile yüksek eğitimine öğrenci hazırlar duruma gelmelerine neden olmuştur. Amaçların belirgin olmadığı, içeriğin çok yüklü olduğu bu düzeyde, kalabalık sınıflarla ikili öğretim yapılmaktadır,, Bireysel farklılıkları gözönünde bulunduracak uygun guruplandırma ve öğretim yöntemleri geliştirilmemiştir, öğrenci başarısının değerlendirilmesinde bilimsellikten uzak yaklaşımlara başvurul maktadır. Mesleki formasyonları yetersiz öğretmenlerin görev al-78 dığı orta eğitim kuruluşlarında tüm bu nedenlerle öğretiminin niteliğinin düşük olduğu izlenimi yaygındır. öğretimde nitelik düşüklüğünün göstergesi bir anlamda sınıfta kalma, başarısızlık ve üniversiteler önündeki yığılmalar olabilir. Bu olumsuzluğa, yabancı dil bilmenin önemi de eklenince, aileler çocuklarının yabancı dil öğrenmelerinin yanısıra daha kaliteli bir öğrenim görmelerini istemektedirler. Toplumumuzda yabancı dil öğrenmek, öğretmek başlı başına bir amaç haline getiri İmiş, büyük beklenti ve umutlar bu amaca bağlanmıştır. Türkiye'de her ne kadar yabancı dil öğretimi orta eğitim düzeyinde başlamakta ise de, orta eğitimdeki resmi okullardan -farklı alarak takviyeli ya da bir kısım derslerin öğretiminin yabancı dille yapıldığı programlar uygulayan özel okulların 1950'lerden sonra hızla artması toplumun bu beklentilerinin sonucudur. Takviyeli yabancı dil öğretimi yapan okullar da, gün geçtikçe yabancı dille öğretim yapan okullara dönüşmektedir. üniversite önündeki yığılmalar ve yabancı dil bilmenin öneminin anlaşılması sonucu, öğretimin niteliğinin resmi okullara göre daha yüksek olduğu düşüncesi, bu okullara olan talebi artırmaktadır. Ayrıca devlet tarafından eğitime ayrılan harcamaların sınırlı olması ve özel sektörün bu alana katkıda bulunması için teşvik edilmesi de özel okulların sayısını artırmaktadır. Araştırma, 625 sayılı özel öğretim. Kurumları Kanunu ile öğretimlerini sürdüren ve denetimlerinin MEGS&'na verildiği özel okulların sistem içerisindeki işlevlerinin belirlenmesi, bu okullara olan talebin ve okul sayısındaki artışın sağlıklı olup olmadığı konusunda bilgi vermesi bakımından önem taşımaktadır. özel okul programlarının incelenmesi ve programlara i ilişkin sorunların saptanması ve bu sorunlarla ilgili çözüm önerileri getirilmesi temel amacını taşıyan araştırmada alt amaçlarla ilgili sorular sorularak, uygulama değeri taşıyan önerilerde bulunulmaya çalışılmıştır. Araştırma, bazı sayıltılara dayalı olarak Adana, Hatay, İçel il ve ilçelerindeki özel orta eğitim okullarındaki öğretmen ve öğrencilerle sınırlı tutulmuştur. Araştırma bulgularının daha sağlıklı olmasını sağlayabilmek amacıyla (programı bütünü ile gö79 rüp değerlendirebilmek açısından) bu okullardaki tüm öğrenciler yerine orta okul ve lise üçüncü sınıfta öğrenim görmekte olan öğrencilere anket verilmiştir. Dolayısıyle Adana, Hatay, İçel il ve ilçelerinde bulunan -fakat, ortaokul ve lise üçüncü sınıf öğrencisi bulunmayan özel okullar araştırma kapsamı dışında kalmıştır. Survey tipindeki bu çalışmada, veriler anketle toplanmıştır, öğretmen ye öğrencilerden; a« Kişisel ve mesleki bilgiler b. Amaçlara, c. İçeriğe, d. öğretim süreçlerine, e. ölçme ve değerlendirmeye, f» Rehberlik ve eğitsel çalışmalara, g« Boş saman etkinliklerine ilişkin bilgileri toplama ya yönelik sorularla bilgi toplanmıştır. Anketle toplanan verilerin istatistiksel analizinde, büyük ölçüde bilgi i ş 1 em merkezinden < ÇURBI M ) yararlanılmış ve her soruya. verilen yanıtların frekans ve yüzdeleri alınmış, bir den fazla yanıt verilen sorularda birleştirmeler yapılmıştır. Elde edilen bulgular doğrultusunda sonuçlar çıkarılarak önerilerde bulunmuştur. B. SONUÇLAR Bu araştırmanın kendi sınırlılıkları içerisinde belirlenen amaç ve alt amaçları doğrultusunda, III. bölümde yer alan tablolarda özetlenen bulgulardan elde sonuçlar şunlardır. 1. Kişise1 Sonuç 1ar öğrencilerle İlgili Kişisel Sonuçlar s öğrencilerin çoğunluğunun anne ve babası ilk ve orta öğrenimlerini tamamlamışlardır, öğrencilerin çoğunluğunun baba- | |