Radiküler dentin duvarı ve kanal dolgu materyali arasındaki mikrosızıntıyı azaltmak amacıyla kullanılan adhesiv+kompozit sisteminin araştırılması

Abstract

5. ÖZET Diş organına yardımcı olabilmek amacıyla uyguladığımız endodontik tedavilerin büyük bir kısmını kanal tedavileri oluşturmaktadır. Bir dişe kanal tedavisi uygularken amacımız, kullandığımız kanal dolgu materyali ile kök kanalındaki boşlukları mümkün olduğunca hermetik bir şekilde tıkayabilmektir. Bu şekildeki bir bütünlüğün oluşabilmesi için diş dokusu ve kullanılan dolgu materyali arasında kimyasal ve fiziksel bağlantının çok iyi olması gereklidir. Günümüze değin kullanılan kök kanal dolgu materyalllerinde istediğimiz düzeyde bütünlük elde edilemediği için mikrosızıntı problemi ortaya çıkmaktadır. Son yıllarda dentin dokusuyla olan bağlantıları nedeniyle adhesiv materyalleri üzerinde yoğun çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar çoğunlukla adhesivlerin dentin kavitelerinde kullanımlarıyla ilgilidir. Çalışmamızda ; dentin adhesivi kök kanal dolgu materyali olarak kullandık. Bu amaçla oluşturduğumuz dört farklı örnek gurubunda, penetrasyon derinliği ve kök dentin dokusuyla dentin bonding ajan 81arasındaki ilişkiyi S.E.M. ile, mikrosızıntı düzeyini ise gama spektrometresi yardımıya belirledik. Tarama Elektron Mikroskopu ile taradığımız örneklerde kök kanal boşluğundan semente doğru 1300 /ım ' ye ulaşan penetrasyon derinliği belirledik. Bunun yanı sıra bu denli yüksek penetrasyon gözlenen örneklerdeki mikrosızıntı sayımları da elde ettiğimiz görüntüleri destekler durumda idi. Kullandığımız adhesivin bir başka özelliği ise ıslatma yeteneğinin yüksek olması nedeniyle tüm yan kanal ve kanalcıklara penetrasyon gösterebilmiş olmasıdır. örneklerimizden elde ettiğimiz sayım sonuçları istatistiksel olarak varyans analizi ile değerlendirilmiştir. Bu sonuçlara göre çalışma grupları arasındaki fark anlamlı bulunmuştur. Gruplar arasındaki fark değerlendirildiği zaman en düşük mikrosızıntı değerleri 4. grubumuzu oluşturan tüm kök kanalının adhesiv ile doldurulduğu grupta görülmektedir. Söz konusu grupla ilgili olan periodosiyuma sızıntı problemi aşamalı olarak çözülecektir. Tüm grupların sayım sonuçları grafiksel olarak değerlendirilmek istendiğinde aralarındaki önemli derecelerdeki farklılıklar nedeniyle ancak logahtmik grafikte ifade edilebilmektedir. Çalışmamızın tüm aşamalarından sonra diyebilirizki ; adhesivler kök kanal dolgu materyali olarak kullanılabilecek ideale yakın materyallerdir. Tabii ki konu üzerinde daha ileri araştırmalar gerekmektedir. 82

6. SUMMARY Root therapies constitutes the majority of the endodontic applications to help the problems of teeth. The purpose of the root therapy is to fill the space of teeth roots at most uniformly with root filing materials. To achieve such an uniform, firm filled roots with root filling materials there must be a thorough physical and chemical interaction between the teeth tissue and the material used. Up to date, because we could not achieve such an uniformity at materials used for filling of root, we do have microleakage problems. In recent years, there are lots of studies done to- understand the adhesive materials and the interaction betweeen these and the dentin tissue. Most of these studies are about the use of these adhesive materials in cavities of dentin. In our study, we used the dentin adhesive materials as root canal filling material.In our different groups where we used adhesiv materials, the depth of penetration and the interaction between root 83dentin tissue and dentin bonding agents are evaluated with S.E.M. while microleakage evaluated with gamma spectrometer. Of the subjects which we studied with Scanning Electron Microscope, we found out penetrations reaching 1300 urn from root canal spaces through cement. Beside this, the microleakage countings obtained at gamma spectrometer at the subjects with deep penetration supported our observations. It was seen that because of its high wetting property, adhesive material filled all accessory tubuls and tubulies. The result of the coounting we got are evaluated by variation analysis for satistical study. Accelording to this, the difference among the study groups are found to be significant.Among this study groups, the least microleakage countings were obtained at the 4th group were whole root canal was filled by adhesive material. The leakage problem to periodcontitium seen at the 4th group will be overcomed in a staged manner. Because of the significant statistical differences among the groups, we were able to show all groups on the graphics only in a logaritmic scale. As a result we can conclude that the adhesive materials used are closed to ideal as a root canal filling material. We believe that future studies will be necessary to support our findings and solve the problem. 84