Değişik güta-perka obturasyon tekniklerinin apikal sızdırmazlık yönünden karşılaştırmalı olarak incelenmesi

Abstract

7. ÖZET Endodontik tedavilerin başarısı kök kanalının hermetik bir şekilde doldurulmasına bağlıdır. Bu nedenle, bu konudaki mikrosızıntı çalışmaları yapılan kanal dolgularının kalitesini yükseltmeye yöneliktir. Kök kanalllannı üç boyutlu olarak doldurmak ve başarısızlık nedeni olarak düşünülen mikrosızıntının engellenebilmesi için araştırıcılar piyasaya birçok yöntem ve materyal sunmuştur. Bu yöntemler aracılığıyla kanal tedavilerinde çok önemli role sahip güta-perkanın ısı ile akıcılığı arttırılarak kanalı üç boyutlu, sızdırmaz bir şekilde doldurabileceği düşünülmektedir. Bu çalışmada, termoplastisize güte-perka yöntemlerinden Ultrafil ve Thermafil tekniklerinin kök kanallarını doldurma etkinlikleri, rutin olarak uygulanan lateral kondansasyon yöntemiyle karşılaştınlmıştır. Yöntemler, mikrosızıntı açısından birbirleriyle karşılaştırılırken yeni piyasaya sunulmuş Ketac-Endo kanal patının etkinliği yine rutin olarak kullanılan CRCS ve Diaket patlarıyla karşılaştırılarak incelenmiştir.86 Bu çalışmada protetik veya periodontolojik amaçla çekilmiş 116 adet üst santral ve kanin dişinin apeksleri 1 mm. ve kronları mine-sement sınırından kesilerek hazırlanan örnekler kullanıldı. Örnekler step-back tekniğiyle genişletildikten sonra her üç yöntem ve kanal patını içeren 12 örnekten oluşan 9 grup oluşturuldu. Her grupta 50, 55, 60 numaraya kadar hazırlanan apikal preparasyonlu örneklerden 4'er tane olması sağlandı. Üç yöntem ve kanal patını içeren dokuz gruba ait örneklerin kanal dolguları yapıldıktan sonra 14 gün süre ile saf çini mürekkebinde bekletildi. Bekleme periyodu sonrasında örnekler longitidünal yönde ikiye ayrıldı ve boya sızıntısı yansıtmalı ışık mikroskobunda 15 büyütmede üç araştırıcı tarafından skor değerleri verilerek saptandı. Bu çalışmada elde edilen sonuçlara göre; uygulanan yöntemler arasında en az mikrosızıntıyı Ultrafil yöntemi gösterirken bunu Thermafil ve Lateral kondansasyon yöntemleri izlemiştir. Kanal patlan açısından incelendiğinde ise en düşük skor ortalamasını Diaket verirken bunu ikinci sırada CRCS ve son olarak da Ketac-Endo izlediği görülmüştür. Mikrosızıntı değerleri, kanal doldurma yöntemlerinin kanal patlanyla olan ilişkilerine göre irdelendiğinde ise Thermafil ve Ultrafil yöntemlerinin Diaket kanal patıyla uygulanan grupları en düşük sonuçlan verirken, en yüksek değeri lateral kondansasyon yönteminin Ketac-Endo kanal patıyla uygulanan grubunun verdiği görülmüştür. Diğer yöntemler ve pat gruplan bu iki değer arasında yer almaktadır. Elde ettiğimiz sonuçlara göre; kanallann hermetik bir şekilde doldurulmasında termoplastisize güta-perka yöntemleri başanyla kullanılabilir. Yapılan çalışmanın invitro87 şartlarda olduğu düşünüldüğünde, bu yöntemlerin in vivo şartlardaki etkinliğinin incelenmesi için klinik çalışmalara gereksinim duyulduğu düşünülmektedir. Her kanal dolgu yönteminin kendine özgü bazı avantaj ve dezavantajlar içermesi nedeniyle uygulayacak hekimin olgunun klinik ve radyografik şartlarına ve yapılan kanal preparasyonunun şekline göre doldurma tekniğini belirlemesi gerekmektedir.

8. SUMMARY Success of the endodontic treatment is mostly related to the obturation of the root canal hermetically. Numerous microleakage studies have been performed to increase the quality of the root canal seal. Investigators introduced many new obturation methods for clinicians to prevent the microleakage and to obtain three-dimensionally sealed root canals. It was claimed that by using these new techniques the flowing properties of gutta percha could be increased with temperature and the root canals would be hermetically and three-dimensionally obturated. In this study the sealing ability of the two thermoplasticised gutta-percha obturation methods (Ultrafil and Thermafil) were compared with the conventional lateral condensation tecnique. In addition to comparison of the methods in terms of microleakage, the sealing ability of newly formulated root canal sealer Ketac-Endo, CRCS and Diaket were evaluated. The samples were prepared by splitting the crowns of the 116 maxiller canine and central incisors from the cemento-enamel junction and 1 mm. from the apical part of the89 roots. Nine groups consisting of 12 samples arranged after mechanical preparation was performed with step-back technique.Four samples of each apical preparation size (50,55,60) were spreaded in each group.After obturation, the samples were placed in pure India ink for 14 days. Then the samples were splitted longitidunally and microleakage scores were assessed by three endodontists using a XI 5 stereomicroscope. According to the results of this study Ultrafil showed the least microleakage followed by Thermafil and Lateral condensation methods. When microleakage evaluated in respect of root canal sealers, Diaket gave the least microleakage scores. CRCS and Ketac-Endo showed more microleakage than Diaket respectively. When microleakage scores were evaluated according to the obturation methods in respect of the used root canal sealers, Ultrafil and Thermafil groups sealed with Diaket showed the least values. The highest microleakage scores were obtained from Lateral condensation group sealed with Ketac-Endo. The results obtained from other groups are in between these three groups. According to the results of this study it can be claimed that the thermoplasticised gutta-percha methods can be used successfully in obturating the root canals hermetically. Clinical studies supporting these in vitro researches must be performed in order to observe the efffectiveness of new methods. Clinicians should choose the obturation method according to the clinical, radiographic condition of the case and the root canal preparation that was performed. The90 advantages and disadvantages of all the methods should also be considered before obturating the root canals.