Pediatrik abdominal kitlelerde ürografi, ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografinin tanısal etkinliği

Abstract

ÖZET 1984-1985 yılları içerisinde batında kitle bulunan ço- 't cuk yaş grubundaki 25 olguya uygulanan dntravenöz pyelogz-afi, uitrasonografi ve bilgisayarlı tomografi bulguları, klinik ve histopatolojik tanı ışığında tartışılarak, bu tıbbi görüntü leme yöntemlerinin tanısal etkinlikleri araştırılmış ve orta- ya çıkan hatalı sonuçlar tespit edilerek, ilgili yayınlar göz önüne alınarak tartışılmıştır. Olgularımız 4/12 - 14 yayları arasında olup, % 84 'U 5 yaşın altındadır. Kitlelerin % 96' sı retroperitoneal bölgede lokal izedir. 8 olguda' Wilms ' tümör, 6 olguda noroblastom, 3 olguda hidronefroz ve 3 olguda lenf oma gözlenmiştir. Diğer olgular ise retroperitoneal teratom, renal kist hidatik, mik- zoid Üposarkom, apudoma ve soli ter renal kist-pyonef roz'dur, İntravenöz pyelografik çalışmalarda 25 olgunun tamamında abdominal kitle varlığını gösteren değişiklikler saptanmış ve bu tetkikin kitleleri primer olarak gösterme değeri % 100 olarak bulunmuştur. Ayrıca 2 olguda diagnostik, 5 olguda ise kuvvetle olası olmak üzere toplam 7 olguda (% 28) intravenöz pyelografi ile kitleler doğru olarak tanı almıştır. 25 olguya uygulanan uitrasonografi çalışmalarında ise, 24 olguda kitle görüntülenmiş, 1 teratom olgusunda ise yalan cı negatif sonuç vermiştir. Ultrasonografinin kitleyi primer olarak gösterme değeri % 96 olarak saptanmıştır. 20 olguda ise diagnostik bilgiler elde edilmiş ve bu görüntüleme yönte minin pediatrik abdominal kitleleri göstermede tanı değeri- 78 - % 80 olarak tespit edilmiştir. 1 Wilms' tümör olgusu retrope ritoneal kitle, 1 nöroblastom olgusu ise ekstrarenal kitle olarak tanımlanmış/ 1 mikzoid liposarkom olgusu ise nöroblas tom olarak hatalı değerlendirilmiştir. 1 hidronefroz olgusunda ise, mevcut patolojiye ilave olarak belirtilen nöroblastom kitlesine operasyonda rastlanmamış ve yalancı pozitif olarak değerlendirilmiştir. BT incelemelerinde ise# olguların tamamında (% 100) kitle görüntülenmiş ve 22 olguda ise(% 88) abdominal kitleleri doğru olarak tanımlamıştır. 1 mikzoid liposarkom ve 1 hidronefroz olgusu Wilms' tümör olarak, 1 renal kist-pyonefroz olgusu ise renal kist-teratom olarak değerlendirilmiştir. USG ve BT bulguları ve hatalı sonuçlar ilgili literatür bilgileri ışığında tartışılmıştır. USG ve BT bulgularının birlikte değerlendirilmesi sonu cunda kitlelerin % 96'sında doğru tanıya ulaşılmıştır. Ancak çocuklarda uygulama kolaylığı ve taşıdığı bir çok avantajlar nedeniyle, USG'nin pediatrik abdominal kitlelerin ilk değer lendirilmesinde yol gösterici bir tetkik olduğu ortaya konul - muş, buna ilave olarak BT tetkikinin yapılması ile tanı değe rinin yükseleceği ve özellikle tumoral kitlelerde, tümörün iç yapısı, ekstansiyonu, kitleye komşu yapıların durumu hakkında daha ayrıntılı bilgi elde edilebileceği tespit edilmiştir. Çözümleme gücü fazla ve tarama süresi kısa aygıtlarla BT' nin görüntüleme kalitesi ve buna bağlı olarak tanısal etkin liği daha da artacaktır.