dc.description.abstract | ÖZET Bu araştırmada Eylül 1985 ile Haziran 1987 tarihleri arasında hastanemize başvuran asitli hastalarda, asit sıvı renk, dansite, pH, protein, LDH, şeker, ADA, GGTP, sitoloji, hücre, giemza boyama, kültür(adi,mantar,bbc), DARB, gram boyama ile serum protein, LDH ve şeker değerleri çalışıldı. Klinik ve laboratuar verilerine göre tüberküloz peritonit, malignensi, siroz,konjestif kalb yetmezliği,nefrotik sendrom,bakteriyel peritonit ve diğer asitliler olmak üzere hastalar 7 gruba ayrıldı. Sonuçta tüberküloz peritonit ve bakteriyel peritonitagrubun- da asidin daha çok bulanık olduğu, malignenside sıklıkla kanlı asit görülmesine karşılık sirozda da asidin kanlı olabileceği çaptandı. Bulanık asidin asit sıvıdaki hücre ve protein mikta¬ rıyla, kanlı asidin travma, konjesyona bağlı sızınöı veya maliğn hücrelerin invazyonu ile ilişkili olabileceği kabul edildi. Asit sıvı dansitesi ise tüberküloz peritonit ve malignenside 1016 üzerinde, diğer gruplarda 1016 dan daha düşük seviyelerde bulundu ve asit sıvı protein değerleriyle korelasyon gösteriyordu. Asit sıvıda en düşük pH değeri bakteriyel peritonitte ölçüldü. Tüberküloz peritonit ve malignensi grubunda asit sıvı pH değeri 7.30 un altında,diğer gruplarda 7.30 un üzerinde be¬ lirlendi. Tüberküloz peritonit ve malignensi grubunda asit sı¬ vı protein ve asit sıvı/serum protein oranı en yüksek(eksuda96 vasfında), nefrotik sendrom ve sirozda en düşük (trans uda vasfın da) değerde saptandı. Ancak değişik hasta gruplarında beklenen den farklı asit sıvı protein değerleri elde edildi ve belirli bir nedene bağlanamadı. Asit sıvıda LDH âkti vitesi ve asit sıvı/ serum LDH aktivitesi oranı en yüksek sırayla tüberküloz peri tonit, malignensi ve bakteriyel peritonitte (eks uda vasfında), en düşük siroz ve daha sonra diğer gruplarda (trans uda vasfında) gö rüldü. Bakteriyel peritonit grubunda asit sıvı şekeri serum şe kerine göre % 66.4 oranında düşüş gösterdiği belirlendi. Asit sıvı ADA aktivitesi ise tüberküloz peritonit ^grubunda 117.00+ o ~~ 53.94 U/L/37 C olarak bulundu. Diğer gruplarda asit sıvı ADA aktivitesi düşük değerlerde (40 U/l/37°C altında) saptandı. Tü berküloz peritonitte asit sıvı GGTP aktivitesi daha yüksek de ğerlerde bulunmasına rağmen gruplar arasında iç-içe geçme oldu ğu için hastalıkların ayırıcı tanısında kullanılamayacağı anla şıldı. Malign asitlerde % 48.2 oranında pozitif sitoloji değeri elde edildi. Yine malign asitlerde asit sıvı giemza boyama ile % 60.7 oranında atipik malign hücre, bakteriyel peritonitte PMNL hücre hakimiyeti ve tüberküloz peritonitte ise lenfosit hücre hakimiyeti görüldü. Bakteriyel peritonit -grubunda % 62 oranında pozitif kültür değeri elde edildi. Tüberküloz kültürü ve DARB negatif olarak geldi. Yine bakteriyel peritonitte gram boyama ile % 24.1 oranında gram(-) negatif basil saptandı. Her ne kadar sirozda kanlı asit görüldüysede, asit sıvı renginin tüberküloz peritonit, malignensi ve diğer hastalık grup larının ayırıcı tanısında kullanılabilir iyi bir yardımcı para metre olduğu anlaşıldı. Eksudatif ile transudatif asitlerin ayırıcı tanısında97 dansite,asit sıvı protein, asit sıvı/serum protein oranı, asit sıvı LDH akti vitesi ve asit sıvı/serum LDH aktivitesi oranı de- ğerlerininde kullanılabilir iyi birer parametre oldukları ancak asit sıvı protein değerlerinin farklı haşjbalık gruplarında bek lenenden farklı elde edilebileceği görüldü. Asit sıvı pH değerininde bakteriyel peritonit, tüberküloz peritonit ve malignensi ile diğer grupların ayırıcı tanısında kullanılabilir iyi bir parametre olduğu saptandı. Bakteriyel peritonit, tüberküloz peritonit ve malignensi ile diğer hastalık gruplarının ayırıcı tanısında asit sıvı ve simültane kan şekeri, sitoloji, asit sıvıda hücre, giemza boya ma, kültür (adi, mantar) ve gram boyama değerlerinin yardımcı bir parametre olarak kullanılabileceği gösterildi. Asit sıvıda yüksek ADA aktivitesinin romatoid artrit dı şında tüberküloz peritonitin tanısında istatistiki olarak an lamlı yeni bir klinik parametre olabileceği görüldü. Gruplar arasında iç-içe geçme olduğu için asit sıvı GGTF aktivitesi ölçümünün ayırıcı tanıda faydalı bir tetkik olamıya- cağı görüşü ortaya çıktı. | |