dc.contributor.advisor | İnceer, Benal | |
dc.contributor.author | Temelkuran, Vildan | |
dc.date.accessioned | 2020-12-29T08:18:42Z | |
dc.date.available | 2020-12-29T08:18:42Z | |
dc.date.submitted | 2002 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/360246 | |
dc.description.abstract | İnsanda sağlıklı bir kişilik gelişiminden bahsedebilmek için bazı ölçütlerden, olumlu kişilik özelliklerinden bahsedilmektedir. Olumlu benlik kavramı da bunlardan biridir. Benlik kavramı birey için önemli olan algı, duygu ve düşüncelerin oluşturduğu bir bütünüdür, `kişinin kendine yönelik değerlendirme ve betimlemelerinin tümüdür. Başka bir deyişle benlik kavramı kişinin kendisiyle ilgili düşünce ve algılamalarını içerir. Olumlu bir benlik kavramının gelişimi için gereken alt yapının ailede atıldığına inanılır. Bu açıdan sağlıklı ve tutarlı ana-baba tutumları önemlidir; çocuğun, ana- babasıyla yada bakım vereniyle kurduğu sıcak, sürekli ve yakın ilişki büyük önem taşır, özellikle kurum bakımında olan korunmaya muhtaç çocukların karşılaşabilecekleri olumsuz yaşantılar olumsuz kişilik özelliklerine, düşük benlik algısına neden olabilmekte; çaresizlik duygularına ve kontrolsüzlük beklentilerinin yerleşmesine yol açabilmektedir. Denetim odağı kavramı ise temel olarak Sosyal öğrenme Kuramından doğmuş, öğrenmenin sadece ödül ve ceza ile değil, kişinin bu ödül ve cezayı nasıl yorumladığına bağlı olarak da oluştuğu varsayımından ortaya atılmıştır. Birey sosyal gelişim süreci içinde çocukluktan itibaren hangi davranışlarının hangi sonuçları doğuracağı ve bunlardan hangilerinin sonuçlarının kendi kontrolü dışında oluştuğu konusunda bazı beklentiler geliştirir. Bu beklentiler genel olarak iki eğilim şeklindedir: Birey ödül ve cezanın ortaya çıkışında büyük ölçüde kendi davranışlarının etkili olduğuna dair bir beklenti geliştirmişse bu durumda `içsel denetim` söz konusudur, ödül ve cezaların ortaya çıkışında kendisi dışında birtakım güçlerin (Allah, kader, şans, başkaları...) etkili olduğuna dair bir beklenti geliştirmişse bu durumda da `dışsal denetim` söz konusudur. Bu konuda yapılan araştırmalar göstermiştir ki denetim odağının dışsal yada içsel oluşunu etkileyen birtakım koşullar mevcuttur. Özellikle toplumsal ve ailesel etkenlerle ana-babanın çocuk yetiştirme tutumlarının denetim odağıyla olumlu yada olumsuz yönde ilişkisi olduğu ortaya konmuştur. Bu bilgiler ışığında bu araştırmada amaçlanan ailesi yanında barınan çocuklarla kurum bakımında olan çocukların öz kavramı ve denetim odağı açısından farklılaşıp farklılaşmadığına bakmaktır. Araştırmanın örneklerin alanını Barbaros Çocuk Köyü, Karşıyaka Çocuk Yuvası ve Adem Dertsiz Buca Yetiştirme Yurdunda kalan korunmaya muhtaç çocuklar ile ailesi yanında kalan çocuklar oluşturmaktadır. Bu çerçevede 9-16 yaş arası toplam 49 çocuk araştırma için seçilerek örneklerin oluşturulmuştur. Bu çalışmada demografik özellikleri öğrenebilmek amacıyla araştırmacı tarafından geliştirilen bireysel bilgi formu, Piers-Harris Çocuklar İçin öz Kavramı Ölçeği ve Nowicki-Strickland Çocuklar için Denetim Odağı Ölçeği-Kısa Form kullanılmıştır. Araştırmamız sonucu elde edilen bulgulara göre, çocukların bulundukları kurumlar açısından, onların hem içsel yada dışsal denetimli oluşları hem de olumlu yada olumsuz öz kavramı taşıdıklarına dair istatistiksel düzeyde bir farklılık görülmemektedir. Ancak Piers-Harris Öz Kavramı Ölçeği toplam puan ortalamalarında kurumlara göre farklılık bulunmuştur. Urla merkez ve köydeki ilköğretim okullarına gidip ana-babasının yanında yaşayan çocuklarla çocuk yuvası ile yetiştirme yurdunda kalan çocukların, Barbaros Çocuk Köyünde bulunan çocuklardan daha düşük puan ortalamaları olduğu, yani daha olumsuz öz-kavramına sahip oldukları, başka bir deyişle Barbaros Çocuk Köyünde bulunan çocukların daha olumlu öz-kavramına sahip oldukları görülmüştür. Ayrıca kurum bakımındaki çocuklarının hem Barbaros Çocuk Köyünde yaşayan çocuklardan hem de ana- babasının yanında kalan çocuklardan daha yüksek puan ortalamalarıyla daha fazla dışsal denetimli oldukları görülmüştür. İstatistiksel olarak anlamlı çıkmaması bu alanları temsil edecek yeterlilikte örneklerin oluşturulmamasına bağlanabilir. Yaptığımız bu çalışma sonucunda genel olarak şunları söylemek mümkün olabilir: her ne kadar sonuçlardan çoğu istatistiksel olarak anlamlı çıkmadıysa da bunu örneklerin yetersiz oluşu ve kurumlan iyi temsil etmemesiyle açıklayabiliriz. Ancak puan ortalamalarına bakıldığında araştırmamızın başlangıcında bulmayı amaçladığımız faklılaşma eğiliminin olduğu görülmektedir. Bu nedenle popülasyonu daha iyi temsil eden bir örneklerle yeni araştırmalar yapılacak olursa belirgin bir farklılaşma bulunabilir. Bu şekilde Barbaros Çocuk Köyü gibi, korunmaya muhtaç çocukları yeni bir sistemle yetiştiren kurumların faydasını daha belirgin ortaya koymak mümkün olacaktır. Bu çalışmanın sonuçlarına göre, bu sistemde korunma altına alınmış çocukların diğer kurumlara göre daha olumlu benlik algısına sahip ve daha içsel denetimli olacakları öngörülebilir. Bu nedenle bu tür kurumlar ve buralarda yapılan çalışmaların sayısı artırılmalıdır. | |
dc.description.abstract | If one desires to talk about the improvement of a man's personality, he/she should not underestimate the value of some criteria, positive characteristics of personality. Positive self-concept is one of them, self-concept is a whole of perceptions, emotions and thoughts which are important for an individual. It is possible to define self-concept in general as `the whole of a person's assessments and definitions about himself. In other words, self-concept involves thoughts and perceptions about the person himself. It is believed that the base of the required substructure for the improvement of the positive self-concept is laid in the family. In this regard, consistent attitudes of parents are significant; the friendly, continuous and intimate relationship of the child with his parents is of great importance. Therefore, negative experiences of children who are taken care by a state association can cause a negative cahracteristics of personality and low perception of the self and result in the emotions of hoplelesness and settlement of uncontrolled expectancy. The concept of locus of control has basically been originated from the theory of Social Learning and put forward with the hypothesis that it is also formed depending on how the person interprets this reward and punishment. The individual develops some expectancies about what can be the results of his/her behaviors, and results of which ones will be formed without his/her control. Tehese expectancies are in the form of two tendencies: If the individual has an expectation that his own behaviors are effective to a great extent on the reward or punishment, we can talk about `internal locus of control`. If he has an expectation that some forces (god, luck, faith, others... )except him are effective on rewards and punishments, then we can say that he has `external locus of control` Researchers on this issue have shown that there are some conditions which affect the existence of locus of conrtol to be internal or external. Especially it has been indicated that social and familial factors and attitudes of parents about growing up children have a positive or negative impact on locus of control. Under the light of this information, the aim of this research is to understand if there is a difference between the children who live with their parents and the ones who are looked after by an organization. The population area of the resarch is formed by children who stay in Barbaras Children's Willage, Karşıyaka Çocuk Yuvası, Adem Dertsiz Buca Yetiştirme Yurdu and who live with thier parents. Within this frame, totally 49 children between the ages of 9-16 are choosen for the research. In this study, individual information form which was developed by the researcherwith the aim of learning demographic specifications, Piers-Harris Self Concept Scalefor Chidren and Nowicki-Stricklsnd Locus of Control Scale fo Children Short form were used. Accordings to the findings acquired from our research, in terms of association s where children live, there is no statistical difference which shows that they are internally or externally controlled, and they have positive or negative self concept. However in Piers-Harris Self Concept Scale total score averages some difference has been found among the associations. It's been seen that children who go to primery schools in the centre of Urla and its villages and live with their parents, and the ones who live in çocuk yuvası and yetiştirme yurdu have lower score averages that is, they have a more negative self concept than the children who live in Barbaras Children's Village. In other wordsit's been recognized that children in Barbaras Children Village have a more positive self concept. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/embargoedAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Psikiyatri | tr_TR |
dc.subject | Psychiatry | en_US |
dc.title | Kurum bakımında olan ve ailesinin yanında kalan çocukların denetim odağı ve benlik kavramları açısından incelenmesi | |
dc.title.alternative | The research of the concepts of the locus of control and the self concept with the institution alized children and the children stay with their family | |
dc.type | masterThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Diğer | |
dc.identifier.yokid | 120761 | |
dc.publisher.institute | Sağlık Bilimleri Enstitüsü | |
dc.publisher.university | EGE ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 118321 | |
dc.description.pages | 126 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |