dc.description.abstract | 100 BÖLÜM V 5.1. ÖZET Bu çalışma, inmeli hastaların ve hastaya bakım veren yakınlarının yaşam doyumlarını ve yaşam doyumlarını etkileyen faktörleri incelemek amacıyla ve bu konuda yeterli çalışma yapılmamış olması nedeniyle planlanmıştır. Araştırma Ege Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Nöroloji Anabilim Dalı servis ve polikliniğinde 1 Haziran 2003- 3 1 Ağustos 2003 tarihleri arasında yürütülmüştür. Araştırmanın örnekleminde `Olasılıksız Örnekleme Yöntemi` kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini daha önceden belirlenen sınırlılıklara uygun 75 hasta ve onların yakınları oluşturmuştur. Araştırmada; Hasta Tanıtım Formu, Hasta Yakını Tanıtım Formu, Barthell İndeksi, Beck Umutsuzluk Ölçeği, Yaşam Doyumu Ölçeği, ve Genel Yaşam Doyumu Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmacı hasta ve yakınlarıyla ayrı ayrı görüşerek anket formları araştırmacı tarafından doldurulmuştur. Elde edilen veriler, SPSS 10,0 istatistik programında işlenmiştir. Sayı, yüzde dağılımları, Pearson Korelasyon Testi, Student t Testi, Oneway ANOVA varyans analizi ve Bonferroni ileri analizi yapılmıştır. Yaşam Doyumu Ölçeği 'nin dil geçerliliği yapılmış ve Kendall Uyuşum Katsayısı Korelasyon Testi yapılmış olup W(20):,175; X : 29,913; (SD): 19; (oc):,053 olarak bulunmuştur. Yaşam doyumu ölçeği hastalar için test- tekrartest arasındaki farkın incelenmesi için t testi yapılarak t= -,908 ; p> 0,05 değerleri elde edilmiştir. Yaşam doyumu ölçeği hasta yakınları için test- tekrartest arasındaki farkın incelenmesi için t testi yapılarak t=,294; p> 0,05 değerleri elde edilmiştir. Araştırmaya katılan hastaların % 93,3'ü iskemik inme geçirmiş; % 43,3'ü 61- 70 yaş grubu içinde olan;büyük çoğunluğu evli (% 84,0'ü) ve çocuk sahibi (%93,6) olan hastalardır. Eğitim durumu açısından büyük çoğunluğu (%56,0) okuryazar- ilkokul mezunu; % 48,1 'i emekli; % 36,0'sı ev hanımı olduklarını bildirmişlerdir. Araştırma kapsamındaki hastaların % 98,7'si çalışmadığını; çalışmama nedenleri sorulduğunda % 36,5M hastalıklarından dolayı çalışamadıklarını bildirmişlerdir. Araştırmaya katılan hasta yakınlarının % 46,7'si 50 yaş altı yaş grubu; % 60'ı kadın olduğunu; medeni durumları incelendiğinde % 86,7'si evli olduğunu ve % 85,3' ü çocuk sahibi olduklarını; eğitim durumları sorulduğunda % 42,6'sı okuryazar- ilkokul mezunu; % 45,4'ü emekli; % 40' ı ev hanımı olduklarını; % 96,0'sı çalışmadıklarını; çalışmadığını101 belirten hasta yakınlarının % 46,7'si hiç çalışmadığını / ev hanımı olduklarını; % 52,0'si sağlık sorununun olduğunu: sağlık sorunu olan hasta yakınlarının % 71,8'i kronik bir hastalığa sahip olduğunu bildirmiştir. Hasta yakınlarının sağlık sorununun bulunma durumları ile yaşam doyumu ölçeği toplam puan ortalaması arasında, hasta yakınlarının medeni durumları ile genel yaşam doyumu ölçeği toplam puan ortalamaları arasında (F= 4,557; p<0,05), hasta yakınlarının sağlık sorunları ile genel yaşam doyumu ölçeği puan ortalamaları arasında (F= 6,641; p<0.05), hastaya verilen bakım süreleri ile hastaların Barthell İndeksi puan ortalamaları arasında (F= 10,737; p< 0,05), hastalara verilen bakım süreleri ile hastaların Beck Umutsuzluk Ölçeği toplam puan ortalaması arasmda(F= 2,849; p<0,05), hasta yakınlarının sağlık sorunun olma durumları ile hasta yakınlarının Beck Umutsuzluk Ölçeği puan ortalamaları arasında (F= 4,803; p<0,05), anlamlı bir fark olduğu saptanmıştır. Araştırma kapsamına alınan hastaların bağımlılık seviyesi azaldıkça hastanın yaşam doyumunun arttığı saptanmıştır ( r=,277; p< 0,05); hastaların umutsuzluk seviyeleri azaldıkça hem yaşam doyumlarının ( r= -,599; p< 0,01) hem de genel yaşam doyumlarının arttığı ( r= -,593; p< 0.01); hastaların umutsuzluk seviyeleri azaldıkça hasta yakınlarının yaşam doyumunun arttığı (r= -,393; p< 0,01); hastaların umutsuzluk seviyesi azaldıkça hastalara bakım veren yakınlarının genel yaşam doyumunun arttığı (r= -,264; p< 0,05); hastaların yaşam doyumu arttıkça hastaya bakım veren yakınının da yaşam doyumunun arttığı (r=,428; p< 0,01); hastaların genel yaşam doyumları arttıkça hastaya bakım veren yakınının da yaşam doyumunun arttığı ( r=,286; p<0,05); hasta yakınlarının umutsuzluk seviyeleri azaldıkça yaşam doyumlarının arttığı (r= -,549; p< 0,01); hasta yakınlarının umutsuzluk seviyeleri azaldıkça hasta yakınlarının genel yaşam doyumlarının arttığı (r= -,425; p< 0,01); hasta yakınlarının yaşam doyumları arttıkça hasta yakınlarının genel yaşam doyumlarının da arttığı (r=,666; p<0.01) saptanmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgular değerlendirildiğinde; inmeli hasta ve yakınlarının yaşam doyumu ve genel yaşam doyumlarının birbirinden etkilendiği görülmektedir. Kronik bir hastalık olan ve uzun süreli tedavi, bakım gerektiren inmeli hastaların ve onlara bire bir bakım veren yakınlarının yaşam doyumu ve yaşam doyumunu etkileyen faktörler göz önüne alınarak bakım ve tedavilerinin yapılması hatta inmeli hasta ve yakınlarının akut dönemde başlamak kaydıyla çeşitli görsel işitsel araçlarla konu hakkında eğitimlerinin yapılması, inme birimlerinde konuya ilişkin hasta ve yakınlarına danışmanlık hizmetinin verilmesi önerilebilir. | |
dc.description.abstract | 102 SUMMARY This study aims to assess Life Satisfaction and the factors that affect Life Satisfaction of patients who have paralysis and their care taking family members and because there is no enough study about this subject. The research is conducted at the Ege University Research Hospital, Department of Neurology, between the dates June 01 - August 31, 2003. The sampling method `Non-probability Sampling` is used where the sample consisted of 75 patients and their family members whose profiles matched the pre-determined criteria. In the research Patient Identification Form, Patient Family Member Identification Form, Barthell Index, Beck Hopelessness Scale, Life Satisfaction Measure, and General Life Satisfaction Measure are used. The survey questionnaire forms are completed by the researcher based on individual interviews of the patients and their family members. The data obtained are analyzed using the statistics software SPSS 10.0. Percentage distributions are calculated and Pearson Correlation Test, Student t-test, One- Way ANOVA Variance Analysis and Bonferroni advanced analysis are applied. The Life Satisfaction Measure is tested for language validity and the Kendall test tau correlation of coefficient is conducted. The following values are determined as a result of the Kendall test: W (20):.175; X: 29.913; (SD): 19; (oc):.053. For the Life Satisfaction Measure of patients the test-retest variability is analyzed by the help of t- test where the values t = -.908; p > 0.05 are obtained. For the Life Satisfaction Measure of family members the test-retest variability is analyzed by the help of t-test where the values t =.294; p > 0.05 are obtained. The patient statistics that took part in the research showed that 93.3% had ischemic paralysis; 43.3% fell in the age group 61-70; 84.0% was married, and 93.6% had children. In terms of schooling the majority of the patients (56.0%) were literate and had only completed their primary education. 48.1% of the patients were retired; 36.0% reported to be housewives. 98.7% of the patients were not employed and 36.5% reported their illness as the reason for their unemployment. The family members on the other hand had the following statistics: 46.7 fell in the age group of below 50; 60% were female; 86.7% were married; 85.3% had children.103 In trams of schooling 42.6% were literate had only completed their primary education; 45.4% were retired; % 40% were house wives; 96.0% were not employed where 46.7% reported that they had never been employed or were house wives, and 52.0% did not work due to health related problems; among the family members with health problems 71.8% stated to have a chronic illness. For the family members a significant difference was observed in the mean scores of general life satisfaction between those who had a chronic illness and those who had not. The marital status of family members (F = 4.557; p < 0.05), and their state of having or not having health problems (F = 6.641; p < 0.05) indicated a significant difference in the mean scores of general life satisfaction. The duration of care provided to the patients showed significant differences in the mean Barthell index scores (F = 10.737; p< 0.05), and the mean Beck Hopelessness Scale scores (F = 2.849; p < 0.05) of the patients. The state of having or not having health problems and the Beck Hopelessness Scores indicated a significant difference (F = 4.803; p < 0.05) for the family members. In this study the following results are obtained: Life satisfaction of patients increase with decreasing dependency level (r=,277; p < 0.05); life satisfaction (r= -,599; p < 0.01) and general life satisfaction (r= -,593; p < 0.01) of patients increase as their hopelessness level decrease; life satisfaction of family members increase with a decrease in the hopelessness level of patients (r= -,393; p < 0.01); general life satisfaction (r= -,264; p < 0.05) of family members of patients increase as the hopelessness level of the patients decrease; life satisfaction of family members increase with an increase in1 life satisfaction of patients (r=,556; p < 0.01); life satisfaction of family members increase with an increase in life satisfaction of patients (r=,428; p<0.05); both life satisfaction and general life satisfaction of family members increase with a decrease in hopelessness level of family members (r=,286; p < 0.01); general life satisfaction of family members increase with increase in life satisfaction of family members (r=,666; p < 0.01). Evaluation of the results listed above show that life satisfaction and general life satisfaction of patients who have paralysis and their caretaker family members are effected by each other. Paralysis is a chronic illness that requires long-term treatment and care. This study shows that, life satisfaction and general life satisfaction levels of104 the patients and their family members that are responsible of their care directly, should be considered in the treatment and care taking of patients who have paralysis. In addition, starting at the acute stage of the illness it is of major importance to provide support and training to the patients and their family members with the aid of audio visual devices. It is also recommended to provide additional guidance and counseling at the paralysis units to the patients and their family members. | en_US |