Kombine spinal epidural anestezide kullanılan izobarik Bupivakain`in yayılımını etkileyen faktörler

Abstract

ÖZET GİRİŞ Kombine spinal epidural anestezi ( CSEA ) yöntemi spinal anestezinin hızlı başlangıcı ile epidural anestezinin güvenilir segmental yayılımını birleştiren bir rejyonel anestezi yöntemidir. Tek başına spinal veya epidural anestezi uygulamasına göre daha az miktarda lokal anestezik kullanımı nedeniyle korriplikasyon ve entoksikasyon görülme oranı minimaldir. Ayrıca duyusal bloğun yayılımı, etkinliği, analjenin kalitesi ve kas gevşemesi çok daha iyidir. Çalışmamızda, yeni bir rejyonel anestezi yöntemi olan Kombine spinal epidural anestezi ` iğne içinden iğne geçirme ` yöntemi ile epidural aralığa verilen volümün subaraknoid aralığa kompresyonu sonucu total yayılıma etkisini ve dura materde oluşturulan delik aracılığıyla epidural aralığa verilen lokal anestezik ajanın bu delikten geçişin duyusal bloğun seviyesine olan etkilerini araştırmayı amaçladık. MATERYAL VE METOD Çalışmaya 80 olgu alındı. Bütün olgulara L3.4 aralığından girildi. Olgularımız 20 kişilik 4 gruba ayrıldı. Grup I: CSEA ile 4 ml bupivakain spinal aralığa, 20 mi serum fizyolojik epidural aralığa, Grup II; 4 mi bupivakain spinal aralığa, Grup III: CSEA ile 4 mi serum fizyolojik spinal aralığa, 20 mi bupivakain epidural aralığa, Grup IV: 20 mi bupivakain epidural aralığa uygulandı. Tüm olgularımızın kalp atım hızı, ortalama arter basıncı, periferik oksijen satürasyonu, solunum sayısı, duyusal bloğun sefalik, kaudal ve total yayılım seviyeleri 5 dakika aralarla 20 dakika boyunca izlendi. Ayrıca duyusal blok başlangıç zamanı, beyin omurilik sıvısının spinal iğneden geliş zamanlan, karşılaşılan sorunlar ve komplikasyonlar tespit edildi. 45BULGULAR Olgularımızın demografik bulguları, duyusal blok başlangıç zamanları, beyin omurilik sıvısının akış süreleri, kalp atım hızı, ortalama arter basınçlarının gruplar arası istatistiksel olarak karşılaştırılmasında anlamlı farklılık saptanmadı ( p < 0.05 ). Lokal anestezik ajanın yayılım seviyelerinin karşılaştırılmasında ise; 5. dakikada kaudal yayılım yönünden grup I ile II arasında, 10. dakikada total yayılım yönünden grup III ile IV arasında ve 20. dakikada kaudal yayılım yönünden grup III ile IV arasında anlamlı farklılık saptandı ( p< 0.05 ). Komplikasyon olarak; 4 olguda kateter yerleştirilmesinde güçlük, 1 olguda kateterin intravenöz yerleşmesi, 9 olguda hipotansiyon, 1 olguda senkop, 7 olguda bulantı, 3 olguda postoperatif başağrısı, 6 olguda postoperatif bel ağrısı, 3 olguda yetersiz blokla karşılaşıldı. Bu komplikasyonların istatistiksel incelemesinde anlamlı farklılık saptanmadı ( p < 0.05 ). SONUÇ Kombine spinal epidural anestezi amacıyla iğne içinden iğne geçirme yönteminin uygulanması esnasında spinal duyusal bloğun seviyesini yükseltmede epidural aralığa verilen volümün subaraknoid aralığa yaptığı kompresyon nedeniyle total yayılımı arttırdığını ve dura materde açılan delik aracılığıyla epidural aralığa verilen lokal anestezik ajanın bu delikten geçerek duyusal blok seviyesini yükselttiği sonucuna vardık. 46