dc.contributor.advisor | Tezcan, A. Ertan | |
dc.contributor.author | Ünal, Ahmet | |
dc.date.accessioned | 2020-12-29T08:15:38Z | |
dc.date.available | 2020-12-29T08:15:38Z | |
dc.date.submitted | 2002 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/358692 | |
dc.description.abstract | LOZET Giriş: Bipolar Affektif Bozukluk (BAB), bir veya daha fazla manik ya da mikst atakla seyreden, birlikte major depresif atakların da eşlik edebileceği bir duygudurum bozukluğudur. Son yıllarda BAB'la ilgili çalışmalar bozukluğun biyolojik yönü kadar diğer psikiyatrik bozukluklar ve kişilik bozuklukları ile olan geniş ilişkisi üzerinde yoğunlaşmıştır. BAB'a yüksek oranda eksen-I ve eksen-D tanılan eşlik etmekte ve bu durum hastalığın belirti örüntüsünü değiştirerek tanınmasını güçleştirmekte, semptomların şiddetini, prognozu ve tedaviye yanıtı etkileyebilmektedir. Çalışmamızda BAB'a komorbid eksen-I ve eksen-ü bozukluklarının oram ve komorbiditeyi etkileyen sosyodemografik ve klinik özelliklerin araştırılması amaçlanmıştır. Metod: Çalışma DSM-TV tam ölçütlerine göre BAB tanısı konulan hastalar üzerinde yürütülmüştür. BAB tanısı konulan 50 hastaya psikiyatrik değerlendirmeyi takiben sosyodemografik ve klinik bilgi formu, Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği (HDDÖ), Bech-Rafaelson Mani Ölçeği (BRMÖ), DSM-IV Yapılandırılmış Klinik Görüşme Formu (SCID-I), Kişilik Değerlendirme Formu (SCID-D) ve Klinik Global İzlenim Ölçeği (KGİ) uygulanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde kaba döküm ve yüzde oranlan ile istatistiksel değerlendirmeler için Ki-kare (x2) ve One way ANOVA Post Hoc Tukey HSD testleri kullanılmıştır. Çalışma grubu içerisinden BAB'a komorbid eksen-I ve eksen-ü tanılarına göre; saf BAB, komorbid eksen-I bozukluklu BAB ve komorbid eksen-D bozukluklu BAB alt çalışma grupları oluşturulmuştur. Sonuç: Hastaların erkek, bekar, şehir yerleşimli, ilkokul mezunu, memur ve orta ekonomik düzeyde olması önde gelen sosyodemografik özelliklerini oluşturdu. BAB'a; %46 eksen-I, %48 oranında eksen-D komorbiditesi ve %22 oranında çoğul komorbidite eşlik ediyordu. Çalışma grubunu oluşturan 50 hastanın 16'sında eksen-I ve eksen-ü komorbiditesi birlikte bulunmaktaydı. Eksen-I komorbiditesini sırasıyla en sık; obsesif kompulsif bozukluk (OKB), panik bozukluk, sosyal fobi oluşturdu. Eksen-D komorbiditesini sırasıyla; borderline, obsesif-kompulsif ve çekingen kişilik bozukluğu oluşturdu. Komorbid eksen-I ve eksen-D bozukluklu gruplarda BAB başlangıç yaşı daha erken, hastalık süresi daha uzun bulundu. Eksen-Dbozukluklarının eşlik ettiği grupta hızlı döngü oranı daha fazla bulundu. Komorbid durumlarda daha şiddetli epizodlar saptandı. Hastaneye yatış sayısı, mesleki fonksiyonlar ve intihar girişimi açısından ise gruplar arasında istatistiksel anlamlı fark saptanmadı. Tartışma: BAB'a diğer psikiyatrik bozukluklar sıklıkla eşlik etmektedir. Çoğul eksen-I bozuklukları gösteren hastalar duygudurum bozuklukları gelişimi ve özellikle de bipolar bozukluk gelişimi bakımından dikkatle takip edilmelidir. Bipolar bozukluk öykülü bir aileden olan genç hastalarda, erken yaşta başlayan anksiyete bozuklukları, madde kullanımı ve yeme bozuklukları bipolar bozukluğun prodromal duygudurum semptomlarını oluşturabilir. Psikiyatrik hastalarda; komorbidite hem sanıldığından daha fazla görülmesi, hem de araştırma ve klinik uygulamalarda belirti örüntüsünü değiştirerek uygulamaları zorlaştırması nedeniyle üzerinde daha fazla çalışmayı gerktiren önemli bir konudur. Anahtar kelimeler: Bipolar affektif bozukluk, komorbidite, eksen-I tam, eksen-ü tam. | |
dc.description.abstract | Ü.ABSTRACT Background: Bipolar disorder is an affective disorder which exhibites one or more manic or mixed epizod and usually accompanied by major depressive episodes. Recent studies on bipolar disorder have focused on the association among the biology of the disorder and other psychiatric disorders and personalitiy disorders. Because bipolar disorder have frequently comorbid axis-I and n disorder. This leads to change the phenomenology of bipolar disorder and consequently affects the symptom severity, prognosis and response to treatment. In the present study, it was aimed to determine the proportion of comorbid axis-I and n disorder in bipolar disorder and to evaluate sociodemographic and clinical features. Method: The study comprised the patients with bipolar disorder according to DSM-IV. At first, 50 patients with bipolar disorder was psychiatrically examined and then, they were evaluated by using Hamilton Depression Rating Scale (HAM-D), Bech-Rafaelson Mania Scale (BRMS), Structured Clinicl Interview for DSM-IV (SCID-I), Structured Clinical Interview for DSM-HI-R Personality Disorder (SCID- II) and Clinical Global Impression (CGI). In statistical analysis, percentils, chi- square and one-way analysis of variance (ANOVA) controls with post hoc Tukey HSD tests were used with regard to the comorbidity of axis-I or II disorders, three subgroups were established: Pure bipolar disordered patients, patients with comorbid axis-I disorder and those with comorbid axis-II disorders. Results: The compromising sociodemographical characteristics were being male and single, being placed city center, being first school graduation in addition, the majority of the patient were official and from median sociodemographic level. Bipolar disorder exhibited a proportion of 46% axis-I and 48% axis-II comorbid disorders. The proportion of multiple comorbidity was 22% of 50 patients, 16 had both axis-I and II disorder comorbidity. The most frequent comorbid axis-I disorders were obsessive-compulsive disorder, panic disorder and social phobia. On the other hand, the most prevalent comorbid axis-II disorders were borderline, obsessive- compulsive and avoidant personality disorders, respectively. In the comorbid axis-I and II disorder groups, the onset age was earlier and in these groups the duration of illness was longer. In the group with comorbid axis-II disorders, the proportion ofrapid cycling was higher. In case of comorbidity, the episodes were more severe. There were no statistically significant differences between groups with regard to the number of hospitilization, occupational functions and suicidality. Conclusion: Other psychiatric disorders frequently accompanied by bipolar disorder. The patients with multipl axis-I disorders should be followed regarding the development of affective disorders, especially bipolar disorder. Anxiety disorders with early onset, substance abuse and eating disorders may be prodromal symptoms of bipolar disorder especially in patients who come from families with the history of bipolar disorder. The comorbidity is an important condition which should be focused because of its high prevalence and confusing effect on both investigations and clinical practice. Key words: Bipolar affective disorder, comorbidity, axis-I diagnose, axis-II diagnose. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/embargoedAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Psikiyatri | tr_TR |
dc.subject | Psychiatry | en_US |
dc.title | Bipolar bozukluğa komorbid eksen-I ve eksen-II tanılarının araştırılması | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Psikiyatri Anabilim Dalı | |
dc.identifier.yokid | 120738 | |
dc.publisher.institute | Tıp Fakültesi | |
dc.publisher.university | FIRAT ÜNİVERSİTESİ | |
dc.type.sub | medicineThesis | |
dc.identifier.thesisid | 118315 | |
dc.description.pages | 41 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |